Hayal ve Hakikat'te kadınlar anlatıyor, siz izliyorsunuz. İstanbul Modern'de 22 Ocak'a kadar sürecek 'Hayal ve Hakikat' adlı sergi, kadın sanatçıları ağırlıyor. 1900'lerden bugüne eserler vermiş 74 kadın sanatçının çalışmaları, Türkiye'nin de vitrini aslında.
Küratörler Fatmagül Berktay, Levent Çalıkoğlu, Zeynep İnankur ve Burcu Pelvanoğlu'nun oluşturduğu seçki, oldukça kapsamlı. İsmini ilk Türk kadın romancı Fatma Aliye'nin Ahmet Mithat ile yazdığı Hayal ve Hakikat romanından alan sergide, tablolar, fotoğraflar, seramik eserler, videolar ve enstalâsyonlar yer alıyor.
Kapıdan girdiğinizde Nilbar Güreş'in 'Soyunma' isimli videosu karşılıyor sizi. Ekrandaki yüzü olmayan kadın, renkli yazmaları peş peşe takıp çıkarırken, her yazmada yeni bir isim fısıldıyor kulağınıza: Gülizar, Cemile, Hülya...
Modern ve çağdaş Türkiye sanat tarihinin özeti niteliğini taşıyan sergide, bir döneme damgasını vuranlar unutulmamış. Türkiye'nin ilk kadın ressamlarından Mihri Müşfik'in 'Portre'si, Aliye Berger'in 'Güneşin Doğuşu', Semiha Berksoy'un 'Ariadne Auf Naxos' isimli tablolarıyla çevrili koridor, zamanda yolculuk gibi.
Kitsch kafesi
Büyük salonun en dibindeki kafes, hacmi ve detaylarıyla sergide hemen göze batıyor. Kezban Arca Batıbeki'nin tellerin ardına hapsettiği genç kadın odası, tanıdık objelerle dolu. Batıbeki'nin 'Kitsch Oda Projesi Nereye Kadar?' isimli çalışmasındaki, etrafa saçılmış fotoromanlar, raflardaki beyaz diziler, zigon sehpadaki kartpostallar, eski kasetçalar ve açık duran TV, 'kitsch'in vücuda gelmiş hali sanki.
Sergideki eserlerin çoğunun hazmı zor. Ama İpek Duben'in 'Aşk Kitabı' çalışması, kadına karşı şiddetin ayyuka çıktığı bugünlerde ziyaretçileri silkeleyecek nitelikte. 'Aşk Kitabı'nda, gazetelerin üçüncü sayfalarından görmeye alıştığımız kadın cinayeti haberleri, çelik plaklar üzerine basılmış. Her plakta farklı bir şiddet hikâyesi okurken, ortadaki masa ve tavandan sarkan çıplak ampul yüzünden, itirafa zorlanıyor gibiyiz.
Kadının dilinden kadınlar anlar
Hayal ve Hakikat'te kadın ziyaretçiler ağırlıkta. Sergiden tesadüfen haberdar olan Gülbin Bilgin, kadın sanatçıların eserlerini bir arada görebilmekten memnun olduğunu söylüyor. Bilgin, "Buradaki eserlerin hepsi çok anlamlı. Kadın sanatçılar, kadınlıkla ilgili hikâyeler anlatmış. Bu tarz sergiler keşke çoğalsa." diyor.
Ziyaretçilerin arasında dolaşırken tanıştığımız Gülser Panço, kendisinin de resimle uğraştığından bahsediyor. Panço, Türkiye'de çağdaş sanata ilginin her geçen gün arttığını belirtiyor ve ekliyor: "Kadın sanatçıların eserlerinden hayal gücü fışkırıyor."
Eserlerin arasında büyülenmiş gibi dolaşan Anber Hacıraifoğlu ise kadın teması üzerine çalışan ve kendi sergisini açma telaşında bir ressam. Hacıraifoğlu, "Filmlerin, enstalâsyonların, resimlerin hepsinden çok etkilendim. Buradaki çalışmalar bana ilham verdi. Sanatçıların kadınlıkla ilgili hisleri, eserlerinden taşıyor neredeyse" diyor.
Serginin sanatçıları
Mihri Müşfik, Melek Celal Sofu, Belkıs Mustafa, Güzin Duran, Nazlı Ecevit, Fahrelnissa Zeid, Aliye Berger, Bedia Güleryüz, Sabiha Rüştü Bozcalı, Nermin Faruki, Sabiha Ziya Bengütaş, Hale Asaf, Maide Arel, Şükriye Dikmen, Eren Eyüboğlu, Semiha Berksoy, Füreya, Frumet Tektaş, Zerrin Bölükbaşı, Leyla Gamsız, Naile Akıncı, Tiraje Dikmen, Bilge Civelekoğlu Friedlaender, Bilge Alkor, Candeğer Furtun, Tülay Tura Börtecene, Alev Ebüzziya Siesbye, Füsun Onur, Nil Yalter, Tomur Atagök, Neş'e Erdok, İpek Duben, Nur Koçak, Nevhiz, Seyhun Topuz, Meriç Hızal, Nancy Atakan, Gülsün Karamustafa, Canan Beykal, Ayşe Erkmen, Azade Köker, Fatma Tülin, Hale Arpacıoğlu, Canan Tolon, İnci Eviner, Kezban Arca Batıbeki, Handan Börüteçene, Canan Dağdelen, Hale Tenger, Selda Asal, Selma Gürbüz, Aydan Murtezaoğlu, Gül Ilgaz, Şükran Moral, Arzu Başaran, Gülay Semercioğlu, Mürüvvet Türkyılmaz, Neriman Polat, Canan, Nezaket Ekici, Esra Ersen, Ebru Özseçen, Elif Çelebi, Leyla Gediz, Bengü Karaduman, Aslı Sungu, İnci Furni, Nilbar Güreş, Seda Hepsev, Ceren Oykut, Ekin Saçlıoğlu, Gözde İlkin, Güneş Terkol, AtılKunst. (EG/HK)