Bu arada öğrendiğim bir şey de erkek egemenliğini alt etmenin bir yolu olmadığı, bir kaç koldan birden yüklenmek gerektiği...
Bugün bu dersleri hatırlamanın tam zamanı bence.
O yıllarda her gün bir şeyler keşfediyorduk; bilgi ve görüşümüzün ufku sanki sonsuzdu.
Bu heyecanla 20 yıl sonra hala ayni şeylere kafa yoruyorum.
Galiba öğrendiğim en önemli şey erkek Egemenliğinin biçimlerini sürekli değiştirdiği ve bizim de bu değişimleri anlamak için sürekli düşünmek zorunda olduğumuz.
Kadına karşı şiddet mesela ne zaman feminist gündem olmaktan çıkıp devlet politikası haline geldi?
Bu değişim kimin lehine kimin aleyhine oldu? Feminist eleştiri gelişmeci söylemin etkisinde ne hale geldi?
İşimiz çok! (NS/BA)
* Nükhet Sirman'ın yazısı Dayağa Karşı Kampanyanın 20. yılı dolayısıyla Feminist Kolektifin çıkarttığı bültende yayımlandı.