Fotoğraflar: Court TV ve anonim olay anı görüntüleri.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, eski polis memuru Derek Chauvin'in siyah Amerikalı George Floyd'un ölümünde jüri tarafından suçlu bulunmasının ardından ''Bunun bir cinayet olduğu gün gibi açıktı'' dedi.
''Kanunlarımızı ve politikalarımızı değiştirdiğimiz gibi kalbimizi ve aklımızı da değiştirmeliyiz'' diyen Biden, kararın ardından düzenlenmesi beklenen gösteriler sırasında yaşanabilecek şiddet olaylarına karşı da uyarıda bulundu.
George Floyd'un ölümü, dünyanın pekçok yerinde tam da ezber bozan bir pandeminin ortasında beklenebileceğinden çok daha fazla süren ve küreselleşen bir protesto dalgası yarattı.
Duruşma sırasında ne oldu?
Chauvin'in duruşması sırasında jüri 45 tanığı dinlendi ve toplam birkaç saatlik video kaydı izlendi.
En güçlü ifadelerden bazıları görgü tanıklarından geldi. Bazıları olayın sansürlenmemiş görüntülerini izlerken gözyaşlarına boğuldu ve olay sırasında kendilerini "çaresiz" hissettiğini ifade etti.
27 kez: Nefes alamıyorum
- Savcı, elleri kelepçeli George Floyd'un 27 kez nefes alamadığını söylemesine rağmen eski polis memuru Derek Chauvin'in dizini Floyd'un ensesinden çekmediğini ve George Floyd'un hareketsiz kaldığını öne sürmüştü.
Savcı ise sanık Derek Chauvin için "Dizlerini Floyd'un boynuna ve sırtına bastırdı ve nefesini – hayır hanımefendiler ve beyefendiler- hayatını sıkıp alana kadar onu ezdi" ifadelerini kullandı.
Jüri karara nasıl ulaştı?
On iki jüri, Chauvin'in hapse girip girmeyeceğine veya beraat edeceğine karar vermekle görevlendirildi.
Jüri, duruşma boyunca gizli tutuldu. ancak jürinin profili ağırlıklı olarak, genç, beyaz ve kadınlardan oluşuyordu .
Her iki taraf da Pazartesi günü kapanış tartışmalarını sunduktan sonra, jüri dışarıdan temas olmaksızın bir otelde tecrit edildi, böylelikle tecrit olarak bilinen bir süreç olan bir karara varabildi.
Jüri üyeleri oybirliğiyle bir karara varmak zorunda kaldılar ve kararlarını verene kadar eve dönemeyecekleri söylendi.
"O çatlak hiç ortadan kalkmadı"
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş'e bianet'e verdiği bir röportajda Floyd protestolarının neden fark yarattığını şöyle yorumlamıştı:
Yasalar düzeyinde ırkçılık karşısında epeyce yol alındığı aşikar ama toplumsal, kültürel ve en önemlisi sınıfsal dengeler bakımından siyahla beyaz arasındaki büyük çatlak hiç ortadan kalkmadı.
Ekonomik daralma sağ popülizmle birleştiğinde sadece bu çatlak daha görünür oldu. Elbette bu tüm ABD ve tüm Amerikalılar için geçerli değil.
Ama toplumun hala, belki de yarıya yakın beyaz muhafazakar ve giderek yaşlı ile erkek bir kesim siyaset ve ekonomi üzerindeki ağırlıkları ile ırkçılığı yeniden üretiyorlar.
Bu ırkçı kuşağın, söylem ve dilin yeniden ağır bir darbe ile geriletileceği konusunda ise iyimserim.
George Floyd nasıl öldürüldü?
Afro Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, yanlış eşkalle ve dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis'te polisler tarafından gözaltına alınırken, polis Derek Chauvin'in 8 dakika 46 boyunca diziyle boğazına bastırdı.
Floyd'un bu süreçte söylediği "Nefes alamıyorum" haykırışı, protestoların da sloganı oldu. Floyd, olay yerine gelen acil sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı hastanede kısa süre içinde hayatını kaybetti.
Olayla ilgili görüntüler sosyal medyada yayıldıktan sonra ABD'deki birçok eyalete ve Avrupa ülkelerine sıçrayan bir protesto hareketi başladı.
Protestolar sonrası ABD başkenti Washington ve New York da dahil en az 40 kentte gece sokağa çıkma yasağı getirildi.
25'e yakın kentte de Ulusal Muhafız Birlikleri, polise destek verdi.
(PT)