Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin dava bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
NARİN GÜRAN DAVASI
Cinayeti kim, neden işledi hala cevapsız
Duruşma öncesinde çok sayıda sivil toplum örgütü ve milletvekili açıklama yaptı.
Kaya: Narin'in ailesi yok biz varız
Adliye önünde açıklama yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, şunları söyledi:
"Savcıların hazırladığı iddianameyi incelediğimizde şikayetçi olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve sadece Diyarbakır Baro Başkanlığı'nın haricinde Narin'in aile fertlerinden hiçbirinin şikayetçi olmadığını da maalesef tespit etmiş durumdayız. Buradan anlıyoruz ki Narin’in haklarını cesurca arayacak hiçbir aile ferdi maalesef. Maalesef ne yazık ki yok. Zaten şu anda bu dosya nedeniyle aile fertlerinden üç kişinin tutuklu olması da bize aslında bunu net bir şekilde gösteriyor."
"Narin’in annesi yok, babası yok, Narin’in kardeşi yok, Narin’in ailesi yok. Ama nedenini halen bilmediğimiz bir cinayete Nare'nin kurban gitmiş durumda. Narin’imiz sahipsiz değil, Cumhuriyet Halk Partisi en yakınları tarafından şiddete maruz kalan, katledilen, istismara uğrayan tüm çocukların haklarını korumak için bugün burada olduğu gibi her zaman onların haklarının teminatı olacaktır."
Kav: Bu bir hesap sorma davasıdır
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan (KDCP) Gülsüm Kav da şöyle dedi:
“Bütün Türkiye’nin bugün gözü burada çünkü bu ülkede çocuklar için sınav verilecek. Duyduk ki oteller dolu insanlar buraya Narin için akın etti. Şimdi buradan çıkan sonuç bize bu sınavı gösterecek. Kadınlar çocuklar öldürülürken seyredenler bugün yine yok. Narin’in hakları var. Yaşamak en temel hakkımız var."
"Bu kadar aile aile dediniz ne oldu sonunda? Bu politikayı yürütenler aileye başsağlığı bile dileyemediler. Bu dava bir hesap sorma davasıdır. Bu iddianamenin bu şekilde çıkmasını sağlayanlar da bundan vazgeçsin. Gerçekler ortaya çıksın. Bugünü bu sınav çok önemli. Bu kadar sağlıksız bir soruşturma yürütülmesi normal değil. Diyarbakır Barosu’nun yaptığını bakanlıklar yapamadı."
Bucak: Narin'in haklarını savunmak için buradayız
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak da şöyle dedi:
"Narin’in duruşmasını takip etmek için, failler cezalarını bulana kadar davanın peşinde olduğumuzu açıklamak için buradayız. Narin şahsında katledilen çocuklar ve genç kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu, onların yaşam hakkını savunmak için haykırmak için buradayız. Elbette bu cinayetler Narin'le de son bulmadı. Roza’yı kaybettik, Şirin’i kaybettik. Bunun devamının gelmemesi için tüm sivil toplum kuruluşlarının, eşitlik alanında bir arada çalışması gerekiyor."
"Bizler, kadınlar bu toplumun yarısıyız. Kadın cinayetlerini durdurmak hem yerel yöneticilerin, hem milletvekillerinin, hem de aktivistlerin sorumluluğu. Bu konuda çalışmalar yapacağız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü yaklaşırken, Narin şahsında tüm kadınları ve çocukları anıyorum."
"Biz bu dostlukları tanımıyoruz"
Meral Danış Beştaş şöyle dedi:
“Narin için buradayız. Çocuklar için buradayız. Ama bu ülke tıpkı kadın mezarlığına dönüşen bir coğrafya gibi şimdi de çocuk mezarlığı olma yolunda hızla ilerliyor. Evet bu iktidar bloku çocukları korumuyor. Koruyamıyor demiyorum. Narin örneğinde olduğu gibi 19 gün boyunca aradıklarını iddia ederek delillerin karartılmasına, delillerin yok olmasına ve Narin'i kimlerin öldürdüğünü ortaya çıkarmak yerine kamuoyunda günlerce tartışma yürüterek aslında esas failleri gizlemek istediler. Ama hakikatler tabii ki inatçıdır. Ve bu hakikatleri er geç Türkiye kamuoyu çocuk haklarından yana, adaletten yana olan toplum bunu ortaya çıkaracaktır. Çocuk yararının çocuğun yaşam hakkının olduğu bir yerde hiçbir şeyin önemi yoktur. Dostlukları tanımıyoruz."
"Dostlukların çocuğun yaşam hakkı karşısında ifade edilmesi bile aslında büyük bir büyük bir utanmazlıktır. Biz dostlarımız için biz siyaset için biz birilerini korumak için biz başka düşünceleri işte ortaya dökülmesin diye Narin gibi çocukları kimlerin öldürdüğünü saklıyorsak bu toplum var olan durumdan çok daha ağır bir travmaya dönüşecektir. Evet bu iktidar aileyi kutsayarak aileyi koruyorum diyerek çocuklara çocuklarımız güzellemesi yaparak toplumsal çürümeyi her geçen gün derinleştirmektedir."
"Biz Bunun karşısında her zaman mücadele ettik, mücadele etmeye devam edeceğiz. Narin, sadece narin değildir. Türkiye'de katledilen bütün çocukların, istismara tecavüze uğrayan bütün çocukların aslında temsili bir ismi haline gelmiştir.”
Güneş: Her yer bir mücadele alanına dönüştü
DEM Parti Mardin Milletvekili ve Çocuk Komisyonu Üyesi Beritan Güneş de şöyle dedi:
"AKP MHP iktidarı yüz yıldır mücadele ederek bedel ödeyerek kazandığımız bütün kazanımlarımıza savaş açmış durumda. Hayatın her alanındaki kazanımlarımız için bizler mücadele etmek zorundayız."
"Kadınlar kadın katilleri yargılansın diye mücadele ediyorlar. Çocuklar ve çocuklar için hak mücadelesi yürütenler çocuk katliamları, çocuk istismarları için mücadele etmek zorunda kalıyor. Ve en meşru haklarımız olan seçme ve seçilme hakkımız için bile bugün kayyum gaspına karşı mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Yani her yerin bir mücadele alanına çevrildiği bir sistemden bir AKP MHP inşasından bahsedebiliriz."
"Bu mücadele alanları içerisinde belki de en önemli alanlardan biri olan çocuk alanı da ne yazık ki AKP ve MHP iktidarı tarafından çocuk düşmanı politikalarla birlikte ne yazık ki istismar edilmeye devam ediyor."
"Bizler dost failleri ve meçhul failleri bağımsız ele alamayız"
"İşte tam da bu yüzden bizler bu 100 yıllık tabloda ne tecriti savaştan, ne savaşı kadın katliamlarından, ne kadın katliamlarını çocuk istismarından ve çocuk katliamlarından bağımsız değerlendirebiliriz. Bizler dost failleri ve meçhul failleri bağımsız ele alamayız. Tam da bu gerçeklikle birlikte bizler bir kez daha bu mesajı buradan vermek istiyoruz. Demokrasi, adalet, hak, barış en çok da çocuklar için gereklidir."
"DEM Parti Çocuk Komisyonu olarak, DEM Parti olarak çocukla şiddetle mücadele ağı, çocuk ağı olarak Diyarbakır'da ve tüm Türkiye'de, tüm Kürdistan'da çocuklar için mücadele etmeye, çocuk kazanımlarını korumaya ve büyütmeye, çocuklarla birlikte hem bugün hem gelecek için barış içinde bir dünyanın inşası için adım atmaya mücadele edeceğiz fakat önümüzde kocaman bir narin dosyası varken siyaset hem failler korunuyorken hala daha narinin katillerinin kim olduğu bilinmiyorken bizler bir kez daha, bu davanın bütün Türkiye'nin vicdanı ve adaletin tesisi için çok kritik bir önene sahip olduğunu ve bu dava adalete ulaşıncaya kadar da mücadele etmeye takipçisi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz."
(ED/EMK)