Tüm Uluslararası sözleşmeler ve yasalar çerçevesinde, "Kadına Yönelik Şiddet"e karşı düzenlenen kampanyalar birbirini izliyor. Bu kapsamda 4329 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun çıkarıldı.
Bu kanunun da yetmediği, AİHM'e uzanan bir örnekle gündeme geldi. Avukat Habibe Yılmaz Kayar 'ın açtığı dava şöyle:
Kadın kocası tarafından dövülüp, mahkemeye gider. Kocanın kadına yaklaşması yasaklanarak, koruma kararı çıkar. Aradan zaman geçer. Koruma kararının yasal süresi dolar ve kadın korumasız kaldığından, koca bir kez daha karısını döver. Doktor raporuna karşın, mahkeme ikinci kez koruma vermeye yanaşmaz.
Tüm hukuksal yolların tıkandığı noktada, İstanbul Barosu avukatlarından Habibe Yılmaz Kayar devreye girerek şiddete uğradığı için koruma talebi reddedilen kadının avukatlığını aldı ve AİHM'e başvuruda bulundu. Mahkeme Kayar'ın başvurusunu kabul etti.
Kayar, bianet'e yaptığı açıklama da şunları söyledi:
"4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun amacına aykırı fiili uygulamalar, şiddete karşı korunma isteğinin reddi, yasalar ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde korunan bir çok maddenin ihlali sebebiyle, iç hukuk yolları tükenmiş olduğundan AİHM ne başvuru yapmıştık. Dosyamız görülmek üzere kayda girdi".
Kayar, sorularımıza verdiği yanıtta, Türk mahkemelerindeki sürecin, kendisinin devreye girmesinden çok daha önce başlamış olduğuna değindi.
"Bu dosyayla ilişkim, şiddet vakasının ikinci aşamasından sonra oldu. Müvekkilim olan şahıs daha önce kocasından gördüğü şiddet nedeniyle, mahkemeye başvurarak koruma kararı almış. Yasal süre bitip, koruma kaldırılınca eşi tarafından yeniden şiddete uğramış ve tekrardan koruma isteğinde bulunmuş ama, isteği reddedilmiş. Ben bu aşamada devreye girdim."
Ne yaptınız bu durumda?
Başka bir mahkemeden koruma kararı çıkartalım, dedik. İlk engel orada çıktı. Darp olayının başka bir adliye de olduğu belirtilerek, görevsizlik kararı verildi. Bizde işaret edilen mahkemeye başvuru yaptık.
Darp var ve mahkeme reddediyor, değil mi?
Evet, kadın, korumanın yasal süresi biter bitmez koca tarafından darp ediliyor. Rapor var ama, mahkeme yeniden koruma vermeyi reddediyor. Biz de, bunun üzerine zaten "görevsizlik" veren mahkemeye başvuru yaptık. Orada ilk engele çarpınca, yeniden, korumayı reddeden ve görevli olan adliyeye, elimizdeki raporla başvuruda bulunduk.
Korumayı reddeden mahkeme bu kez ne yaptı?
Koruma talebimize dört gün içinde yine ret yanıtı verdi.
Neden?
Ayrıntıya girmeyeyim, tamamen teknik gerekçelerle. Biz de bunun üzerine itirazda bulunduk. 20 gün sonraya duruşma günü verildi. Yine koruma talebi reddedildi. Darp raporuna rağmen. Usule uygun olmayan bir ret kararıydı. Zira, yasaya göre şiddete maruz kalma ihtimali bile, koruma kararı verilmesi için yeterli bir karar. İspatlanmış bir şiddet söz konusu. Buna rağmen reddedildi.
Ve sizde AİHM'e başvuru yaptınız?
Çünkü, iç hukuk yolları tıkanmıştı ve tek yol olarak AİHM kalmıştı. Nihai karardan sonra yapacak bir şey yok. O yüzden AİHM'e başvurduk. Şiddete karşı korunma isteğinin reddi, yasalar ve sözleşmede korunan bir çok maddenin ihlali sebebiyle, iç hukuk yolları tükenmiş olduğundan AİHM'e başvuru yaptık.(AD)