İzmir Barosu Kadın Hakları komisyonu ile İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmanın 4320 sayılı yasayı ele aldığı duyuruldu.
İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi'nden Ayça Uluseller, bianet'e yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"4320 sayılı kanunun uygulanmasına işlerlik kazandırma amacıyla pilot bir çalışma başlattık. Bu kapsamda İzmir Barosu Aile İçi Şiddete Karşı Çalışma Grubu kurduk. Amacımız bu grubu, Kadın Hakları Merkezi haline getirmek.
Biz zaten iki aydır pilot bir çalışma yürütüyorduk. Gönüllü avukatlarla, İnsan Hakları Merkezimizin bürosunda her gün sat 13.00 ile 17.00 arası nöbet tutarak, başvuruları değerlendiriyorduk. Bu çalışmamızı kamuoyuyla paylaşmaya yeni hazır olduk. Şimdilik 4320 sayılı kanun ile sınırlı olmak kaydıyla telefonla ya da şahsen yapılan başvuruları kabul ediyoruz".
Uluseller, 25 kadar kadın avukatla yola çıkıldığını belirterek, "9 ve 10 temmuz tarihlerinde yaptığımız 4320 sayılı kanun çalışma grubunda, bazı ilkeler tespit ettik" dedi.
İzmir Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Komisyon Başkanı Nurten Çavuşoğlu'na da, "KAHDUM diriliyor mu?" diye sorduk.
Bilindiği üzere, İzmir Barosu'nun, Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi (KAHDUM) geçen yıl kapatıldı.
İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan tarafından 2002 yılında açılan KAHDUM, Bahattin Özcan Acar başkanlığındaki baro yönetimince kapatılmıştı. Baro Yönetimi, kapatmayla ilgili bir gerekçe göstermezken, yönetimde bulunan kadın avukatlardan Kadın Komisyonu'ndan Sorumlu Neriman Aksoy kapatma lehinde oy kullanırken, Betül Duran,Özlem Yıldız ve Nalan Erken 'in aleyhte oy kullandıkları öğrenilmişti.
Çavuşoğlu bianet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Çok sık karşılaştığımız sorulardan bir tanesi KAHDUM. İzmir barosunda kadın merkezi ya da kadın hukukuyla ilgili bir merkezin olmamasının eksikliği hissedildiği için, bizde böyle bir grubu faaliyete geçirdik."
"O zaman bu çalışma, yeni bir KAHDUM çalışması?"
"Amacımız zaman içersinde merkez haline dönüşüp, daha etkin çalışmalar yapmak. Yani bunu yönetimlere bağlı olarak açılıp kapanan bir faaliyet olarak değil, baronun daimi faaliyet gösterebilecek bir çalışma grubu olarak oluşturmaya çalışıyoruz"
"Kadına yönelik şiddetle ilgili olduğu için mi 4320 sayılı yasa?
"4320 sayılı yasa, bu kapsamda düzenlenmiş yasalardan bir tanesidir. Ancak uygulamada bu yasanın uygulayıcıların tümü tarafından, yeterince değerlendirilip uygulanılmadığını gözlemledik.Uygulamada karşılaşılan sorunları gözlemlediğimiz için, yasanın daha etkin uygulanılmasını sağlamak ve başvuru bilincini geliştirmeyi hedefledik"
"Kamuoyuna açıkladığınız bu çalışmayla ne yapmayı hedefliyorsunuz?"
"4320 sayılı kanun , Türk Medeni Kanunundan önce yürürlüğe girmiş bir yasa. Aile içi Şiddete karşı çıkarılmış olsa da, yasanın adı Ailenin Korunması'dır. Bizim yasa ve hukuk sistemimizde aile hukukuyla ilgili düzenlemeler, kamu hukuku düzeniyle ilgilidir.
"Yani..?"
"Esas olarak ailenin korunması amaçlanır. Aileyi parçalamak dağıtmak değil, korumaktır amaç. Bu nedenle boşanma davaları kamu düzeniyle ilgili olarak da değerlendirilir. Kişisel değildir. Sadece kişilerin talepleri yeterli olmaz. Anlaşmalı da olsa, o evliliğin devamının mümkün olup olmadığı araştırılır. Ona göre karar verilir. Temelinde koruma vardır. Bu yasayı anlatmak istedik"
"Aileyi koruma ama kadını değil. Son zamanlarda kadınlara yönelik şiddet ve koruma altındaki kadın ölümleri, bu yasanın uygulanırlılığını sorgulatmıyor mu?"
"4320 sayılı yasa, çok kısa bir yasa. Yürürlülük maddeleriyle birlikte dört maddelik bir yasa. Yürürlülük maddeleri çıkarılırsa iki maddelik. Aile içi şiddet söz konusu olduğunda net bir yasa. Koruma söz konusu olduğundaysa, hukukçuların devreye girmesi gerekiyor"
"Korumanın uygulamada sorun yarattığı gözleniyor? İkinci, üçüncü talepler de?
"Yasa korunma talebini altı ay yerine getiriyor. Süresi altı aydır. Yasa çok net bir hüküm ihtiva etmediği için, farklı bir yorumla uygulanabilir. Geçmişte birden fazla uygulandığını biliyorum. Yasa, 'Bir defada 6 aydan fazla veremez' der. Bir defaya mı, yoksa her defaya mı özgü, yorumla ilgili bir sorundur.Hakimler genelde yasalar yetersiz değil, uygulayıcılar konuların üzerinde çalışmıyorlar; der"
"Kadına yönelik şiddete ilişkin ne gibi çalışmanız yapacaksınız?"
"İzmir Barosu olarak çalışmamızın bundan sonraki ayağını, meslektaşlarımızı, psikologları, tüm aile mahkemesi hakimlerini de davet ederek ortaya koymayı düşünüyoruz. Hedeflerimiz büyük, inancımız fazla. Adli tatilden sonra çalışmalarımızı hızlandıracağız. Daha fazlasını ve daha etkin çalışmalar yapmak istiyoruz."
İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi, başlangıçta 25-30 kadar avukatla yola çıktığı 4320 sayılı kanunla ilgili çalışmayı Adli Tatilin bitmesiyle birlikte, geniş bir alana yayma kararında.(AD)
Bilgi almak için adres ve telefonlar:
İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi
1456 Sokak No:16 Baro han Kat5/505
Alsancak / İZMİR
Telefon: 465 34 25