Batman Selis Kadın Dayanışma Derneği'nden Gülistan Taşkın,, Tunceli Anafatma Kadın Derneği'nden Özen Meral Uç ve Diyarbakır Kadın Merkezi'nden (KAMER) Hayriye Aşçıoğlu la son günlerde yoğunlaşan çatışmaların kadınları nasıl etkilediğini sorduk.
Taşkın: Çatışmalar bireyi zayıflatıyor
Taşkın bölgede 1990'lı yılların tahribatı halen sürerken, yeniden alevlenen çatışma ortamının kadınları olumsuz yönde etkileyeceğini söylüyor ve sivil toplum kuruluşlarına çatışmasız bir ortam için ellerinden geleni yapmaları çağrısı yapıyor.
"1990'dan sonra hararetli ortam bölgeyi çok fazla etkiledi. En büyük mağdur kadın oldu. Kadına yönelik şiddet ve kadına ait tüm sorunlar çatışma ortamlarında yoğunlaşıyor.
"İşte, Batman da kadın intiharları, töre/namus cinayetleri ve fuhşun yaygınlaşması bunun en somut örneği. "
Taşkın, zorunlu göçün de kadınları çok mağdur ettiğine de söylüyor.
Uç: Kadınlar tedirgin
Tunceli Anafatma Kadın Derneği'nden Özen Meral Uç "devlet demokratik ortamı sözde tesis etmek istiyor görünüyorsa da bu çabalar yeni Terörle Mücadele Yasası (TMY) girişimleriyle çelişiyor," diyor.
"Demokrasi tesis etmek isteyen devletin TMY üzerinde yeniden düşünmesi gerekiyor. Hükümetin bu yöndeki çalışmalarına baktığımızda değişen bir durum olmadığını görüyoruz."
Anafatma Kadın Derneği olarak "Kadınlar ne düşünüyor? Biz dernek olarak ne yapabiliriz?" sorusunu kendilerine yönelttiklerini söyleyen Uç, çatışmalardan tedirginlik duyduklarını belirtiyor.
Aşçıoğlu: 15 yıl öncesine mi dönülüyor
Diyarbakır Kadın Merkezi'nden (KAMER)Hayriye Aşçıoğlu da savaş ortamından en çok kadınların etkilendiğinin altını çiziyor ve "Acaba 15 yıl önceye mi dönüyoruz?" diye soruyor.
"Hiç birimizin can güvenliği bu ortamlarda olmuyor. Çocuklarımız ve gelecek için kaygılanıyoruz. Birkaç ay önce de Diyarbakır'da yoğun şeyler yaşanmıştı. Sokağa çıkamamıştık. Sokaktaki şiddet, evin içine de yansıyor. Kadınlar için iki boyutlu bir şiddet söz konusu."
Aşçıoğlu, mevsim gereği Diyarbakır'ın çok sıcak olduğunu, bu sıcağın çatışmaların sıcaklığıyla iki kat arttığını söylüyor ve barış çağrısı yapıyor.
"Biz zaten şiddeti reddeden bir kadın kurumuyuz. Şiddetsiz bir ortam istiyoruz. Herkesin sağduyulu olmasını istiyoruz."(AD/KÖ)