Katagi, bu çağrıyı Ben Özgür Değilim, adı altında bir kampanya yapmak üzere düşünmüştü. Ancak, kampanya gelişti ve adı Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor oldu. Bu yürüyüş sırasında ulaşabilecek her kadından mektup ve yemeni, baş örtü ya da kumaş parçası alınacak. Bunların hepsi Konya'ya ulaşacak. Mektuplarla kadınların ne sorunlar yaşadığı ortaya çıkacak. Yemeniler ve kumaş parçaları ise kaç kadınla görüşüldüğünü sembolize edecek. Ve böylece kadınlar birbirine ulak olacak. Yürüyüş öncesinde de, her ilde, mahalle toplantıları yapılacak, kadınlardan mektup ve yemeniler toplanacak.
İstanbul'dan Konya'ya yürüyecek ekip içinde yer alan Zübeyde Tüfekçi yapılan ve yapılacak çalışmaları şöyle özetliyor:
"Biz İstanbul'da mahalle toplantılarına başladık. Yüz yüze görüşme çok önemli. Kadınlara "Bir kağıda en önemli sorunlarını yaz," desek, muhtemelen en çok yoksulluktan söz edecek. Ama yüz yüze görüşmede, kadınlarla yakınlaşma özel hayatta yaşanan sorunları da açığa çıkaracak. Ayrıca kadınlar birbirleriyle gördükleri rüyaları ve hayallerini bile paylaşacaklar. Bir yandan da film çekimi yapacağız. Toplanan bu yazılar, konuşmalar, sonradan kadınların manifestosunu oluşturacak. Topladığımız her kumaş parçası, her yemeni kaç kadının birbiriyle buluştuğunu gösterecek."
Bütün Türkiye'de satılmak üzere çantalar hazırlandı. Konya buluşmasından sonra ise çıkan sonuca göre, kampanyanın nasıl devam edeceğine karar verilecek.
Aksaray, Yenice, Çiftehan
Çeşitli illerden Konya'ya yürüyen kadınlar güzergahları üzerinde bulunan yerleşim birimlerine uğrayıp, oradaki kadınlarla buluşacaklar. Adalıoğlu, Aksaray, Antep, Bozhöyük, Cihanbeyli', Cumalıkızık, Çiftehan, Çerkeşliköy, Demirciler, Denizliköy, Dilovası, Diyarbakır, Ereğli, Eskişehir, Gaziler, Gebze, Gemlik, Gölcük, Güzeltepe, Hacivat, Hasangazi, Haymana, İnegöl, İzmit, Kayseri, Kazanlı, Kestel, Küçükdikili, Maraş, Orhangazi, Osmangazi, Özgürler, Pelitliköy, Pozantı, Şehitler, Tarsus, Tepecik, Ulaştepe, Ulukışla, Urfa ve Yenice'de küçük buluşmalar gerçekleşecek. Ve son olarak Konya'da buluşulacak.
Konya'da "Tüm ulaklar burada buluşup sözlerimizi birleştirirken, ellerimizin değdiği kumaş parçaları da kucaklaşacaklar. Bu kumaşları birbirine dikerek hepimize ait bir esere dönüştüreceğiz."
Bir ses geldi...
Yürüyüş çalışmalarına katılan kadınlar, yaşadıkları süreci şöyle anlatıyorlar:
"Bir ses geldi Adana'dan: "Senin yazgın bana bağlı. Benim tutsaklığım seni
kuşatıyor. Ellerindeki zincirler boynumu sıkıyor. Ben kocamdan dayak yediğimde sen çığlık atıyorsun. Sen tecavüze uğradığında benim ruhum da kanıyor. Ayşe'nin yoksulluğu, Mehtap'ın çaresizliği, Gülay'ın gördüğü baskılar, benim dilsizliğim, senin korkuların, tüm kadınları tutsak ediyor."
İstanbullu kadınlar cevap verdi: "Tutsağız. Reklamlar, diziler, filmler yalan söylüyor. Biz tarihin en eski köleleriyiz. Kadınız."
Sonra Batmanlı kadınlar katıldı sohbetimize. "Eğer benim zincirim sizi de bağlıyorsa, hiç
tanımadığımız kadınların acıları bizi de mutsuz ediyorsa, neden halleşmiyoruz? Neden bu kadar uzağız birbirimize?"
Ve Ankaralı kadınlar başladılar konuşmaya: "Sadece imkanı olan kadınlar buluşabiliyor. Tüm
bilgilere onlar sahip. Ama kadınların büyük çoğunluğu birbirine yabancı.
Konyalı kadınlar da duydu seslerimizi: "Buluşalım. Halleşelim. Sadece bizler değil, evinden çıkamayan, sokağını aşamayan, köyünün sınırlarından adım atamayan kadınlarla da buluşalım."
"Nasıl? " diye düşündük hep beraber ve cevabı hep birlikte bulduk. "Ulak olalım. Ulaşabildiğimiz tüm kadınların sözünü bohçamıza katıp diğerlerine iletelim. Başka çare yok. Sadece büyük şehirlerde yaşayan kadınlar konuşuyor.Onlar biliyor. Herkes konuşsun. Herkes birbirini bilsin. Tüm kadınların sözü bir yerde buluşsun."
İletişim için: (212) 249 3774