Akkoç: Töre/Namus nedeniyle değil çalışmak istediği için öldürüldü
"Çok çarpıcı bir örnek bu. Kocasıyla tartışıyor. Kocası çalışmasına izin vermediği için.Yine de evden çıkıyor. İşe gidip gitmeyeceği belli değil. Koca peşinden gidip önce kolundan vuruyor. Ardından da kayınvalidesinin evindeki sandığı arkadaşlarıyla birlikte tarıyor."
Diyarbakırlı kadınların sorunlarının "kimlik" ve "dil" meselesinde sıkışıp kaldığı düşüncesinde Akkoç. "Kadının kimliği yok. Bu hem bizi hem kadını, hem de emniyeti çok zorluyor. Kimliği, kaydı yoksa, eğitimsizse, dil bilmiyorsa kimin sorunu" diye soruyor. Akkoç'a göre zaten kadın yaşamıyor ki şiddete uğradığında yasal destek alabilsin.
"Kadına yönelik şiddette artış yok"
Akkoç kadına yönelik şiddette artış olmadığını söylüyor. Akkoç "Cinayetlerin arttığını düşünmüyorum. Artan duyarlılık. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Bize bir ay içinde altı kadın başvurdu. Hepsi yaşıyor, ama sorunlarının çözümü çok zor" diye konuşuyor.
Son iki gün içinde Sabah, Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazetelerine yansıtan kadına yönelik yedi şiddet olayı var. Töre/Namus, taciz, tecavüz ve kaza kurşunu kurbanı kadınların tümünün zanlıları erkeklerdi.
4 gazetenin kadına şiddet haberleri
Akkoç'un "şiddet artmıyor" sözleri üzerine son iki günde Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Vatan gazetelerine yansıyan haberlere göz gezdiriyoruz. Kadına yönelik şiddetin yedi farklı nedeniyle karşılaşıyoruz.
Kadınlar kah üniversiteli Sezin gibi bir magandanın silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiriyor; kah Diyarbakırlı Gülistan gibi sözde "Töre cinayeti"nin kurbanı oluyor.
Alanyalı 16 yaşındaki Ö.E. tecavüze uğradıktan sonra öldürülüyor. Marmaris'te özel güvenlik görevlilerinin şiddetine maruz kalan 17 yaşındaki C.S.'yse tartaklanarak kurtuluyor şiddetten.
Tamaşa, Dilber ve isimli hamile kadın
Ülkesi Azerbaycan'dan çok uzakta, İstanbul Aksaray'da sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürülen Tamaşa İsmailova'la Kadıköy'de boşandığı kocasının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Dilber Yalçın da bir zamanlar sevdikleri erkeklerce katledilen iki kadın.
Arnavutöy'deki orman yangının altından da "kadına yönelik şiddet" çıktı. Yangın sonrası araştırmalardan çıkan hamile kadın cesedinin kime ait olduğu, nasıl ve kim tarafından öldürüldüğü belli değil. İddia o ki bu cinayetin altından da töre/namus cinayetinin çıkması ihtimal.
Kuşkusuz KA-MER'den Akkoç'un sözlerde doğruluk payı var. Medyada yansımış yedi şiddet olayı duyarlılıkların arttığını gösteriyor. Ancak asıl artması gerekenin yasal önlemler ve medyanın kadına yönelik şiddetle ilgili kullandığı dil olduğunu unutmamak gerek.