* Fotoğraf: Arşiv / AA
Sözcü yazarı Çiğdem Toker, bugünkü yazısında geçen 26 Haziran’da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul’un temel atma töreni olarak duyurduğu Kuzey Marmara Otoyolu Sekizinci Kısım Nakkaş Başakşehir Etabı’ndaki konuşmasını kaleme aldı.
Erdoğan’ın "Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar” sözlerini hatırlatan Toker, “Söke söke alırlar filan dendi ama Rönesans'a ihale edilen bu otoyolun paralı ve Hazine garantili olacağı söylenmedi” dedi.
Toker, “İşte gerçek Kanal İstanbul projesi” başlıklı yazısında Kanal İstanbul’un bir tane ihaleyle izah edilecek bir proje olmadığını, şu anki dönemin Kanal İstanbul’a hazırlık dönemi olduğunu, hafriyatın bu sürecin ardından başlayacağını kaydetti.
Toker’in yazısı şöyle:
İşte gerçek Kanal İstanbul projesi
Bundan dört gün önce “Kanal İstanbul” adıyla bir otoyol temeli atıldı. Kamuoyu alenen yanıltıldı. Zira seremoninin konusu olan Nakkaş-Başakşehir, Kuzey Marmara Otoyolu'nun 8'inci kesimiydi. Kanal İstanbul tedavüle girmeden çok önce İstanbul imar planlarına işlenmişti. O “temel atma” töreninde “söke söke alırlar” filan dendi ama Rönesans'a ihale edilen bu otoyolun paralı ve Hazine garantili olacağı söylenmedi
Başlığa geçmeden bir duruma açıklık getirmeli: Her şeyden önce, Kanal İstanbul, öyle bir tane ihaleyle izah edilecek bir proje değil. Bir kere şu anda içinde bulunulan dönem, Kanal İstanbul’a hazırlık dönemi. Hafriyat bu hazırlık dönemi bitince başlayacak.
Hazırlık dönemi ve deplase
ÇED raporuna göre 2 yıl sürecek hazırlık dönemi içinde yapılması gereken işlerden en önemlisi,“deplase”. Konuya birkaç kez değindim. Kanal yapılırsa, ulaşım, doğalgaz, elektrik iletim hatlarının üzerinden geçecek. Yani o hatları kesecek. Bu nedenle, mevcut hatların yerlerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bu da milyarlarca liralık birçok yeni ihale demek.
Değerli okurlar işte bu devasa ölçekteki deplase ihalelerinden biri 28 Haziran’da yani evvelsi gün yapıldı. Duydunuz mu? Tabii ki hayır. Çünkü pazarlık usulüyle yapıldı. İlan edilmedi. Neden mi?
Bu ihalenin, kürsüden bağırarak vatandaşa propaganda yapacak, muhalefete hakaret etmeye zemin oluşturacak bir yanı yoktu. Bilakis vatandaşın hayatını zorlaştırma potansiyeli taşıyan bir iş için yapılan bu ihaleyle şirketlere yine milyarlar aktarılacaktı. Nasıl anlatsınlar, nasıl ilan etsinler…
3 milyar TL’lik ihale
Onu da biz yapalım. Ulaştırma Bakanlığı’nın pazarlık usulüyle açtığı, yaklaşık maliyeti 3.5 milyar TL’nin (evet yanlış okumadınız) üzerinde olan, halktan saklanan 28 Haziran tarihli ihalenin detaylarını paylaşalım:
“TCDD Halkalı Kapıkule Yeni Demiryolu İnşatı Kapsamında Halkalı Ispartakule Arası (Kanal İstanbul Geçişi) Demiryolu Hattı İnşaatları ile Elektromekanik Sistemlerinin Temini ve Yapımı İşi”.
Yukarıdaki tablo bize bu sonucun masa başında planlandığı izlenimi veriyor. Eğer böyle değilse, Ulaştırma Bakanlığı çıkıp açıklama yapmalı. Bir ihaleyi pazarlık usulüyle yapıyorsanız, firmalara davet gönderiyorsanız, üç firmanın bir araya gelerek teklif vereceğini, kamu kuruluşu olarak önceden nasıl biliyorsunuz? Cevabı verilmesi gereken ilk soru bu olmalı.
İkincisi de neden bu ihaleyi kamuoyuna açıklamadınız?
Son olarak teknik bir bilgiyle bitirelim: Gizlice ihale edilen bu 3.5 milyar TL’lik “iş”in, ÇED raporunda yeri var. Yani “TCDD Halkalı Konvansiyonel Demiryolu hattı”, kanalın etkileyeceği ve deplase edilmesi gereken hatlardan biri. Geride daha TEİAŞ; BOTAŞ, İGDAŞ, NATO, İSKİ, telekomünikasyon hatları var. Bunlar da kim bilir kaç milyarlık başka başka ihaleler demek.
Kanal İstanbul’un, bizlerin vergisiyle kimleri daha kaç kat zengin edeceği bugünden belli.
Ne olmuştu?
Erdoğan’ın 2021 boyunca yaptığı konuşmalarda Kanal İstanbul projesini sık sık gündeme getirmiş ve son olarak 26 Haziran’da projenin temelinin atılacağını açıklamıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek, Erdoğan’ın temel atma konuşması ardından Sazlıdere’de kurulduğu iddia edilen şantiye alanına ilişkin yaptığı açıklamada inşaatın Kanal İstanbul ile alakası olmadığını ve “Kuzey Marmara Otoyolu’na ait bir bağlantı yolu için yapılacak köprünün temeli” olduğunu söyledi.
Köprünün tırların yarattığı ulaşım yükünü azaltmak için üçüncü ile ikinci köprü arasında yapılacağını dile getiren Zeybek, “Çatalca Nakkaş’tan başlayıp Başakşehir’de bitmesi planlanan yol için yapılıyor” dedi.
Anadolu Ajansı (AA) ise, Kanal İstanbul Projesi kapsamında Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dahil) Projesi Başakşehir-Bahçeşehir-Nakkaş Kesim-08 (bağlantı yolları dahil) işi kapsamında, Sazlıdere geçişini sağlayan gergin eğik askılı köprü imalatının yapılacağını yazdı.
Kanal İstanbul’un ilk köprüsünü hayata geçirecek olan firma ise Rönesans İnşaat olarak belirtildi.
Ya Kanal Ya İstanbul Platformu da konuya ilişkin açıklamasında 26 Haziran’da atılacağı söylenen temelin Kanal İstanbul’un değil; Kuzey Marmara Otoyolu’nun bağlantı yollarından biri olan Nakkaş-Başakşehir kesiminin Sazlıdere üzerinden geçen kısmının olduğunu aktardı.
Erdoğan 26 Haziran'daki törende, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kanal İstanbul'a kredi veren bankalara iktidara geldiklerinde ödeme yapmayacaklarına dair sözleri üzerine şunları söylemişti:
"Devlet adabını bile hiçe sayarak akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar. Biz geliyoruz, geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız. Bankaları tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir ya. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak."
(TP)