Fotoğraf: Türkiye İnsan Hakları Vakfı
İHD Eş Genel Başkanı avukat Öztürk Türkdoğan, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı'nın yargılandığı davanın bugünkü ilk duruşmasında savcının üst sınırdan ceza istemesi ve tutukluluğunun devamı ile ilgili olarak konuştu.
Türkdoğan, Korur-Fincancı'nın tutukluluğunun devam etmesiyle ilgili olarak Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'dan sonra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. Maddesinin üçüncü kez ihlal edileceğini belirtti.
TIKLAYIN - Şebnem Korur-Fincancı Davası | Savcı üst sınırdan ceza istedi
Türkdoğan duruşmada verilen aranın ardından bianet'e şu yorumu yaptı:
"Açıkça Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 18. maddenin ihlali var. Siyasi iktidar mahkemeler üzerinde baskı kuruyor. Yapılan açıklamalar mahkeme üzerinde baskı kurdu. Normalde böyle bir dava açılmazdı bile. Bu dava AİHS 18. Madde ihlalidir. Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'dan sonra üçüncü bir 18. Madde ihlali daha olacak. Bir meslek örgütünün başkanını 12 Eylül'de bile tutuklamadılar.
"Bu dava insancıl hukuka girmemizi gerektirecek. Siyasi iktidar durumun ciddiyetinin farkında değil, yarın Türkiye için insancıl hukuk anlamında ihlal kararı verilecek."
İnsancıl hukuk, hem uluslararası hem de uluslararası olmayan nitelikte, silahlı çatışmalardan kaynaklanan insanî sorunları düzenlemeye yönelik oluşturulmuş hukuktur. Çatışmalardan zarar gören ya da görebilecek toplum kesimlerini ve onların mal ve mülklerini koruyan sözleşme ya da teamül kökenli hukuk kurallarıdır.
AİHS'in 18 maddesi şöyle: "Bu Sözleşmenin hükümleri gereğince, sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir."
Ne olmuştu?
Medya Haber'e konuşan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı, TSK'nın askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin görüntüleri incelediğini belirtti: "Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz."
Bağımsız heyetlerin bölgede inceleme yapmasının uluslararası sözleşmeler gereği zorunlu olduğunu belirten Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı, "Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü'nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor" dedi.
Korur-Fincancı bu açıklamalarının ardından iktidara yakın medya kuruluşlarınca hedef gösterildi. Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar da kimyasal silah iddialarını yalanlayan açıklamalar yaptı.
Ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında "Terör Örgütü Propagandası Yapmak", "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamalarından soruşturma başlattığını açıkladı.
Korur-Fincancı'nın soruşturma kapsamında ifade vermesi bekleniyordu. Fakat 26 Ekim'de polisin evine yaptığı baskınla gözaltına alındı ve Ankara'ya götürüldü. Şebnem Korur-Fincancı, 27 Ekim'de "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandı.
Savcı, hazırladığı iddianamede, Korur- Fincancı'nın "basın yoluyla örgüt propagandası /Terörle Mücadele Kanunu 7/2) yaptığı iddiasıyla üst sınırdan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
(RK/AÖ)