Anavatan Partisi İzmir Milletvekili Serpil Yıldız, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesiyle, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a, "Televizyonun vergi incelemesine tabii tutulması, sektörel incelemeden mi kaynaklanıyor yoksa kuruma özel bir denetim mi uygulanıyor?" diye sordu.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan Gelirler Koordinatörü Metin Ölçek'in 8 Ocak 2007'de gönderdiği bir yazıyla, bankalardan, aralarında Yaşam Televizyonu Yayın Hizmetleri AŞ, Yaşam Haber Ajansı Ticaret Limited Şirketi, Tuncay Özkan, Cüneyt Arcayürek ve Mine G. Kırıkkanat'ın da bulunduğu şirket ve kişilere ait hesapların nitelik ve tutarlarının bildirmeleri istenmesi ve para transferlerinin sorulması basın meslek örgütlerince kınandı.
Erinç: Çaba, basın özgürlüğünü lafta bırakmak için
"Cumhuriyet" gazetesi yazarı ve TGC Başkanı Orhan Erinç, 19 Şubat 2007 tarihli ve "Vahim Bir Durum" başlıklı yazısında Kanaltürk'e yönelik uygulamaya da değindi.
Daha önce kimi gazetecilerin vergi bildirimleri üzerinde incelemeler yapıldığını anımsatan Erinç, bilgilerine ulaşılmaya çalışılan kişilerin hemen hepsinin iktidarı eleştiren, zaman zaman da belgeleri gündeme getirerek suçlayan gazeteciler olduğunu ifade etti.
Bu olayın bir benzerinin Kanaltürk televizyonu konusunda hem vergi denetmeni hem de şirketin bağlı olduğu vergi dairesi aracılığıyla yaşandığını yazan Erinç, vergi denetiminin yasada yer alan kurallardan birisi olduğunu belirttikten sonra "Tuncay Özkan ile 'yolsuzluk ve yoksulluk' üzerine programlar yapan Tuncay Mollaveisoğlu 'nun iktidarı rahatsız ettikleri, bilinen bir gerçek. Mesleklerinin deneyimli kişilerinden Cüneyt Arcayürek ile Mine Kırıkkanat 'ın malvarlıklarının sorgulanması ise amacı bütünüyle ortaya koyuyor" diye yazdı.
Denetimin niçin "yeminli mali müşavirler üzerinden yapılmadığının üzerinde durulması zorunlu" bir konu olduğunu yazan Erinç, ifade ve basın-yayın özgürlüğü açısından durumun daha da vahimleştiğini vurguladı.
Erinç, "Program yapan ya da programlara sürekli katılan bazı uzmanların üzerine gidilmesinden korkulduğu da listeyi inceleyince anlaşılıyor. İfade ve basın-yayın özgürlüğünü lafta bırakma çabalarının nedenini herhalde açıklayacak biri olacaktır. Hem de vakit geçirmeden..." dedi.
Yıldız'dan soru önergesi
Anavatan Partisi İzmir Milletvekili Serpil Yıldız, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a, "Kanaltürk Televizyonu'nun vergi incelemesine tabii tutulması, sektörel incelemeden mi kaynaklanıyor yoksa kuruma özel bir denetim mi uygulanıyor?" diye sordu.
Yıldız, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Tuncay Özkan, Cüneyt Arcayürek ve Mine Kırıkkanat için ayrıca bir inceleme başlatılmasının nedenini öğrenmek istedi. Yıldız, "Bu kişiler için başlatılan vergi incelemesi, Hükümetinizi eleştirdikleri için midir? 2004'ten bu yana ülkemizdeki yazılı ve görsel medya gruplarından hangilerine ne gibi inceleme yapılmıştır?" dedi.
Ekşi: İktidar yetkisini kötüye kullandı
Basın Konseyi Başkanı Oktay Eksi de, Kanaltürk'e yönelik uygulamayı kendisine soran gazetecilere, "Siyasi iktidarın vergi konusundaki yetkilerini iyi niyetli olarak kullanmadığını" savundu.
Ekşi, "Siyasi baskı amacıyla yapıldığı anlaşılıyor. Siyasi iktidarın bazı sesleri kısmak için kullandığı izlenimini veriyor. Böyle düşünmememiz için hükümetin, bu yetkisini kendisine yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarına karşı da kullanması gerekir" dedi.
Ekşi, "Bu olayın, siyasi baskı amacıyla yapıldığı anlaşılıyor. Siyasi iktidarın bazı sesleri kısmak için kullandığı izlenimini veriyor" diye konuştu.
"Kanal Türk'e yönelik gerçekleştirilen bu girişim kötü niyetlidir, politiktir, haber alma hakkına, basın-yayın ve ifade özgürlüğüne yönelik ilkel bir baskıdır. Bu vergi denetimi değil televizyon kanalının sesini kısma, giderek karartma girişimidir."
Özkan: Bu sindirme operasyonudur
Ayrıca, Başbakan Erdoğan'a bir mektup gönderen kanalın yetkilisi Tuncay Özkan, "Bu sindirme operasyonudur" dedi. Özkan mektubunda şu eleştirilere yer verdi:
"Suçluyorum. Sayın Başbakan beni yanıltmadınız. Sizin bir gün bu kadar kötü olabileceğinizi yakın geçmişte de anlamıştım. Türkiye'nin gözünde onca yolsuzluk ve haram dosyası ile dikilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı, hasım gördüğünüzün üzerine salıyorsunuz. Maliye Bakanlığı'nın Kanaltürk'e ilişkin işlediği suç, yüzünüze çaldığınız kara çamurdur. Başbakan olarak yapabilirseniz, bu skandalın gereğini yapmanızı istiyorum." (EÖ)