Arın, "Bu yasanın artık ertelenecek tarafı yoktur. Çünkü sabrımız kalmadı" dedi.
Avukat Canan Arın BİA'ya Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Adalet Komisyonu'nda görüşülen ve milletvekilleri arasında sert tartışmalara neden olan Medeni Kanun Yasa Tasarısı konusundaki görüşlerini anlattı. Arın, sorularımızı şöyle yanıtladı;
Yasa tasarısında tartışmalara neden olan maddenin içeriği nedir?
"Medeni Kanun Yasa tasarısı ile ilgili tartışmalar, esas olarak Medeni Kanun'un Aile Hukuku'na ilişkin bölümlerine yönelikti. Evlilikte mal rejimini içeren ve boşanma durumunda malların eşler arasında nasıl paylaşılacağını da belirleyen hükümlerine..."
Bugün uygulanan mevcut yasa nasıl işliyor?
"Bugün Medeni Kanunun, 'mal ayrılığı' esasına dayanır. Bu da günlük yaşam pratiğinde, boşanma durumunda tarafların neye sahipse, onu alıp gitmesi anlamına gelir. Tabii ki bu durum boşanan kadınları mağdur ediyor.
Evlilik birliği süresince kadınlar, yıllarca erkeklerin elini bile sürmediği çocuk, ev idaresi gibi ağır sorumlulukları üstleniyorlar. O sırada erkeğin kazancıyla edindiği mal, kendisinin oluyor. Bu durum boşanan kadının, onca yıl verdiği emekten sonra tek başına, meteliksiz ortada kalmasına yol açıyor . Erkek, yıllarca kadının sırtından edindiği malların üstüne tek başına oturuyor."
Yasa tasarısı nasıl bir değişiklik öneriyor?
"Tartışılan yasa tasarısı, evlilik birliği süresince tarafların kendi kazançlarıyla elde ettiği malların iki tarafın da ortak malı olması ve boşanma halinde malların eşit olarak paylaşılması esasına dayanıyor.
Ancak, tarafların evlilik öncesi sahip oldukları mallar ya da evlilik sırasında aileden gelen miras boşanma durumunda paylaşılacak mallar kapsamına girmiyor. Sadece evlilik süresince elde edilen mallar paylaşılıyor.
Adalet Komisyonunda bu değişikliği kabul etmeyen milletvekilleri ne gibi gerekçeler ileri sürüyordu?
"Milliyetçi Hareket Partili milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu , 'Ayda 100 milyar kazanan bir müteahhit erkek ile ayda 220 milyon kazanan bir öğretmen kadından oluşan bir aile düşünelim. Bu çift bir ev alıyor. Bu ev kimin olur?' diye sordu.
"Bir başka Fazilet Partili Milletvekili ise 'Adam 60 yaşında. Bu yasa yürürlüğe girerse, 20 yaşında bir kadınla evlenmeye kalktığında kadının kendisiyle parası için evlenmeyeceğini nereden bilecek?' diye soruyordu."
"Orhan Bıçakçıoğlu, ayrıca tasfiye, yani malların paylaşılmasının çok uzun zaman alacağını, dolayısıyla boşanmaların uzayarak zorlaşacağını iddia ediyor. Bir de hangi mal, evlilik sırasında edinildi, hangisi miras yoluyla geldi ya da daha önceden vardı gibi soruların yanıtlanmasının zor olduğunu öne sürüyor.
Bazı milletvekilleri ise, bu durumun zengin kadınları mağdur edebileceğini ya da bu tür uygulamanın Türk aile yapısını bozacağını söylüyor.
Bu gerekçeleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Öncelikle ev alan müteahhit erkek ile öğretmen kadından oluşan çifti düşünelim. Bu müteahhit kaç gece çocuğunun yanında sabahlamıştır? Kaç kere işini bırakıp çocuğunu okuldan almaya gitmiştir? Kaç kere evin fatura yatırma, temizlik gibi işleriyle uğraşmıştır? Bu adam ayda 100 milyar kazanma fırsatı ve vaktini nereden bulmuştur? Kadın tüm bu işleri üstlendiği için erkek, para kazanma fırsatı ve zamanını bulmuştur. Erkek bu parayı tek başına kazanmamıştır, kadının sırtından kazanmıştır. Bu yüzden bu ev her ikisinin ortak malıdır."
"Bu değişikliğin zengin kadınları mağdur edebileceği fikri de gerekçe gösterilemez, Bu ülkede ciddi miktarda mülkiyet sahibi olan çok az kadın var ve bu azınlık için tabii ki milyonlarca kadını mağdur edemeyiz."
"Ayrıca 60 yaşında bir adam 20 yaşındaki genç kadının kendisine aşık olduğu için evlendiğini düşünüyorsa bu onun saflığıdır."
"Mal paylaşımında çıkabilecek zorluklar da kolayca aşılır. Bugün bir ev alırken nasıl'Deprem raporunuz var mı ?' diye soruluyorsa, bir de'Evli misiniz ?' diye sorulur. Evli ise mal ortak yapılır. Bu kadar basit" dedi."
"Türk aile yapısının bozulacağı fikrini anlamıyorum.Türk aile yapısı, ailenin tüm birikimlerinin erkeğin tekelinde olması ve bu güce dayanarak istediği an karısını beş kuruş parasız kapının önüne koyması mıdır? Ben 30 yıldır bunu yaşayan yüzlerce kadınla konuştum. Kadınlar yıllardır bu yasayı bekliyor. Artık ertelenir yanı kalmadı, çünkü sabrımız kalmadı "
Yıllardır yürürlükte olan yasadan kadınlar nasıl etkilendiler?
"Kadınlar yıllarca boşanma durumunda korkunç mağdur oldular.10 yıllık, 20 yıllık, 30 yıllık evliliklerde, erkeğin yıllar sonra 20 yaşında bir kıza aşık olup kadını tek başına, beş kuruşsuz ortada bıraktığı yüzlerce örneğe tanık oldum. Bu örneklerin çoğunda ortada kalan kadın, çocukların sorumluluğunu da aldı. Herkes başkasına aşık olup gidebilir, ancak birlikte yaşanan yıllarda elde edilen mallar ortaktır, boşanma halinde paylaşılmalıdır "
"Ben 30 yıldır bu kadınları dinliyorum. Son birkaç haftada dinlediğim örnekler bile içler acısı. Kadın 47 yıllık evli. Adam bir sabah kalkıyor ve kadına da kız çocuklarına da hakaretlerde bulunarak, onları iffetsizlikle suçluyor. Kız çocuklarının giyimleriyle ilgili suçlamalarda bulunuyor. Sonuçta evin anahtarlarını değiştiriyor ve kadın kızlarıyla beraber ortada kalıyor."
"Bir başka örnek de Almanya'da yaşayan bir aile. Yıllarca orada çalışıyorlar. Baba, kazların kazancını da son kuruşuna kadar ellerinden alıyor. Bir gün Türkiye'ye izne geliyor ve biriktirilen paralarla Siirt'te bir çok mülk alıyor. Sonra da kadını boşuyor. Şimdi kadın meteliksiz, çaresiz tek başına kaldı".
Adalet Komisyonu'ndaki milletvekilleri ve Adalet Bakanı'nın tutumlarına nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadınların, boşanma halinde malların eşit paylaşılması talebi Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk tarafından da destekleniyor, ama kadının kanun önünde birey olarak görülmesine dayanamayan Milliyetçi Hareket Partili ve Fazilet Partili bazı üyeler kadınların mağduriyetini sürdürme eğiliminde.
Ayrıca Aile İhtisas Mahkemelerinin kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu mahkemelerle yasalar daha sağlıklı uygulanacaktır. Malların eşit paylaşımı bu ülke kadınları için acil bir ihtiyaçtır ve bu yasa İsviçre'de yıllardır uygulanıyor. (YV/NU)