Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın grubu, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) Aysel Tuğluk için verdiği son rapora tepki gösterdi.
Kadınlar, yaptıkları açıklamada Tuğluk’un hastalığının gün geçtikçe ilerlediğini ve tek başına basit gündelik işlerini yapamayacak durumda olduğunu belirttiler.
TIKLAYIN-Aysel Tuğluk'a savunma işkencesi
Üniversite hastanesi ve devlet hastanesinin raporlarına atıf yapılan açıklamada, “Aysel Tuğluk’a verilen tek başına cezaevinde yaşamını sürdüremez raporlarına rağmen, ATK 3. İhtisas Kurulu son raporunda da Aysel için ‘cezaevinde tek başına hayatını idame ettirebilir’ kararı vermiştir.
“Süren davasının son duruşmasında ise mahkeme başkanı ‘ifade veremeyecekse bile gelsin ifade veremeyeceğini söylesin ve yerine avukatı savunma yapsın’ diyerek Aysel’i ifade vermeye zorla getirilmesi için talimatını vermiştir” denildi.
Kadınlar, bugün ve yarın (31 Temmuz) saat 21’00 de sosyal medyada #AyselTuğlukaİşkenceyeSon hashtagi ile kampanya yapacaklarını ifade ettiler.
TIKLAYIN-Alaattin Tuğluk: "Bir hukuk varsa onu arıyoruz, kimseye yalvarmıyoruz"
ATK raporu ne diyor?Dört profesör, üç uzman hekimin imzasının yer aldığı 24 sayfalık ATK raporunun, 17 sayfası Kobani Davası iddianamesinde yer alan ve suçlama konusu yapılan siyasi faaliyetlerden oluşuyor. Raporun bu kısmında Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak'ın iddianamede yer alan farklı tarihlerdeki konuşmalarına yer veriliyor. Sonraki 5 sayfa devlet ve üniversite hastanelerinden alınan raporlarda oluşuyor. Son iki sayfa ise ATK'nin yaptığı incelemeler ve sonuç kısmını içeriyor. İncelemede Tuğluk'un kelime üretiminin çok az olduğu, kelimeleri aklında tutmakta zorlandığı, dikkatinin zayıf olduğu, geriye dönük hatırlamakta zorlandığı ve konuşmasında duraklamalar olduğu belirtiliyor: "Sözel Bellek Süreçleri Testi (SBST,) kişinin dikkat alanında daralma olması dolayısıyla 10 kelime 7 tekrar şeklinde uygulanmıştır. Anlık olarak 4 kelime hatırlamış, gecikmeli serbest hatırlamada kendiliğinden hiç kelime geri getirememiştir. Tanıma yoluyla hatırlama sürecinin test edilmesi amacıyla kelimeler çoktan seçmeli olarak verilmiş; 10 kelimeden 8'ini doğru tanıyabilmiştir. Elde edilen bu skorlar kişinin sözel malzemeyi öğrenmede güçlük yaşadığını; anlık sözel bellek fonksiyonlarının zayıf olduğunu; uzun süreli sözel bellekte ön planda ve aşikar düzeyde dikkate sekonder serbest hatırlama güçlüğü olduğunu; tanıma becerilerinin ise nispeten korunduğunu düşündürmektedir." Ancak tüm bu tespitlere rağmen "hafif bilişsel bozukluk" sonucuna varan ATK, Tuğluk'un ceza ehliyetinin tam olduğuna karar veriyor. | |
KOÜ 'cezaevinde kalamaz' dedi
Kocaeli Üniversitesi Hastanesi 15 Mart 2021'de Aysel Tuğluk'a demans tanısı koydu. KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 12 Temmuz 2021'de açıkladığı kesin raporunda ise; "Demansın ilerleyebileceğini, cezaevi koşullarında tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceğini, Tuğluk'un yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın sürdürmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ihtiyaçları karşılayamayacağını, infazının ertelenmesi gerektiğini, infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini" belirtti.
ATK: Cezaevinde kalabilir
Tuğluk, daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. ATK, iki saatlik incelemenin ardından "hayatını yalnız başına idame ettirebilir, tedavisi ve düzenli kontrolleri sağlanarak, cezaevinde infazına devam edilebilir" yönünde rapor verdi.
ATK raporu nedeniyle Savcılık, infaz ertelenmesi talebini reddetti. Bu raporun ardından avukatlar yeniden rapor alınması için başvuru yaptı. Aysel Tuğluk, 1 Şubat'ta ATK'ye sevk edildi.
(RT)