Kendimizi yeterince anlatamadık
Barış Masası, Kürt konusundaki çözümsüzlüğe karşı somut bir eylemdi. Terör, terörist, tarihsel hesaplaşma gibi terimlerin yeniden tartışılmasını istemiştik. Barış Masası da bunu simgeliyordu diyen Arpata göre, kadınların eylemi amacından saptırılıp çeşitli parti ve gruplara mal edildi.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefetten yargılandıkları halde KADEKin genel af kampanyası çerçevesinde eylem yapmakla suçlandıklarını hatırlatan Arpat, Oysa biz her iki tarafın çağrısının da işe yaramayacağını anlatmaya çalışıyorduk dedi.
Gerçekdışı ifadeler
Bingölde karşılaştıkları şiddet için açtıkları davanın takipsizlik kararı ile sonuçlandığını hatırlatan Arpat, kararın kendilerine tebliğ edilmesinden sonra itiraz başvurusunda bulunacaklarını söyledi.
Arpat, gözaltında tutuldukları 16 saat boyunca yemek yemelerine, su içmelerine ve tuvalete gitmelerine izin verilmediğini; sabaha karşı saat 04.00 sıralarında serbest bırakıldıktan sonra polis şiddetine maruz kaldıklarını hatırlattı.
Alman hükümetine rapor
Arpat, Stuttgart Kadınlar Sığınma Ağı'ndan Britta Wente ve Ruth Kegel ile Nükleer Savaşa Karşı Doktorlar Örgütü'nde Erika Drees, İnge Alversleben ve Almut Wetzstein gözlemlerini Alman hükümetine bir rapor olarak sunacaklarını ve bir basın açıklamasıyla kamuoyuna açıklayacaklarını da belirtti.
10 şehirden 91 sanık
Barış Masası kurmak için 16 Haziranda Bingöle gelen kadınlar, polisin coplu müdahalesiyle gözaltına alınmıştı. 16 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılan kadınlar hakkında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet ettikleri gerekçesiyle dava açılmıştı.
Davanın ilk duruşması, geçtiğimiz Cuma günü Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, Adana, Mersin, Ankara, Şanlıurfa, Diyarbakır, Dersim, Muş, İstanbul, Van ve Bitlis'ten 91 sanık kadın katıldı. Diyarbakır'dan gelen kadınlar Genç sınırında 1 saat bekletildiklerinden, duruşmaya geç katılabildi.
Duruşma sırasında Bingöl'ün ana caddeleri ve Bingöl Adliye Sarayı önünde çevik kuvvet polisleri hazır bulundu. Adliye binasının çevresindeki binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi.
Ellerindeki beyaz karanfil ve beyaz tülbentleriyle duruşma salonuna girmek isteyen kadınların karanfilleri duruşma salonuna alınmadı. Duruşmaya katılan 20 silahlı polis ise, sanık avukatlarının uyarısı ile salondan çıkarıldı. Polislerin mahkeme salonuna silahlı şekilde girmesiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunan sanık avukatlarının talebi reddedildi. (BB)