Foruma katılanlar deneyimlerinin yanı sıra, yaşadıkları sorunları da dile getirdiler, paylaştılar, bazı konularda ortak çözümler aranırken, bazı konularda da sorunların çözümüne ilişkin ortak bir nokta yakalanamadı.
Forumda en çok tartışılan konulardan biri, tekel medyasının dışında kalan medya kuruluşlarının nasıl tanımlanacağıydı. Kimi "bağımsız" dedi, kimi "alternatif", kimi "öteki" diye tanımladı bu medya kuruluşlarını.
Ancak bu konuda ortak bir noktada buluşulamadı. Bağımsız İletişim Ağı'nın adında olduğu gibi forumun adında da "Bağımsız" vurgusu vardı. Fakat foruma katılanların bir kısmının "bağımsız" kavramını yeterli bulmadıkları görüldü.
"Bağımsız" kavramı, sermayeden ve egemenlerin düşüncelerinden bağımsız olmak, onların egemenliği altında olmamak anlamına gelse de, gerçek anlamda bu kurumlar tekelci medyaya alternatif olarak yola çıkmışlardır.
Tekelci medyanın görmek istemediği kesimleri, yoksulları, işçileri, kadınları, eşcinselleri, akademik, bilimsel üniversite talep eden gençleri görmektedir bu kurumlar. Bu kesimlerin seslerini ve taleplerini yayınlarına taşımaktadırlar.
"Bağımsız", "Alternatif" ve "Öteki" kavramlarıyla yürütülen tartışmada, bu tür yayın yapan gazete, radyo ve televizyonların eksiklikleri de dile getirildi. Ama belki en önemlisi, "alternatif" medyanın eksiklikleri olsa da, tekelci medyaya alternatif yayın yaptığı gerçekliğinin değişmediğiydi.
Forumda, kavramlar üzerinden yapılan düşünsel antrenman oldukça yararlı olurken, forumu düzenleyenlerin "bağımsız" kavramında ortaklaşılması yönündeki çabaları da bu anlamda yeterli olmadı.
"Bağımsız" ifadesinin yeterli olduğunu düşünenler de vardı tabii ki, ancak tekel medyası dışında kalan ve gerçek anlamda alternatif yayıncılık yapan medya kuruluşları, doğru kavramın "muhalif", "alternatif" olduğunu ifade etti.
Sermayenin egemenliğinin en fazla olduğu sektörlerden biri olan medyanın nasıl bağımsızlaşacağı ve alternatif olabilmesinin koşulları da tartışıldı bu forumda. Deneyimlerin paylaşılması, başarıların yanı sıra, başarısızlıkların, sorunların dile getirilmesi de birçok noktada ortaklık yakalanmasını sağladı.
Foruma katılacağı açıklanan ve herkesin dört gözle beklediği bazı uluslar arası medya kuruluşu temsilcilerinin katılmaması hayal kırıklığı yaratsa da, uluslararası konukların Türkiye'de yayıncılık yapan medya kuruluşlarına ilgisi yüksekti.
Forumda ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri de, foruma katılan ve Bağımsız İletişim Ağı ile bir şekilde yıllarca iletişim içinde bulunan basın emekçilerinin de tekelci medyadan ne kadar etkilendiklerinin görülmesiydi.
Manavgat'tan foruma katılan radyocu dostumuzun ülkenin çıkarlarını gözeterek haberlerini yaptığını söylemesi, salonda soğuk duş etkisi yarattı. Manavgat'tan gelen radyocu dostumuzun, kendisine yönelen sorulara verdiği yanıt ise, gazetecilerin haber kaynaklarının hangilerine güvenmeleri gerektiği sorularını akıllara getirdi.
Üzerinde çok fazla durulmayan, daha doğrusu tam olarak yanıtlanmayan sorulardan biri de, alternatif yayın yapan yerel medyanın nasıl geliştirileceği ve destekleneceği konusuydu.
Alternatif yayın yaptıkları için ciddi maddi sıkıntılar yaşayan yerel medya kuruluşları, hem kapsayıcı olma, hem teknik olarak kendini geliştirme sorunlarıyla karşı karşıya. Sorunlarımızdan bahsederken, bunların çözümlerini de üretmek, deneyimlerimizi paylaşmak çok önemli.
Çeşitli deneyimler paylaşılsa da zaman darlığı nedeniyle bunlar üzerinde fazla durulamadı ve ayrıntılara girilemedi.
Bu forum aynı zamanda iletişim fakültesi öğrencileriyle alternatif medya çalışanlarını bir araya getirerek, iletişim kurmalarını da sağladı. İletişim fakültesi öğrencilerinin çalışma koşulları zor ve ücretleri düşük olmasına rağmen tekel medyasında çalışmayı tercih etmeleri, kariyerlerini burada yükseltebileceklerini düşünmeleri, alternatif yayın yapan özellikle yerel medyanın profesyonelleşmesini zorlaştırıyor.
Ama şu görülmemekte, gerçekten yetenekli çok sayıda iletişim fakültesi mezunları, yeteneklerini alternatif basın için de kullanırsa, onların daha fazla gelişmesi sağlanır. Bütün bunlardan çıkarılacak önemli bir sonuç da şu herhalde, alternatif yayıncılık yapabilmek için biraz fedakârlık göstermek gerekir.
Forumun daha fazla medya kuruluşuna ulaşma şansı olmasına rağmen bu kuruluşların forumda olmamaları, kendilerini ifade etmelerinin olanaklarının yaratılmaması eleştirilmesi gereken bir konu.
Oldukça kapsayıcı olmasına rağmen forumda yer alması, söz alması gereken kesimlerin de olduğunu düşünüyorum. Örneğin ulusal düzeyde yayın yapan çok sayıda sosyalist gazete olmasına rağmen bunların temsilcilerini forumda konuşmacı düzeyinde göremedik.
İstanbul ve başkaca illerde yayın yapan alternatif olduğu söylenebilecek radyolar olmasına rağmen bunların da temsilcilerini forumda göremedik.
Günlük yayın yapan alternatif gazetelerin ve tekel medyasında çalışan basın emekçilerinin söz almaları anlamlı ve tartışılması gereken konular bu kişilerle tartışıldı. Yanıtlanması gereken sorular yanıtlandı.
Ancak alternatif yayıncılık konusunda eksiklikleri olsa da emek veren sosyalist basın emekçileri de forumda kendilerini ifade edebilmeliydi. (NG/BA)
* Nadiye Gürbüz, Demokrat Radyo Genel Yayın Koordinatörü