Avrupa Birliği'nin de 50 bin Euro hibe ederek desteklediği projenin sonuç aşamasına gelindi.
ÇYDD, Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu, Sarıyer, Kağıthane ve Büyükçekmece ilçelerinde İstanbul Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu, kaymakam ve muhtarların da desteğini alarak 250 kahvehanede 5 binin üzerinde yurttaşa ulaşıldığını açıkladı.
Söyleşilerle amaçladığı kıpırdanmaya henüz ulaşmadığını açıklayan ÇYYD ön değerlendirmelerinden çıkan sonuçlar şöyle:
"Yurttaşların bir kısmının başvuru mekanizmalarını bilseler bile, şimdi de haklarını öğrenmiş olsalar bile, başvurmaktan çekindikleri, bir kısmının ise başvurdukları takdirde sonuç alamayacaklarına inandıkları yönündedir.Proje kapsamında yapılan söyleşilerin ne kadar etkili olduğu konusunda değerlendirme çalışmalarının sürdüğünü belirten ÇYDD insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik yapılması gerekenlere ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:Bazı yurttaşlar başvuru dilekçeleri ile söyleşilere gelip sonuç alamadıklarını anlatmışlar, çeşitli konularda problemlerinin çözümü için derneğe başvurmuşlardır.
Böyle bir çalışmaya devlet desteği ile ancak yine de bağımsız olarak başlanmış olması dahi umut verici bulmuşlardır."
* Kısa vadeli ancak fark yaratacak tedbir, devletin istihdam edeceği yeni polis memuru kadrosunun bir kısmının sosyal hizmet formasyonundan geçirilerek yine sivil toplum kuruluşları ve insan hakları ile el ele bu alanda çalışmaya başlamasıdır.* Bu sorunun uzun vadeli ve tek çözümü ise, Türkiye'de genç, dinamik, açık görüşlü, etik standartları yüksek, hem sivil toplum örgütleri ile iç içe çalışarak hem de diğer devlet kuruluşlarındaki meslektaşları ile paralel çalışarak hizmet götürdüğü kesimin sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak sosyal hizmet uzmanlarının sayılarının artması, yenilerinin yetiştirilmesi ve hizmetlerinin yaygınlaştırılmasıdır. Bu konuda gerekli hukuki düzenlemelerin de en kısa zamanda yapılması gereklidir.
* ÇYDD gibi birçok sivil toplum örgütünün insan hakları alanında yaptığı faaliyetler temelde "Sosyal Hizmetler" faaliyeti kapsamında olup buradaki eksikliği doldurmaya yönelik faaliyetlerdir.
* Sosyal Hizmetler Yüksek Okullarının yaygınlaştırılması için aktarılacak kaynak olmadığı takdirde, Kopenhag Kriterleri kapsamında insan hakları alanında kendinden beklenen iyileşmeyi sağlamak için Türkiye'ye tahsis edilen AB fonlarının bir kısmını bu alana yönlendirmek için girişimde bulunabilir.
* Özel üniversiteler de toplumsal sorumluluk adına bu gibi yüksek okulları açarak sosyal hizmet elemanlarının yetişmesine destek olabilir. (KÖ/TK)