CHP'nin Kanadoğlu'nun yaklaşımına dayandırdığı itirazın Anayasa Mahkemesi'nce benimsenmesinden ardından AKP'nin Cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi de Kanadoğlu'nun itirazıyla karşılaştı.
Kanadoğlu meclisin cumhurbaşkanlığı seçimi sürerken böyle bir karar alamayacağını ifade etti .
AKP'nin meclise götürdüğü erken seçim önergesi kabul edildi ancak Cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi ANAP dışında kabul görmedi.
Kanadoğlu "benim anayasal yorumumun, Anayasa Mahkemesince paylaşıldığını görmekten mutluyum" diyor.
Kanadoğlu "kritik davaların savcısı"
Kanadoğlu, 2002'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıyken Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kurulduğunda da kapatma davası açmış, dava mahkemece reddedilmişti. Kanadoğlu Erdoğan için tedbir istemiş, Anayasa Mahkemesi tedbir koymamıştı.
Kanadoğlu 2002'de de bugün Demokratik Toplum Partisi (DTP) adını alan Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) kapatılması istemiyle dava açmış, Anayasa Mahkemesi davayı sonlandırmış ve partinin dört yöneticisini "resmi evrakta sahtecilikten" Mehmet Abbasoğlu, Nurettin Sönmez, Veysi Ayhan ve Aydın Demir'i 1 yıl 11 ay 11 gün hapis cezasına çarptırmıştı .
Kanadoğlu DEHAP'ın seçimlere sokulmamasını da istemiş ancak Yüksek Seçim Kurulu bu isteğini reddetmişti.
DEHAP Parti Meclisi ve İl Başkanları temmuz 2005'te Demokratik Toplum Hareketi'ne (DTH) katılma kararı aldığını açıklamıştı .
İnsan Hakları Derneği eleştirmişti
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Seçimleri İzleme Komisyonu seçimlerden hemen sonra 2002 seçimleriyle ilgili raporunu açıklamış, "Komisyonumuz; Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun seçimin ve adaylıkların kesinlik kazanmasının hemen ardından DEHAP ve AKP'nin seçimlere girmesini önlemeye dayalı çabalarına demokrasinin rüştünü ispat edeceği bugünlerde kuşkuyla bakıyoruz," demişti
İHD Kanadoğlu'nun, "18 Nisan 1999 seçimlerine katılan, il ve ilçelerde örgütlenmesini tamamlamış, milletvekillerinin adaylıkları kesinleşmiş ve tüm seçim işlemlerinin tamamlanmış olmasına rağmen DEHAP'ın seçimlere sokulmaması talebiyle Yüksek Seçim Kurulu'na başvurması, Olağanüstü Genel Kurul'la Yeniden Doğuş Partisi'nin adının Genç Parti (GP) olarak değiştirilmesi üzerine Genç Parti'nin kapatılmasını talep etmesini ve AKP hakkında seçim arifesinde kapatma davası açmasını hukukun siyasete alet edilmesi ve anti demokratik bir uygulama olarak değerlendirmektedir" demişti. (NZ)