Yalancı tanıklık yaptım
Olayda gazeteci Kara aleyhinde tanıklık yapan Toycan Selçuk, mahkemede verdiği ifadenin doğru olmadığını, Karanın haksızlığa uğradığını söyledi; tanıklar huzurunda gerçek ifadesini içeren bir belgeyi imzalayarak yeniden mahkemeye çıkmak istediğini belirtti. Selçuk, iade-i mahkeme talebini içeren bir dilekçeyi Karanın avukatına gönderdi.
Kara, 7 Temmuz'da Datça Asliye Ceza Mahkemesine başvurarak yasa gereği delil oluştuğu için iade-i mahkeme talebinde bulunacak.
Doğru Yol Partisinin (DYP) eski genel başkanı Tansu Çillerin oğlu Mert Çillerin karıştığı bir bar kavgasını izleyen gazeteci Kara, Çillerin korumalarının saldırısına uğramıştı.
Kara hakkında, şikayetçi olarak gittiği Emniyet Müdürlüğünde tehdit suçlamasıyla işlem başlatılmış ve aynı suçtan açılan dava, bir yıl hapis cezası kararı ile sonuçlanmıştı.
25 Temmuzda cezaevine girecek
Kara üzerine Kara, Datça Cumhuriyet Savcılığına ailesinin psikolojik ve ekonomik durumunu gerekçe göstererek Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu (CMUK) 647 sayılı yasa gereğince 4 ay izin istedi, infazı tehir etme dilekçesi verdi.
Savcı Şirin, Karaya bir ay izin verdi. Buna göre, Kara, 1 yıllık cezasını çekmek üzere 25 Temmuzda cezaevine girecek.
Davacı iken davalı konumuna düştüm
Konuyla ilgili açıklama yapan Kara, Adalet aramak için gittiğim Emniyet Müdürlüğünde haklarım gasp edilerek, üzerime bu çirkin suçlama atıldı dedi. Kara, kendisini hapisle cezalandıran savcı Kerim Tosun ve hakim Mustafa Akmaz hakkında da çeşitli haberler yaptığını hatırlattı. Kara, şu bilgileri verdi:
* Olay, 2000in Haziran ayında yaşanmıştı. Mert Çiller, president yatıyla, Amerikalı bir kadın arkadaşıyla birlikte Datçaya gelmişti. Akşam barda Mert Çillerin kadını tokatladığını duyarak olay yerine gitmiştim. Olay yerinde fotoğraf çekmeye başladım.
* Çiller, beni görünce yatına kaçtı; koruması Nazmi Kemal Gürani yanıma gelip oradan uzaklaşmamı istedi. Güraniye gazeteci olduğumu hatırlattım ve olay yerinden ayrılmayacağımı söyledim.
* Bunun üzerine Gürani bana saldırdı; boynumdan yaralandım ve fotoğraf makinem kırıldı. Ben de Datça Emniyetine giderek şikayette bulundum, olayla ilgili tutanak tutulmasını istedim.
* Ancak, Emniyete Gürani yanında yalancı şahitlerle geldi. Ben suçlu konumuna düşürüldüm.
* Mahkemeye çıktım. Daha önce kendileri hakkında bir çok kez haber yaptığım dönemin cumhuriyet savcısı Kerim Tosun ve dönemin Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Akmaz, olaya yalancı tanıkların karıştığı yönündeki ifademi dikkat almadılar. Yargılama sonunda, bir yıl hapisle cezalandırıldım. (BB)