Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen “Kadın ve Medya” paneli Zoom üzerinden çevrimiçi yapıldı.
Gazeteci Vahide Yanık’ın moderatörlüğünü üstlendiği panele Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan, Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş ve ev sahibi ÇGD Akdeniz Şube’nin yönetim kurulu üyesi gazeteci Müzeyyen Yüce konuşmacı olarak katıldı.
Kadın örgütleri temsilcileri ve gazeteciler başta olmak üzere yoğun ilgi gösterilen panelde haber dili, yerelde kadın gazeteci olmak, medyada cam tavan sendromu, kadın ve toplumsal cinsiyet odaklı habercilik konularına değinildi.
Güllü: Kadın politikası gerekli
Panelde ilk sözü alan TKDF Başkanı Canan Güllü, haberdeki dilin kadına nasıl yansıdığını örneklerle anlattı:
“Benim yaptığım aslında bir kadın politikası ve bugün içinde bulunduğumuz koşullarda hükümetin bir kadın politikası yok. Bunu söylemekte bir beis görmüyorum. Çünkü zararlarını ve acılarını çekiyorum. Samsun’daki olayı yaşadık, o davanın sürecinde ceza gerektiren hukuki maddelerin ayrıntılı olarak yazılması gerekir.
“Maddeler üzerinde duralım mağdurun saç, etek modeli, ilişkileri değil. Mağdurdan ziyade faili buna iten sebepler üzerine gidelim ki, bu konuların açıklanmasını ve yararlı sonuca dönmesini isteyelim.”
"İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın" diyenlere dava
Güllü, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan herkesin toplumun geldiği hali göz önünde bulundurması gerektiğine de dikkat çekti:
“İstanbul Sözleşmesi, pazarlık konusu yapılıyor. Biz tartıştığımız her gün birilerinin tecavüze uğraması ve öldürülmesi yönünde değirmene su taşıyoruz. İç hukuktan üstün olan bu sözleşmeyle ilgili alınacak karar, Türkiye’nin tek adam rejimine giden yolu açacaktır. ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyen her kişi adına yargıda dava açacağız.”
Özcan: Kadının güvenliği haberin önünde
bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan, panelde medyada cam tavan sendromunu, kadın temsilini ve yöneticilikteki deneyimlerini paylaştı. Özcan, kendi yayın gruplarında temel gazetecilik atölyeleri ve kadın haberciliği atölyeleri verdiklerini anlatarak, yeni nesilden umutlu olduğunu dile getirdi:
“Onlar beni umutlandırıyor. Bizden sonra gelen kuşak çok daha özgüvenli ve sağlam duruyor. Bianet olarak bizim kadın editörümüz var. Habercilik yaparken, kadın haberlerinin nasıl yazılması gerektiği hakkında eğitim veriyoruz. Bazen gazeteciliğin temel ilkesi olan 5N1K’yı biz 2N1K, 1N yapıyoruz.
“Eğer o kadın; yani hayatta kalan ise ve hikayesini anlatmak istiyorsa, ‘bazı yerleri yazmayın, nerede yaşadığımı yazmayın, beni bulurlar’ diye korkuyor. Kadının güvenliği benim gazeteciliğimden daha önemliyi ön planda tutuyoruz. İsmini, kimliğini yazmıyoruz.”
“İyi ahlaka sahip insanlar olarak becereceğiz”
Özcan, yakın dönemde bianet’te yapılan bir haber sonucu bir kadını fuhuşa sürükleyen kişinin nasıl tutuklandığını da aktardı:
“Kadın editörümüz Evrim Kepenek’in yaptığı bir haber vardı. Sibel, Muğla’da tecavüze uğruyor, fuhuşa zorlanıyor. Savcı soruşturma açmıyor. Bize ulaştı. Sibel’in ilk konuşmalarını okuduğumda ne yapacağımızı şaşırdık ama inanın kelime kelime baktık. Şu kelimeyi atalım, bu çok detay diye uğraştık. En nihayetinde TBMM’de soru önergesi oldu. Başka gazeteciler de bizden aldı.
TIKLAYIN - Mutlu E. tutuklandı, yeni mağdur kadınlar var
“Ve 3 gün önce savcının bunu bir davaya dönüştürdüğünü, onu fuhşa sürükleyen adamın en sonunda tutuklandığını öğrendik. Bu paha biçilemez bir şey oldu. Biz gazeteciler sesi olmayanların sesi olmaya çalışırken, onları rencide etmeden, bunu bir pornografiye dönüştürmeden, gazeteci olmaktan önce iyi ahlaka sahip insanlar olarak bunu becereceğiz.”
Karakaş: Gazetecilik kamuoyunu bilgilendirmektir
Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş ise konuşmasında kadın ve toplumsal cinsiyet odaklı haberciliği ele aldı:
“Kadına şiddet son yıllarda daha görünür oldu. Kadın cinayetleri 20 sene önce de vardı. Karşılaştırma yapamıyoruz çünkü sayıları bilmiyoruz. Kadına şiddet 3. sayfalardan manşetlere çıktı. Bu ne demek? Kıskançlık nedeniyle eşini öldürdü 3. sayfada haberdi, artık manşete çıkıyor. Artık kadın cinayetleri politiktir söylemi var.
“Bunların hiçbiri münferit değil. Bu nedenle kadınlar öldürülüyor söyleminin yaygınlaşmasıyla beraber medyada kadın haberlerinin nasıl olmaya başladığını konuşmaya başladık.”
“Şiddet pornografisi, ortada olan bir meseleyi sulandırmak aslında. Bizim yaptığımız iş kamuyu bilgilendirmek ve sarsmaktır. Bununla ilgili gereksiz her ayrıntı haberin sulandırılmasıdır.”
Yüce: Yerel gazete muhabiri ayrımcılığa uğruyor
ÇGD Akdeniz Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazete Duvar muhabiri Müzeyyen Yüce, yerel ve ulusal ölçekte sahada kadın gazeteci olarak yaşadıklarını paylaştı:
“Elazığ depreminde depremzedelerle görüştükten sonra giderken taksiye bindim. Gazeteci olduğumu vurgulayan her şey yanımdaydı. Taksi şoförü bir anda güzergah değiştirdi, ıssız bir güzergahtan gitmeye başladı. Gece 12’yi geçmiş, tedirgin oluyorsunuz.
“Oteli arayıp taksideyim deyip konuştum. Daha sonra u dönüşü yaparak beni yine aynı güzergahtan götürmeye başladı. Ertesi gün güvenli taksi numarasını verilmesini sağladım.
“Ben hiçbir zaman kendimi kadın gazeteciyim, buraya gitmemeliyim, durmamalıyım diye nitelendirmedim. Sahada sorun yaşamadım. Zeytindalı operasyonunda Kilis’te haber takibi yaptım, Suriye’ye geçtim. O süreçte, ben kadın olmaktan değil de ‘yerel gazetesin sen, burada ne işin var’ diye ayrımcılığa uğradım.”
(TP)
* bianet'in "Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Elkitabı"nı okumak için tıklayın.