Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ekber Tomul'un yaptığı "Türkiye'de Cinsiyete Göre Öğrenim Süreleri" başlıklı araştırma Türkiye'deki tüm bölgelerde, ilkokul, ortaokul ve üniversite öğrenimini tamamlayan erkek ve kadınların öğrenim süreleri ortalamalarına dayanıyor.
Tomul, araştırmasında öğrenim sürelerini üç gruba ayırıyor: İlköğretimi bitirme yaşına gelenlerin öğrenim süreleri, aynı şekilde ortaokul ve lise öğrenimim tamamlayanların öğrenim süreleri.
Kadın ve Erkek Arasındaki Fark
Araştırmanın sonuçlara göre, kadın ve erkeklerin ortalama öğrenim sürelerinin yüksek olduğu bölgelerde, cinsiyetten kaynaklanan farklılık, düşük gözüküyor.
Araştırmada tersi durumu da gözler önüne seriliyor. Rakamlara göre kadın ve erkek ortalama öğrenim süreleri düşükse, öğrenim süreleri arasındaki cinsiyetten kaynaklanan fark da aynı oranda artıyor.
Tomul'un verdiği örneği göre, en yüksek öğrenim sürelerine rastlandığı Batı Anadolu bölgesinde, erkekler için ortalama öğrenim süresi 8,70, kadınlar için 8,27 olarak hesaplanıyor. Bu rakamlara göre kadın erkek arasındaki fark 0,43 olarak çıkıyor.
Güneydoğu Anadolu bölgesindeki rakamlara bakıldığında ise çok farklı bir tabloyla karşılaşılıyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinde, erkeklerin ortalama öğrenim süreleri 6,71 iken, kadınlar için bu rakam 4,49 oluyor. Kadın ve erkeklerin öğrenim sürelerinin arasındaki fark, bu rakamlara göre 2,22 oluyor.
Bölgelerde durum
Eğitim Sen'in yayınladığı araştırmaya göre, öğrenim süresi en düşük bölgeler Güneydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu olarak belirleniyor.
Bu bölgelerde erkek ve kadın öğrenim süreleri arasındaki farkın yüksek olduğu sonucu çıkıyor.
Araştırmada,Batı'daki durumun kadınların lehine değiştiğini gösteriyor. Batı Anadolu bölgesinde ortalama öğrenim sürelerinin yüksek olduğu, dolayısıyla kadın ve erkek öğrenim süreleri arasındaki farkın düştüğü görülüyor.
Yaşa bağlı farklar
Araştırmada, tüm bölgelerde ve illerde, kadın ve erkekler arasındaki öğrenim süreleri farklarının, 15 yaş ve üstünde daha düşük olduğu tespit ediyor.
Kadın ve erkeklerden elde edilen rakamlar, yaş ilerledikçe öğrenim süreleri arasındaki farkın büyüdüğü sonucunu gösteriyor.
Araştırma tüm bölgelerde ve illerde ortaya çıkan sayıların, kadın öğrenim sürelerinin, erkeklere oranla her yaş grubu içindeki oranının düşük olduğunu vurguluyor.
Tomul, her ne sebeple olursa olsun, kadınların eğitimde geri kaldıkları gerçeğini ortaya koyuyor. Çözüm olarak da ailelerin kız çocuklarını okutmaları gerektiğine işaret ediyor.(AD)