Yasal dayanağı ve yayımlanmayan kararnamelerin uygulanamayacağını vurgulayan Çetin, Yürürlüğe girmeyen bir düzenleme uygulanıyorsa, bunu uygulayanlar suç işlemiş olurlar dedi.
Çetin, Türkiyede gizli kararnameler ve gizli yönetmeliklerle beslenen gizli yapıya dikkat çekti; özellikle parlamenterleri kanun dışı bu uygulamalar karşısında demokrasiyi, hukuk devletini ve şeffaflığı savunmaya çağırdı.
Çetin, görüşlerini bianete açıkladı.
Düzenleyici kararname çıkartmak Anayasaya aykırı
* Bakanlar Kurulu Kararı ya da kararname denilen şey eğer, bir yasal düzenlemeyi getiriyorsa biz buna düzenleyici işlem diyoruz. Yürütmenin bireysel işlemler dışında düzenleyici işlemler yapma yetkisi vardır.
* Ancak, bu yetki kendisine kanunla verilmiş olmalıdır. Örneğin, Anayasada yürütmeye, tüzük ve yönetmeliklerin nasıl yapılacağı konusunda yetki verilmiştir.
* Bunlar dışında, Anayasada bakanlar kuruluna düzenleyici işlem mahiyetinde kararname yetkisi veren bir hüküm yoktur. Yani, Bakanlar Kurulunun, kararname konusunda kendisine Anayasaca tanınmış; Anayasada şekil ve usulleri gösterilmiş bir yetkisi yok.
* Bakanlar Kurulu, kendisine kanunla ya da Anayasaca verilmiş bir yetki olmamasına rağmen, düzenleyici işlem mahiyetinde kararnameler çıkarmaya devam ediyor. Bu mevcut hukuk sistemine aykırı.
Gizli kararnameler, yok sayılır
* Bunun dışında bir de, gizli kararnameler gerçeğiyle karşı karşıyayız. Belli konularda düzenleyici işlem mahiyetinde kararnameler çıkarılıyor ve bunlar gizleniyor.
* Bu konuya iki açıdan yaklaşmak mümkün: Birincisi; yasal dayanağı gösterilmeyen bu kararnameler, idare hukuku yönünden yetki açısından hukuk deyimiyle sakattır, uygulanamaz.
* İkincisi; gizli olduğu, yayımlanmadığı, vatandaşların bilgisine sunulmadığı için hukuksal hiçbir sonuç doğuramaz, yok hükmündedir. Yayımlanmadığı için yürürlüğe girmemiştir. Yürürlüğe girmeyen bir düzenleme eğer uygulanıyorsa, bunu uygulayanlar suç işlemiş olur.
Hukuk devletini ve şeffaflığı savunmak
* Kanun dışı bu uygulamalar karşısında, herkesin demokrasiyi, hukuk devletini ve şeffaflığı savunması gerekir.
* Türkiyedeki gizli yapı, sadece kararnameler ile sınırlı değil. Türkiyede yayınlanmamış pek çok kanun hükmünde kararname olduğu gibi, gizli yönetmelikler de var. Bunun en bariz örneği, Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanununun 21. maddesinde görülebilir. Orada diyor ki, bu kanunun uygulanması için GİZLİ gizlilik dereceli bir yönetmelik çıkarılır.
* Ne yazık ki, bizler, bu kararname ve yönetmeliklerin içeriğini bilemediğimizden, bununla ilgili davaları da gündeme getiremiyoruz. Bu nedenle bu konuda, parlamenterlere çok iş düşüyor. Özellikle onların bu konuyu sürekli takip etmeleri gerekiyor. (BB)