Fotoğraf: Daily Mirror
Katar'ın 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere seçilmesi ve turnuvanın ilk kez bir Arap ülkesinde düzenlenecek olması Doha sokaklarında coşkuyla kutlanmışitı.
Ancak 2010'daki bu seçim, yapılır yapılmaz eleştirilerle de karşılanmıştı: Yazın sıcaklığın 38 derecenin altına hiç düşmediği bir ülkede bir spor etkinliği düzenlemenin lojistiği, Katar için oy kullanan FIFA kodamanları arasındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ve o zamandan beri süre giden insan hakları ihlallerinin yol açtığı kaygılar hiç gündemden düşmedi.
Şimdi, Dünya Kupası'nın başlamasına iki gün kala, bu Körfez ülkesi bir milyonu aşkın futbolseverin ülkeye gelişini bekliyor, ve milyarlarcası da turnuvada yapılacak 64 karşılaşmayı izlemek üzere TV'lerinin başında olacak, ama tartışmalar dinmek bilmiyor.
Son günlerde önceki FIFA Başkanı da Katar'ın Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmasının bir hata olduğunu söyleyenler kervanına katıldı:
"Bu kötü bir seçimdi. Ve dönemin başkanı olarak bundan sorumluydum" dedi, FIFA Başkanlığı 2015'te bir rüşvet skandalı nedeniyle sona eren Sepp Blatter.
NPR'den Becky Sullivan, bu tartışmaları birkaç başlık altında derledi.
Altyapı eksikliği ve göçmen işçi ölümleri
Katar, çok sayıda ziyaretçi çeken ve gelenleri barındıracak altyapıyı gerektiren karmaşık bir uluslararası spor etkinliği olan Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ülkelerin en küçüğü.
Yüzlöçümü ancak 11bin 571 km² olan Katar, ABD'nin Connecticut eyaletininin beşte dördü kadar -Konya ilinin üçte birinden küçük! Ülkenin büyük bölümü kumullarla kaplı çorak bir düzlükten ibaret ve 2,8 milyonluk nüfusunun büyük çoğunluğu başkent Doha ve çevresinde yaşıyor.
2010'da ev sahibi seçildiğinde Katar, turnuvayı düzenlemek için gereken stadyumların, otellerin ve otoyolların çoğundan yoksundu. Bu altyapıyı inşa etmek için ülke, işgücünün yüzde 90'ından fazlasını oluşturan büyük bir göçmen işçi nüfusuna kapılarını açmak zorunda kaldı. Bugün ülkede yaşayanların yalnızca 300 bini Katar yurttaşı. Çok daha fazlası, vizeleri bir işte çalşıyor olmalarına bağlı göçmen işçilerden oluşuyor. Bu Orta Doğu'da çok yaygın olan bir sistem.
Bu göçmen işçiler genellikle ağır sömürü altında ve tehlikeli koşullarda çalışıyor ve yaşıyorlar. Britanya'da yayınlanan Guardian gazetesince 2021'de gerçekleştirilen bir soruşturma, 2010'dan bu yana Katar'da beş Güney Asya ülkesinden 6 bin 500'ü aşkın göçmen işçinin işyeri ve trafik kazaları, intiharlar ve sıcak da dahil başka pek çok nedenle hayatlarını kaybettiğini ortaya çıkarmıştı.
Soruşturmada yer alan muhabirlerden Pete Pattison, geçtiğimiz yıl NPR'ye verdiği röportajda "Ölenler arasında stadyum şantiyesinde çalışırken rahatsızlanan ve işten çıkarıldıktan sonra hayatını kaybedenler de var. Başkaları da işyeri servisiyle çalışmaya giderlerken trafik kazalarında can verdiler. Şantiyelerde açıklanamayan bir şekilde aniden ölenler de oldu" dedi.
FIFA ve Katar bu sayıları kabul etmiyor. Katar, Dünya Kupası şantiyelerindeki çalışmaların dolaysız sonucu olarak yalnızca üç kişinin öldüğünü söylüyor ve "işle ilgili olmayan" nedenlerle de 37 işçinin ölümünü kabul ediyor.
Katar ayrıca Dünya Kupası'nın "işçilerin refah standartlarını geliştirmek için inanılmaz bir fırsat" sağladığını söylüyor. Yetkililere göre, 2010'dan bu yana işçilerin çalışma koşulları iyileşti: 2014'te Katar'da işçilere yeni güvenceler getiren bir dizi Sosyal Güvenlik Standardı'nın kabul edildiğini söylense de hak savunucuları yeni düzenlemelerin her zaman uygulanmadığı görüşünde.
Mayıs'ta bir insan hakları kuruluşları ortaklığı, stadyumları ve Dünya Kupası için gerekli diğer altyapıları inşa ederken maruz kaldıkları suistimaller için, ölenlerin aileleri dahil göçmen işçilere tazminat sağlamak üzere Katar ve FİFA'ya bir fon oluşturma çağrısında bulundu
Kuruluşlar fonun toplamının Dünya Kupası ödül parası olan 440 milyon dolardan az olmaması gerektiğini savunuyor. Fon çağrısı yapan kuruluşlardan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) küresel inisiyatifler direktörü Minky Worden, "Oyuncuların, işçilerin inşa etmek için öldüğü stadyumlarda oynamak istemediğine, futbolseverlerin işçilerin inşa etmek için öldüğü otellerde kalmak ya da metroları kullanmak istemediğine inanıyoruz," diyor.
Diğer insan hakları ihlalleri
İnsan hakları ihlalleriyle ilgili kaygılar, göçmen işçilere yönelik muameleyle sınırlı değil. Worden, NPR'ye verdiği demeçte, "Katar'daki insan hakları durumu, tek kelimeyle, kötü" dedi.
HRW bu hafta yayınladığı "Katar'ın 2022 Dünya Kupası hazırlıklarını çevreleyen sayısız insan hakları kaygısı"nı özetleyen 42 sayfalık raporla gazetecileri futbolun ötesine bakmaya çağırdı.
Katar ceza yasasının evlilik dışı cinsel ilişkiyi suç sayması tecavüz mağdurlarının da kovuşturulmasına yol açıyor. Ve eşcinsellik etkili bir biçimde bir suç olarak kovuşturuluyor: Erkekler arasındaki cinsel ilişki yedi yıla kadar hapisle cezalandırılıyor ve başka bir erkeği "sodomi veya ahlaksız eylem"de bulunmaya "teşvik eden" veya "kışkırtan" erkekler bir ila üç yıl arasında hapis cezasına çarptırılabiliyor.
Katar'ın Dünya Kupası büyükelçisi, geçenlerde bir Alman yayın kuruluşuna verdiği röportajda, eşcinselliği "bir zihin sakatlığı" olarak nitelemişti.
Eski bir Katar milli takımı oyuncusu olan büyükelçi Khalid Salman "En önemlisi, herkes buraya geldiğini ve kurallarımızı kabul etmek zorunda olduğunu bilecek" dedi. Bu yorumlar, ABD Dışişleri Bakanlığı ve diğer Batılı yetkililerce yaygın bir biçimde kınandı.
İnsan hakları savunucuları Katar'da LGBTQ kişilerin dönüşüm terapisine, yetkililerin tacizine ve hapis cezasına uğratıldıklarını söylüyor.
Katar'ın Washington Büyükelçiliği yaptığı açıklamada "Dünya Kupası için Katar'a gelen herkes hoş karşılanacak, tüm konuklardan, tıpkı bölgenin ve dünyanın başka yerlerinde gittiklerinde yaptıkları gibi kültürümüzü takdir etmelerini ve saygı duymalarını istiyoruz." dedi.
Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları
Katar'ın Dünya Kupası'na ev sahipliği epeydir rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla gölgeleniyor.
Seçim, FIFA yetkililerince yapılan bir dizi oylama sonrasında 2010'da açıklanmış ve Katar, ev sahipliğini ABD, Güney Kore, Japonya ve Avustralya'yı geçerek elde etmişti.
Yıllar geçtikçe, hem FIFA hem başka kuruluşların değişik yetkilileri, Dünya Kupası'nı Katar'a yönlendirmek için rüşvet kabul veya talep etmekle suçlandılar.
Katar ve Dünya Kupası üzerine çalışan gazetecilerden James Montague, "Katar'ın teklifinin kazanmış olmasıyla ilgili çok fazla yolsuzluk iddiası var" diyor. "Hükümetlerle yapılan anlaşmalardan, Dünya Kupası finallerine kimin ev sahipliği yapacağı konusunda oy kullanacak ülkelerle yapılan gaz anlaşmalarından ve süre giden siyasi entrikalar"dan söz ediyor.
Seçime katılan eski başkanı Blatter da dahil yaklaşık bir düzine FIFA yetkilisi, o zamandan beri organizasyondan yasaklandı veya yolsuzluk iddiaları nedeniyle suçlandı. 2019'da Fransız futbolunun büyük yıldızı ve eski Avrupa Futbol Federasyonu (UEFA) başkanı Michel Platini, Dünya Kupası'nı Katar'a getirme çabalarıyla bağlantılı 2 milyon dolarlık bir rüşvet soruşturması sırasında tutuklandı. Blatter de Platini de yolsuzluk yaptıklarını kabul etmediler.
2014'teki FIFA soruşturmasında, Katarlı yetkililer yolsuzluktan aklandılar ve turnuvanın Katar'da devamı onaylandı.
Kasım programı birçok oyuncuyu zorladı
Dünya Kupası geleneksel olarak yaz aylarında düzenlenir. Ancak Katar'ın yaz sıcağı ve nemi bunu imkansız hale getirince turnuva Kasım'a çekildi. Bazı maçlar da klimalı stadyumlarda yapılacak. Ne var ki, bu zamanlama profesyonel futbolda, özellikle de çoğu lig programının tipik olarak yaz sonundan sonraki ilkbahara kadar sürdüğü Avrupa'da büyük aksamalara yol açtı. İngiltere Premier Ligi, Almanya'nın Bundesligası ve İspanya'nın La Ligası gibi en kaliteli profesyonel ligler, Dünya Kupası'na uyum sağlamak için iki aylık aralar verdiklerini açıkladılar.
Dünya çapında 65 bin oyuncuyu temsil eden futbolcu sendikası FIFPRO'nun son raporuna göre, bu sıkışık zamanlama, oyuncular üzerinde "benzeri görülmemiş iş yükü baskısı" yarattı.
Raporda, tipik bir yaz Dünya Kupası için, Premier Lig oyuncularının tarih boyunca hazırlanmak için ortalama 31 gün ve dinlenmek için 37 gün geçirdikleri tespit edildi. Sendika, bu yıl hazırlık ve dinlenme sürelerinin sırasıyla yedi ve sekiz güne düştüğünü söylüyor.
Raporda, "Çakışan karşılaşmalar, arka arkaya maçlar, aşırı hava koşulları, yoğunlaştırılmış bir hazırlık dönemi ve yetersiz dinlenme süresinin bir araya gelişi oyuncu sağlığı ve performansı için uğursuz bir tehlike oluşturuyor" denildi.
FIFPRO danışmanı ve egzersiz bilimcisi Darren Burgess, kupaya katılan oyuncuların "gerçekten yüksek bir sakatlanma riski" ile karşı karşıya kalacağını söyledi.
(AEK)