Başka yerde gündemim olduğu için katılamadım...
Cennet, siyasi partilerin kadın kollarına yönelik bir çalışma yapıyor. Hepsine tek tek gidebilirdi ya da telefonla arayarak da yapabilirdi çalışmasını.
Öyle yapmak yerine, Demokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi (ANAP), Milliyetçi Halk Partisi (MHP), Doğru Yol Partisi(DYP ) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) kadın siyasileri bir araya toplamayı tercih etti.
İyi de oldu, kadın siyasilerin kadına yönelik sorunlardaki ortak buluşma noktaları çıktı ortaya...
Buluşma noktası
(Toplantıya katılan kadın siyasiler: DSP Yıldırım İlçe Yönetim Kurulu üyesi Suzan Künbi, ANAP İl Yönetimi Kadın Kolları Başkanı Meliha Bağcıoğulları, MHP Kadın Kolları Başkanı Mine Kılıç, DYP İl Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Erkan, CHP Kadın Kolları Başkanı Bengi Özden ...)
Toplantının en olumlu yanı, kadın siyasilerin kadın sorunları buluşma noktaları yaratmalarıydı.
Ben, ANAP İl Kadın Kolu Başkanı Meliha Bağcıoğulları ve DSP Yıldırım Yönetim Kurulu Üyesi Suzan Künbi ile görüşebildim...
Meliha Bağcıoğulları, 1992 yılından beri siyaset yapıyor. Suzan Künbi ise, 1996 yılından bu yana siyasetin içinde...
Bağcıoğulları, ANAP'a "Siyaset yapmak" için girdiğini söylüyor. Bir siyasi parti içinde bir kadın olarak var olma çabası gösteriyorsanız, kaçınılmaz olarak, "kadın sorunları"yla yüzleşmek zorundasınız. Nitekim, Bağcıoğulları için de öyle olmuş.
Suzan Künbi ise siyasetle ilgilenme nedenlerinin başında, kadın sorunlarının geldiğini söylüyor.
Kadının gündemi
Sonuç fark etmiyor. Farklı nedenlerle de olsa, siyasete giren kadınların, kadın sorunlarına bulaşmamaları mümkün değil.
Bütün kadın siyasiler, siyasetteki kadın varlığının artmasını istiyor.
Suzan Künbi'nin bir tespiti var: "Kadının gündemi, erkeği çok etkilemiyor."
İleri ülkelere bakın, hangi ülkelerin parlamentolarında kadın siyasi sayısı fazlaysa, o ülkelerin demokrasisi o kadar ileri düzeyde.
Kadının siyasette, toplumsal, kamusal alandaki var oluşu, demokratik gelişimin bir ölçütü. Ülkemizdeki demokrasi sorunu ortada; bu da "kadın ve erkeğin omuzdaşlığını" gerektiriyor.
Demokrasi istiyorsanız, kadına yönelik ayrımcılığa ve kadın sorunlarına, erkek egemen toplumun yüklediği tensel çıkarımların dışına çıkarak, gerçek anlamda duyarlı olmak zorundasınız.
Yüzde 83
...da, mevcut egemen erkek bakış açısının netlediği demokratik duyarlılıklarla bunun olması zor.
Sonuçta, bu ülkede, annelerin, çocukların eğitimindeki payı, -ekonomik katkı hariç- en iyimser yüzdeyle 83!..
Dolayısıyla, erkek çocuklarını da anneler yetiştirdiğine göre, kadınlar, kendi sorunlarının çözümünü istiyorlarsa, önce kendileri değişecekler. Kadın kendi kendisinin kurdu olmaktan vazgeçecek.
Kadın gazetecilerden fazla mesai
Kadın gazetecilere de çok iş düşüyor.
Türkiye'de kadın gazetecilerin de işi hiç kolay değil. Çalışma saatleriniz, sürekli toplumun çeşitli kesimleriyle muhataplığınız, geleneksel toplumsal yapımızla hiç örtüşmüyor.
Kadınsanız, yaşınız kaç olursa olsun, cinsiyetinizden dolayı türlü sorun yaşıyorsunuz. Yine de, kadın gazetecilerin, kadın sorunları konusunda gönüllü fazla mesai yapmaları gerekiyor.
Üniversitelere, sivil toplum örgütlerine, kadın birimi statülerine, siyasilere, herkese çok iş düşüyor.
Kadın siyasilere de... Hemcinslerini sadece oy potansiyeli olarak görmeyip, ellerinden ve dillerinden geldiğince eğitmeleri ya da eğitimlerine katkıda bulunmaları gerekiyor. (GK/NM)