"Devlet orada, vatandaşlara zarar gelmedi"
Katliam sırasında Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "Devlet halkla karşı karşıya getirilmemelidir"; dönemin başbakanı Tansu Çiller'in "Devlet oradadır. Otelin etrafını saran vatandaşlara hiçbir zarar gelmemiştir. Onlardan ölen ve yaralanan yoktur"; dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral'ın "Olayda örgüt yok, tahrik var" dediğini hatırlatan İHD açıklamasında, "Bu açıklamalar, olayın failleri ve ardındaki güçlere ilişkin soruşturmanın nasıl saptırıldığını göstermektedir" denildi.
"Hedef, resmi kimliğin dışında kalanlar"
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
* Sivas katliamı, devletin meşru görmediği inanç, etnik kimlik ve siyasal görüşlere ilişkin değişik zamanlarda yinelenen uygulamaların yinelenen örneklerinden biridir.
* 6-7 Eylül'de İstanbul'da, 70'li yıllarda Maraş'ta, Çorum'da, Erzincan'da yaşanan provokasyon ve katliamlar, 90'lı yıllarda Cizre'de, Şırnak'da, Gazi Mahallesi'nde ve Sivas'ta yinelenmiştir.
* Pek çok katliamda saldırganlar farklı farklı olsa da olaylar arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır: Hepsinde saldırının hedefi resmi kimliğin dışında kalanlardır, saldırganların engellenmeyerek katliama çanak tutulması, ardından da olayın üstünün örtülmesi veya sadece bir kısım piyonun cezalandırılmasıyla yetinilmesi hepsinin ortak özelliğidir.
* Türkiye'nin ortasındaki önemli bir şehirde beş bini aşkın kişinin 10 saati bulan vahşetinin engellenmemiş olması, saldırının kendisinden çok daha önemlidir. Sıradan bir basın açıklamasını bile görülmemiş bir şiddetle bastıran güvenlik kuvvetlerinin, insanları yakmak gibi olağanüstü bir vahşeti saatlerce seyretmekle yetinmesi, en hafif ifadeyle söz konusu katliama göz yumulduğunun açık göstergesidir. (BB)