Selis Kadın Danışma Merkezi'nden Meral Kızılkaya, sonuç bildirgesinin henüz çıkmadığını belirterek, tartışmaların uzaması nedeniyle atölye çalışmalarının yapılamadığını söyledi.
Kızılkaya, "Türkiye'de yetişkin kadın nüfus 15 milyon, evli kadın sayısı da 13 milyonun üstünde iken, yeni sığınaklara ihtiyacımız olduğu açıktır" dedi.
Kızılkaya, "İlk gün sunumlarla birlikte kurultayın amacı ve içeriği tartışıldı. Ayrıca kurultayın içeriğinin aile içi şiddet mi veya kadının uğradığı genel şiddet mi olması gerektiği tartışıldı. Bu tartışmalardan bir sonuç çıkmadı ve ara toplantıda konuşulması kararlaştırıldı. Kurultayın ara toplantısı Bartın'da yapılacak. Kurultay ise, gelecek yıl İzmir'de gerçekleştirilecek" dedi.
Kızılkaya, kurultayın açılışında yaptığı konuşmada, kurultayın Diyarbakır'da yapılmasının önemine değinerek, "Diyarbakır, sahip olduğu köklü tarihi, medeniyetlerin buluştuğu, farklılıklarıyla bir arada yaşayabilen, sürekli egemen olana, zulme, baskıya karşı hep muhalif bir kent olmuştur" dedi.
Diyarbakır'ın erkek egemen sisteme karşı son 10-15 yılda belli bir kadın bilinci düzeyi kazandığı ve bunun mücadelesini verdiği bu nedenle de kadın hareketinin en önemli merkezlerinden biri haline geldiğine dikkat çeken Kızılkaya, bölgedeki çatışma ortamının tırmandırılmak istenmesinin kaygı verici olduğu söyledi.
Kızılkaya, bakan Nimet Çubukçu'nun açıklamalarına göre "14'ü SHÇEK'e bağlı 26 tane ise belediye ve kadın merkezlerine bağlı sığınma evi bulunduğunu" belirtmesine karşın kendilerindeki verilere göre 11'i SHÇEK, 3'ü Belediyelere,2'si de kaymakamlığa bağlı olmak üzere toplam 16 tane sığınma evi bulunduğunu ifade etti.
Kızılkaya, kadınların taleplerinin hayata geçirilmesinin yol ve yöntemlerini bulma yükümlülüğünün yine kadın örgütlerinde olduğu belirtti.
"Yaşam hakkımız ihlal ediliyor" diyen Kızılkaya, sığınakların kadının şiddetsiz bir hayata devam edebilmesinin en önemli adımı olduğunu ifade etti.
Kurultayda dile getirilen talepler şöyle:
*Üç yıldır, kadınların Türkiye'nin her yerinden ücretsiz arayabileceği, yapabileceklerini ve başvurabileceği yerleri öğrendiği Alo Şiddet Hattı'nın kurulmasını, talep ediyoruz. Bilindiği gibi, "183" bu talebi karşılamayı hedefledi, ancak henüz tam olarak gerçekleştiremedi.
*Danışma merkezlerine ilişkin bir diğer talebimiz, SHÇEK'in kadın kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yaparak her ilde 24 saat hizmet veren kadın danışma merkezleri oluşturması ve kadın danışma merkezlerinin semt ölçeğinde yaygınlaştırılmasıdır.
*AB normlarına göre aile içi şiddete karşı, Türkiye'de kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi sayısı 3 bin dolayında olmalı.
*SHÇEK'e ait kadın sığınaklarının güçlendirilmeli.
*Mevcut konukevleri ve sığınakların hizmet etkinliğini sağlayacak destekleri de istiyoruz. Bu desteğin de en başta maddi destek olmasını, sadece devlete ait sığınaklara değil bağımsız sığınaklara da merkezi ve yerel devlet bütçelerinden kaynak aktarılmasını talep ediyoruz.
Ayrıca bağımsız kadın sığınaklarına örneğin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan fon sağlanmasını istiyoruz. Dağıtımı hükümete bırakılmış uluslar arası fonlardan yararlanmakta da öncelik istiyoruz.
*Mevcut sığınakların azlığına ve devletin kadın sığınakları konusundaki ilgisizliğine rağmen, biz, tecavüze uğramış kadınlar, çocuk anneler, ensest kurbanları, seks işçileri, uyuşturucu bağımlıları gibi farklı ihtiyaçlara sahip kadın gruplarına hizmet verecek şekilde çeşitlendirilmiş sığınaklar istiyoruz. (AD)