29 Mart seçimleri yaklaşırken, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Ankara Şubesi Başkanı İlknur Üstün, yerel politikaların kadın odaklı düzenlenebilmesi için belediyelerde Kadın-Erkek Eşitliği Birimleri kurulması gerektiğini söyledi.
"Böylece hizmetler cinsiyet odaklı düzenlenebilir. Meclis'te eşitlik komisyonu kuruluyor ve yerelde de birimlerin açılmasının önünden engel kalkmış oldu.""Çamur, kadın için temizlenecek ayakkabı demek"
Üstün, belediye personelinin toplumsal cinsiyete duyarlı eğitim almasının önemini vurguladı.
"Şiddete uğramış kadın belediyenin kapısını çalabiliyor, 'kocandır döver de sever de' diyen görevli, kadının yardım almasını engelliyor. Sığınak açılmasına sevinecekken niteliksiz çalışanlar gizlilik ilkesini ihlal ederek, kötü muamele ederek bir dizi soruna yol açıyor."Br diğer talep de yerel yönetimin kadınların karar alma mekanizmalarına katılımını kolaylaştırması. Üstün "'Kadınları çağırdık gelmedi'ler dememek gerekir" dedi.
Stratejik planların eşitliği sağlamaya yönelik yapılmasını savunan Üstün'e göre bütçe ayrımı da bu şekilde yapılmalı, özellikle de sağlık, eğitim, kültür vb. alanlar açılmalı, kadın örgütlerinden yardım alınmalı.
Kadın istatistiklerde görünür olmalı
Üstün'ün dikkat çektiği başka bir konu da kentsel verilerin toplanması sırasında kadının gözetilmemesi oldu.
"Hanenin ihtiyacını öğrenmek için yapılan anketlerde erkeğe soruyorlar. Halbuki aynı hanede kadın ve erkeğin ihtiyaçları ayrıdır. Çamurlu sokak kadın için temizlenecek daha çok ayakkabı erkek için çamurlu ayakkabı giymenin utancı oluyor."Üstün ulaşımın da cinsiyete duyarlı düzenlenmesi gerektiğini söyledi:
"Sadece ücretsiz ulaşım seferleri düzenlenmesi bile yıllardır kent merkezi görmeyen kadınların merkeze gitmelerini sağlayabilir."Güvenlik için alınacak önlemlerse basit: "Kanada'da geceleri otobüsler sadece duraklarda değil kadınların evlerinin önlerinde de yolcu alıp indiriyor. Böylelikle tecavüz, taciz azalmış durumda. Sokak aydınlatmalarının aksamadan çalışması da kadınlar için güvenlik demek."
Bakım hizmetlerini sorduğumuz Üstün "Çocuk, yaşlı, engelli bakım hizmetleri yerel yönetimin sorumluluğunda ve kesinlikle mahalleler ölçeğinde olmalı" dedi.
Şiddet konusundaysa kadınlar "acil şiddet hattı", "danışma merkezi" ve "sığınak" talep etmeli.
Nüfusu 50 binden fazla olan belediyelere sığınma evi açma yükümlülüğü getirilirken uygulamanın inisiyatifie bırakılmasını eleştiren Üstün "Sığınak açmak da yetmez sığınma evlerinde kadın örgütleriyle işbirliği yapılmalı" dedi.
"Kadın sorunu denilen alanını kategorize etmek kadının özgül sorunlarına çözüm bulmakta etkili değil. Örneğin kentlere göç eden kadınların sorunu 'yoksulluk' deniliyor. Oysaki yoksulluğa sadece kadın istihdamının olmayısı değil sosyal dışlanma da neden oluyor. Yerel hizmetlerin tüm bunları içererek yapılması gerekir." (EZÖ)