Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi'nde 11 Mart günü görülen karar duruşmasına 3 yıl hapis istemiyle yargılanan her iki karikatürist de katıldı.
"Karikatürcüler Derneği bizi savunmadı"
Karikatüristler esas hakkındaki savunmalarında, karikatürlerde suç unsuru bulunmadığı yolunda rapor veren bilirkişiye atfen, "Geldiğimiz aşamada ne sevindiricidir ki eserlerimizi anlayan birileri çıkmıştır" dediler.
Türk Ceza Kanunu'nun 159. maddesi uyarınca yargılanan karikatüristler, "Emniyetin tahkir ve tezyif" edilmediğini belirterek kendilerini şu ifadelerle savundular :
* Karikatür eleştiriyle varolur. Sanatçı duyarlılığı, her tür baskı, haksızlık ve kısıtlayıcılığın karşısına geçip insanı ve tüm güzellikleriyle insanca olan bütün değerleri savunmayı zorunlu kılar.
* Gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapayanların sanatçılığından söz edilebilir mi?
* Üyesi olduğumuz Karikatürcüler Derneği bile yargılanan karikatürlerimizi anlayıp savunamıyorken, son bilirkişi raporunda anlaşıldığımızı görmek sevindirici olduğu kadar önemlidir de bizim için.
* Yargılandığımız iki yıl içinde iki karşıt bakışın çatışmasını da yaşamış bulunuyoruz. Tuğrul Aray imzalı ilk bilirkişi raporunda müzikle ilgili bir karikatürümüzde bile, "Emniyet Muhafaza Kuvvetlerini Tahkir ve Tezyif" suçunu işlediğimiz sonucuna varılıyordu.
Bilirkişi: Her şey 159'a girmez
* İkinci bilirkişi raporunda ise eserlerimizde suç unsuruna rastlanmadığı dile getiriliyor.
Bir önceki duruşmada mahkemeye ulaşan ve TCK'nın 159. maddesinin ihlal edilmediğini ortaya koyan 26 Ocak 2004 tarihli bilirkişi raporunda şu görüşler savunuldu :
* Sanıklar yaptıkları karikatürlerde "faşizmi" ve kendilerine göre ülkemizde cereyan eden "faşizan uygulamaları" kınamak istemişlerdir.
* Kolluğun tüm uygulamaları kamunun eleştirisine açıktır. Kolluğun eylem ve işlemlerini her değerlendirmeyi TCK'nın 159. maddesi hükmüne sokmaya kalkarsak, bu kez insanlarımızın en temel hakkı olan "ifade hürriyetini", Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin açık hükümlerine rağmen kısıtlamış oluruz.
* Karikatürlerde kolluğun "faşizan uygulamaları" eleştirilmektedir.
* Gerçekten, bu tür uygulamaların olduğu konusunda TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun çalışmalarına göz atmak yeterlidir. (EÖ/BB)