Fotoğraf: Kalın'a görüşü sorulan ve yanıtlayamadığı soru: "İnşaatçılar,yalnızca bildikleri gibi bina yapmaya devam ediyorlar. Kurallara uymuyorlar. Siyasi partileri finanse ettikleri için bir noktada, kimi politikacıların kendilerine af çıkaracağını biliyorlar. Bu çok büyük bir sorun" Ne diyorsunuz?
Erdoğan'ın sözcüsü ve Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı İbrahim Kalın Perşembe günü CNN International sunucularından Becky Anderson'ın sorularını yanıtladı. CNNTürk bu konuşmanın kısa bir bölümünü hem TV'den hem de kanalın kurumsal web sayfasından verdi.
CNNTürk CNN International'i nasıl sansürledi?
Ancak, CNN Türk'ün yayımladığı bölümlerde, CNN International sunucusunun Kalın'ın yüzüne karşı dile getirdiği "Bilhassa geçmişte çıkartılan imar afları konusuna yanıt vermenizi ve bunun bir daha olmaması gerektiği görüşünü desteklediğinizi dile getirmenizi istiyorum," talebine danışmanın sorunun etrafından dolanarak ve çöken yapıların sorumluluğunu enkaz altında kalanları da kapsayacak şekilde "herkes"e yıkarak yanıtsız bırakışı yer almadı.
Seçimlerle ilgili yanlış
ve temelsiz "açıklamalar"
Öte yandan Kalın seçimlerin tarihiyle ilgili soruyu da gerçeklerle tamamen ilgisiz bir şekilde yanıtladı. Ortada bir TBMM kararı olmamasına karşın, "Muhalefet partilerinin de önceden beyan ettikleri gibi seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılması için çağrıda" bulunduklarını söyledi.
Ardından siyasal partilerin seçimleri -henüz tek resmi tarih olan- 18 Haziran'a "erteleyebileceklerini" ileri sürdü.
Bunun ardından Erdoğan'ın parlamentoyu feshederek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin yolunu açması yetkisi olmasına karşın "Cumhurbaşkanı bu konuda kendi başına karar veremez" dedi.
Nihayet, seçim tarihi konusunda son sözü -böyle bir yetkisi olmamasına karşın- "Yüksek Seçim Kurulu'nun belirleyeceğini" söyledi.
Buna karşılık, Kalın'ın bu açıklamaları CNN Türk sayfasında herhangi bir doğulama çabası olmaksızın yer aldı.
CNN Türk'teki "Kalın söyleşisi" haberi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'yi vuran deprem felaketini CNN International'da "Hiç böyle bir şey görmedik. Çok sayıda yıkıcı deprem oldu. 7 bine yakın artçı gördük." sözleriyle anlattı. Becky Anderson'ın konuğu olan Kalın, Türkiye'nin asrın felaketiyle mücadele için "Tüm kaynaklarını seferber ettiğini" söyledi. Kalın, "Dairelerle dolu 100 binden fazla bina ya yıkıldı ya da hasar aldı. Hepsi tahliye edilecek ya da yıkılacak. Tüm önlemleri alıyoruz. Hali hazırda afet bölgesinde 300 binden fazla çadır kurduk. Her gün on binlerce çadır, konteyner, prefabrik ev ve başka geçici konaklama sağlıyoruz. Tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz." dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, deprem sonrası süreçte yapılan eleştirileri dikkate aldıklarını "Tabii ki her zaman daha iyisi yapılabilir. Buna şüphe yok. Endişelerini dile getirenler haklılar. Bunu oldukça ciddiye alıyoruz. Uzmanları, bilim insanlarını, sismologları, jeoteknisyenleri dinliyoruz. Yeni şehirlerimizi bilimsel kriterlere göre inşa edeceğiz. Buna şüphe yok." sözleriyle vurguladı. Sözcü Kalın, seçimlerin ne zaman yapılacağı konusunda son sözün Yüksek Seçim Kurulu'nda olduğunu ifade etti ve 'Cumhurbaşkanı bu kararı kendi başına alamaz. Meclis'in bir karar görüş bildirmesi gerek. Ama günün sonunda yüksek seçim kurulu etkilenen 10 şehirde seçim olup olmayacağına karar verecek. 2 milyondan fazla kişi bölgeden ayrıldı. Gittikleri yerde nasıl oy verecekler gibi teknik sorunlar var. Ancak eğilim, önümüzdeki günlerde aksi yönde bir siyasi mutabakat olmadıkça vaktinde mayıs'ta yapılması yönünde." ifadelerini kullandı." |
CNN International ne yayınladı?
Oysa, CNN International'de yayınlanan bölümde sunucunun Kalın'a özellikle "imar aflarıyla" ilgili soruyu, iki kez üsteleyerek sormasına karşın yanıt alamadığı, Erdoğan'ın sözcüsünün sorumluluğu, halka, geleneklere, alışkanlıklara, vb. yayarak sorudan kaçtığı açıkça görülüyordu.
Söyleşinin tamamının İngilizce çözüm metni de aşağıya aldığımız bölümün [2':30" ve 5':00" arası] video kaydı da CNN International kurumsal sayfasında yayımlandı.
ANDERSON: Eski Dünya Bankası direktörü, Türk siyasetinin dışında biri, Dünya Bankası'nın eski Türkiye direktörü, geçmişte zorunlu güvenlik koşullarına uymaksızın projeler inşa etmeleri için müteahhitlere imar aflarının nasıl verildiğini anlatmıştı ve [ondan] alıntı yapıyorum: "Yalnızca bildikleri gibi bina yapmaya devam ediyorlar. Kurallara uymuyorlar. Siyasi partileri finanse ettikleri için bir noktada, kimi politikacıların kendilerine af çıkaracağını biliyorlar. Bu çok büyük bir sorun" demişti. Az önce sonunda nereye vardığınızı açıkladınız ve geçmişte daha çoğunun yapılabileceğini kabul ettiniz. Bilhassa geçmişte çıkartılan aflar konusuna yanıt vermenizi ve bunun bir daha olmaması gerektiği görüşünü desteklediğinizi dile getirmenizi istiyorum. KALIN: Son on yılda, özellikle ülkenin doğu kesiminde ve birkaç yıl önce İzmir'de, Bingöl'de ve diğer birkaç yerde de bir dizi deprem yaşadıktan sonra çok sıkı önlemler aldık. Tabii ki, bunlar şimdi başımıza gelenden çok daha küçük ölçekliydiler. Bu yüzden birtakım önlemler aldık. Kurallara, örneğin bunların bakanlık eliyle güncellenmesine, aynı zamanda yönetmeliklere ve uygulanışlarına bakarsanız, dediğim gibi, insanları korumak, depreme daha dayanıklı binalar oluşturmak için her zaman yapılacak daha çok şey vardır. Tabii ki, tüm bunları gördükten sonra bunu daha ciddi bir şekilde yapacağız. ANDERSON: Ve -- ? af çıkarmayacaksınız. ANDERSON: Demek istediğiniz bu mu? KALIN: Biliyorsunuz, insanlar bu kuralları sıkı bir şekilde takip ederlerse, bu düzenlemeler ciddi bir şekilde uygulanır. Ve elbette, bunları denetleyebilecek ve bu kurallara uyulup uyulmadığından emin olacak bir konumdayız, elbette çok daha iyi bir konumda olacağız. Tabii ki, burada sorumluluğu hiçbir şekilde saptırmak istemiyorum. Sorumluluk sahibi bir konumdayız ve şüphesiz harekete geçmeliyiz. Ama bu aynı zamanda bir zihniyet kültürü meselesidir. Ve bu yönerge ve yönetmeliklere uyan herkes, bireyler, inşaatçılar, özel sektör, belediyeler, hükümet merkezi, herkes, bence hepimiz tüm bunlarda çok pahalı ve üzücü ama gerçekten büyük dersler alıyoruz. Ve kesinlikle yapmadığımızdan emin olmak için bu katı düzenlemeleri takip edeceğiz - yapmıyoruz - elbette, depremler her an olabilir. Ama bu olduğunda hazırlıklıyız. |
İbrahim Kalın, görüldüğü gibi sunucunun açıkça sorduğu son 21 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri döneminde (2018) çıkartılan "İmar Affı"nın sorumluluğunu hiçbir şekilde üstüne almadığı gibi, "bundan böyle 'imar affı' diye bir şey olmayacak değil mi?" sorusuna da yanıt vermedi. Sorudan kaçtı.
Bunları ABD'de ve dünyanın başka ülkelerinde CNN International'i izleyenler görüp işittilerse de, CNN Türk, kendi kanalını sansürlediği için Türkiye'de depremle boğuşan milyonlar Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün dünyanın gözü önünde depremin sorumluluğunu, bizzat depremin enkazı altına kalanları da kapsayacak şekilde "herkese" yaydığından haberdar olamadılar.
(AEK)