Kadın Zamanı Derneği, “İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların anadilde şiddet başvuru mekanizmalarına erişimin yerel yönetimler bağlamında izlenmesi” raporunu Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde yayımladı.
Rapor, 14 Temmuz 2020'de Muş’un Malazgirt ilçesinde cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra gittiği karakolda Türkçe bilmediği için ifadesi alınmayan ve şiddet mahaline dönmek zorunda kalarak evli olduğu erkek tarafından katledilen Fatma Altınmakas’a ithaf edildi.
Kadınlar en çok eşlerinden şiddet görüyor, kurumlara güvenmiyor
İstanbul’un Bağcılar, Beyoğlu ve Sultanbeyli ilçelerinde 75 Kürt kadınla yüz yüze görüşülerek oluşturulan raporda kadınların yüzde 54,7’sinin herhangi bir işte çalışmadığı ve ev emekçisi olduğu belirtilirken, kadınların erkeklerle eşit çalışma olanaklarına sahip olmadığı ve kadınların çalışma hakkının ihlal edildiği vurgulandı.
Yine raporda görüşülen kadınların yüzde 42’sinin psikolojik, yüzde 30,4’ünün ise fiziksel şiddete maruz kaldığının altı çizilerek, kadınların en çok şiddeti eşlerinden gördüğü ifade edildi.
Kadınların 83,9’unun şiddet gördüğünde bir kuruma başvurduğu, yüzde 16,1’inin ise herhangi bir kuruma başvurmadığı belirtilen raporda, başvurmayan kadınların kurumlara güvenmemesinden kaynaklı olduğu vurgulandı.
Kadınlar Kürtçe hizmetlerin artırılmasını istedi
Kadınların yüzde 91’inin şiddetle mücadele konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak istediklerinin belirtildiği raporda, kadınların yüzde 54,7’sinin bu bilgiyi Kürtçe edinmek istediği vurgulandı.
Kadınların Kürtçe konuşurken kendini daha rahat hissettiği belirtilen raporun ortaya çıkardıklarına göre, Kürtçe konuşan kadınların yüzde 50’sinin ayrımcılığa uğrarken yüzde 25’i anlaşılmıyor, yüzde 20’si ise ihmal ediliyor.
Kürtçe iletişimde karşılaşılan zorluklara çözüm önerilerinde ise kadınların yüzde 28,5’i anadilde hizmet almanın Anayasal olarak belirlenmesini isterken, yüzde 21,4 ise Kürtçe bilen personellerin istihdam edilmesi önerisinde bulundu. Kadınların yine yüzde 21,4’ü “şiddete maruz kalan kadınların başvurduğu mekanizmalarda anadilde hizmetler artırılsın” dedi.
Görüşme talebine sadece Beşiktaş ve Avcılar Belediyeleri olumlu dönüş yaptı
Raporun hazırlanması kapsamında Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ve Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ile görüşmeler gerçekleştirildi. Dernek, farklı belediyelere de gidildiğini ancak sadece ikisinin olumlu dönüş yaptığını belirtirken durumu şöyle yorumladı:
Bu durum, bize İstanbul’daki belli belediyelerin kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan kurumlarla ortaklaşma ve kapsayıcı çalışmalar yürütme gibi bir kaygılarının olmadığını göstermektedir.
Rapora göre Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde tercüman desteği bulunmasa da Kürtçe bilen personelleriyle Kürt kadınlarına hizmet verdikleri ifade edildi. Avcılar Belediyesi'nin aynı zamanda Kürtçe ve Arapça broşürler kullandığı belirtildi.
Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde de Kürtçe tercüman olmadığı belirtilerek, başvuruların olması dahilinde Kürt kadınlara yönlendirme yapabilecekleri belirtildi.
Kalıplaşmış kültürel normlar, anadilde şiddet başvurusu önünde bir engel
Rapora göre Kürt kadınların bağlı oldukları belediyelerde şiddeti önleme mekanizmalarına erişimde karşılaştıkları başlıca zorluklardan bazıları şöyle:
- İstanbul’un yoksul mahallelerinde yaşayan Kürt kadınların yerel özgünlüklerinin göz ardı edilmesi ve anadilde hizmet alma haklarından yararlanamamaları
- Anadilde şiddeti önleme mekanizmalarına erişimde dil bariyeri ve kalıplaşan kültürel normlarla karşı karşıya kalınması
- Şiddetle mücadele için başvuru yaptığı kurumda Kürtçe konuştuğu ya da konuşmak istediği için ayrımcılığa maruz bırakılması
- Sunulan çok dilli hizmetlerin yereldeki kadınlara ulaştırılmaması
- Zorunlu göç ile İstanbul’un yoksul mahallelerine göç ettirilen Kürt kadınların toplumsal yaşama etkin katılma yollarının açılmaması, ekonomik imkanların yaratılmaması ve eşit istihdam koşullarının oluşturulmaması
- Kürtçe destek mekanizmalarının işletilmemesi nedeniyle kadınların kendilerini ifade ederken rahat hissedememeleri ve bu durumun resmi kurumlara olan güvensizliği beslemesi.
Kürtçe ve Türkçe raporlara linklerden erişilebilir. (NK)