* Fotoğraf: Cumartesi Anneleri / Twitter
Cumartesi Anneleri/İnsanları hak arayışlarının 861. haftasında koronavirüs salgını nedeniyle, basın açıklamasını sosyal medya üzerinden gerçekleştirdi.
Cezasızlık politikalarına dikkat çekilen açıklamada 162 haftadır kendilerine yasaklanan Galatasaray Meydanından vazgeçilmeyeceği vurgusu yapıldı. “Salgın koşulları elverdiğinde Galatasaray’a çıkacağız. Bize yaşattığınız zulmü tarihe not düşmeye devam edeceğiz” denildi.
#Cumartesianneleri861Hafta Hukuksuzluklarınıza son verin. https://t.co/edROpjiArg
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) September 25, 2021
Bu arada, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beyoğlu İlçe Örgütü de 162 haftadır adalet taleplerini dile getirdikleri Galatasaray Meydanı’na giremeyen Cumartesi Anneleri’ne destek için parti binasına pankart astı.
Galatasaray Meydanı’nın tam karşısında bulunan parti binasına asılan pankartta "Hakikat ve Adalet Peşinde Olan Cumartesi Annelerinin Yanındayız” ifadelerine yer verildi. Ayrıca parti binasından Ahmet Kaya'nın "Beni Bul Anne" şarkısı çalındı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 861. hafta açıklaması şöyle:
“Bilinçli ve sistemli devlet politikası”
“861 haftadır uluslararası hukukta insanlığa karşı suç olarak tanımlanan gözaltında kaybetme suçuna, bu suçun işlenmesine imkan yaratan cezasızlık politikalarına ve gizlenmeye çalışılan gerçeklere dikkat çekmeye çalışıyoruz.
“Çünkü, Türkiye’de yüzlerce insan gözaltında kaybedilmesine rağmen bu suç yok sayıldı ve derin bir suskunlukla karşılandı. Gözaltında kaybetmeler adalet sistemi eliyle cezasız bırakıldı. Hakikatin açığa çıkartılması ve adaletin sağlanmasına yönelik politikalar hayata geçirilmedi.
“Aksine AİHM’in de işaret ettiği gibi Türkiye’de cezasızlık, bilinçli ve sistemli bir devlet politikası olarak uygulandı.
“Değişmeyen Türkiye gerçeği”
“Biz Galatasaray’a çıktığımızdan beri onlarca iktidar değişti. Ancak iktidarlar değişse de kayıplarımızla ilgili inkar ve cezasızlık siyaseti hiç değişmedi. Çünkü cezasızlık, ihlalin bir devlet politikası olarak uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçtur ve iktidarlar değişse de değişmeyen bir Türkiye gerçeği olarak varlığını sürdürmektedir.
“Adında ‘adalet’ sözcüğü bulunan son iktidar ise, adalet taleplerini karşılamadığı Cumartesi Anneleri’ne Galatasaray’ı yasakladı ve onları yargılama noktasına geldi. Bu iktidar ‘evlatlarımız nerede’ dedikleri için Cumartesi Anneleri'ni yıldırmak, mahkemelerde süründürmek istiyor.
“İstanbul’un kalbindeki bir meydanı sırf onlar gelip derdini anlatmasınlar, seslerini duyurmasınlar diye halka kapatıyor. Onların mezar yeri saydıkları Galatasaray Meydanı’nı ağır silahlı polisler, tomalar, gözaltı araçları ve çelik bariyerlerle işgal ediyor.
“Galatasaray’dan bariyerlerinizi çekin”
“Bu hukuksuzluğa dur demesi gereken yargı makamları hakkı ihlal edileni değil, ihlalcileri koruduğu için, ihlalcilerle görüş birliği içinde olduğu için Cumartesi Anneleri Anayasal haklarını kullanamıyor.
“Cumartesi Anneleri’ne ‘Sorununuz kabinemizin sorunudur’ diyen iktidar sahiplerine sesleniyoruz: Barışçıl toplanma hakkı Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesindedir. Toplanma yerini seçmek ise bu hakkın ayrılmaz bir parçasıdır. Çeyrek asır içinde geleneksel hale gelmiş Cumartesi Anneleri’nin buluşma mekanı Galatasaray’dan ağır silahlarınızı, bariyerlerinizi çekin.
“Vazgeçmeyeceğiz”
“İşgal ettiğiniz Galatasaray Meydanı’ndan çekilin. Halka karşı meydanları işgal eden, karakola çeviren yöneticiler olmaktan vazgeçin.
“Biz kayıplarımızdan, hakikat ve adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadeleHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. 13 Mart 1999'da süresiz ara verilen Galatasaray oturmaları 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. 2009 yılında başlayan ve her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları 25 Ağustos 2018'deki 700. haftada yeniden yasak ve polis şiddeti ile karşılaştı. Galatasaray Meydanı'nın yasaklanmasının ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları pandemiyle birlikte eylemlerini online olarak gerçekleştiriyorlar. |
(TP)