"Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), parti programında açıkladığı yoksulluk acil eylem planını bir an önce hayata geçirmelidir" diyen Atalay, "sorunun çözümünde, sivil toplum kuruluşlarının önemli bir rol oynayacaklarını" savunarak, "AKP, STK'lar olmadan yoksulluğu gideremez" şeklinde konuştu.
Atalay, "ülke kaynaklarının daha verimli kullanılması için de, Türkiye genelinde bir yoksulluk haritası çıkarılması gerektiğini" vurguladı.
"İnsanların karnını doyurarak yoksullukları giderilmez"
Yoksulluğa bakışlarını, çözüm önerilerini ve yaptıkları çalışmaları Bianet'e anlatan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Av. Yusuf Atalay, "Türkiye'de yoksulluk sorununa bilinçli yaklaşılmadığını, yardımların doğru insanlara ulaşmadığını ve ülke kaynaklarının verimsiz kullanıldığını" söyledi.
"Yoksul insanların karınlarını doyurarak Türkiye'deki yoksulluk sorununun giderilemeyeceğini" belirten Atalay, "yoksulluk konusunda yapılan araştırmaların gerçekleri yansıtmadığını" ileri sürdü.
"İnsanların içinde bulundukları sıkıntıları, bazı yardımlarla geçici olarak giderilebilirsiniz. Ama önemli olan, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayarak onları yeniden sosyal hayata kazandırmaktır" diyen Atalay, "göçün önlenmesi için de ihtiyaç sahiplerine, bulundukları yerde yardım yapılması gerektiğini" ifade etti.
"Devlet, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmalı"
"Yoksulluk sorununun çözümü için devlete önemli görevler düştüğünü" belirten Atalay, "yoksulluğun artarak büyüdüğünü, sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı tehdit ettiğini" vurgulayarak şunları söyledi:
* Öncelikli olarak Türkiye'de bir yoksulluk haritası çıkarılmalı ve kimlerin hangi konuda yoksul oldukları tespit edilmelidir.
* Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde, o yöre insanının sorununu giderecek ciddi ekonomik potansiyeller var. Ama bu kaynaklar, ne yazık ki doğru şekilde kullanılamıyor.
* Bu konuda, devlete çok iş düşüyor. Devlet, her bölgenin kaynak potansiyeline göre, o bölgede üretim ve istihdamı kolaylaştıracak bir takım yasal düzenlemeler yaparak teşvik edici olabilir.
* Ayrıca sivil toplum kuruluşlarını dışarıda bırakarak yoksulluk sorununu çözmeye çalışmak, bir sonuç vermez. Bu nedenle ulusal, bölgesel ve yerel ölçekli faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşları arasında, devletin öncülüğünde yapılacak bir organizasyonla iş birliği sağlanmalıdır.
* Çünkü her kuruluş, tek başına bir yere kadar yardım edebilir. Oysa bir kurumun yaptığı yardımı tamamlayacak başka sivil toplum kuruluşları var. Eğer STK'lar arasında böyle bir iş birliği sağlanırsa, insanlara daha köklü yardımlar yapılabilir.
"AKP, parti programındaki acil eylem planını hayata geçirmeli"
2003 yılının Ocak ayında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetine kendi hazırladıkları "Yoksulluk Acil Eylem Planını" sunduklarını hatırlatan Atalay, AKP'nin, bir an önce sivil toplum kuruluşlarıyla temasa geçerek bir yoksulluk şurası toplaması gerektiğini vurguladı:
* AKP hükümeti, sivil toplum konusunda başından beri olumlu mesajlar veriyor. Umut ediyoruz ki bunu hayata da geçirirler.Çünkü, böyle düşünüyor olmak, var olan sorunu gidermiyor.
* Bunun hükümet, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve devlet kuruluşlarını kapsayan bir yoksulluk şurası toplamalıdır. Bu şurada, yoksulluk bütün boyutlarıyla tartışılmalı, somut çözüm önerileri sunulmalıdır. Ve bu öneriler, bir plan dahilinde hayata geçirilmelidir. Tabii devlet, sadece organizasyon noktasında yer almalı, bunun dışında çalışmalara çok fazla da müdahale etmemelidir. Ben, böyle bir çalışmayla yoksulluk sorununun büyük oranda giderileceğine inanıyorum.
Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
1998 yılından beri Türkiye genelinde çalışmalar yürüten derneğin, İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç ilde şubesi bulunuyor.
Dernek, kuruluş amaçları doğrultusunda aldığı bağışlarla yoksul insanlara ihtiyacı olan konularda yardım ediyor.
ISO 9000 kalite belgesiyle çalışan dernek, doğru insanlara doğru yardımlarda bulunabilmek için , bir takım ön incelemeler yapıyor. Başkan Yusuf Atalay, yaptıkları yardımları ve çalışma şekillerini şöyle anlatıyor:
* Öncelikle bize müracaat eden ailelerden, kimlik, ikametgah, fakirlik kağıdı gibi bir takım belgeler istiyoruz.
* Sonra müracaat eden her aile için bazı sosyal incelemeler yapıyoruz. Ankara, İzmir ve İstanbul'da, bu incelemeleri derneğimizde gönüllü olarak çalışan uzmanlarımız birebir yapıyor. Diğer illerde de valilik ve kaymakamlıklar aracılığıyla gerçekleştiriyoruz.
* Gelen sosyal inceleme formuna göre değerlendirmeler yapıyoruz. Eğer gerçekten ihtiyaç sahibiyse, o aileye ihtiyacı olan konuda bütçemize göre yardım yapıyoruz. Gıda, eşya,giyim, sağlık, eğitim, bazen de para yardımı...
* "Herkese sonuna kadar yardım ediyoruz" dersem doğru olmaz. Zaten bu mümkün de değil. Ama onlara doğru şekilde yardımcı olabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Örneğin iş potansiyeli olan bir aile varsa onları yönlendirmeye çalışıyoruz. Genç kızlara ve erkeklere bilgisayar ya da muhasebe kursu öneriyoruz. Kabul ederlerse bunları biz sağlıyoruz.
* Bedensel engelli vatandaşlarımız için bir galoş tesisi kurduk. Görme engelli vatandaşlarımız için de bir çorap örme atölyesi kurduk.
* Çok fazla yoksul olan ve elinden bir şey gelmeyen insanlara ise, 1 boyunca çeşitli yardımlarda bulunuyoruz. (GE/BB)
Bilgi için. www.denizfeneri.org.tr