KESK Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe, kadına yönelik şiddet olaylarının "sürekli hakaret ve aşağılanmaya maruz kalmaktan, sistematik - toplu tecavüzlere uğramaya kadar uzanan korkunç bir çeşitlilik gösterdiğini" söyledi.
Sağlık Bakanlığı suskun
Kadına yönelik şiddetin "dünyadaki en yaygın insan hakları ihlallerinden birisi olduğu halde, kalın bir suskunluk perdesi altında gizlendiğini" belirten Göyçe, SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli hemşire N.T'nin maruz kaldığı taciz ve tecavüz girişiminin ardından Sağlık Bakanlığı'nın suskunluğuna dikkat çekti.
N.T'ye yönelik saldırının sadece "adli bir vaka" olarak değerlendirilmemesi gerektiğini savunan Göyçe, "Bugün bütün kadınlar ve özellikle çalışan kadınlar taciz ve tecavüze karşı korunmasız. Uzun çalışma saatleri, nöbetler, aydınlatılmamış sokaklar ve sosyal hakların yetersizliği tehlikeyi büyütüyor" diye konuştu.
AKP politikalarını açıklasın
Sağlık çalışanı kadınlara servis imkanı sağlanmasını isteyen Göyçe, kadına yönelik tecavüzü önleyecek politikalar geliştirilmesini talep etti.
Göyçe "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastanelerinin devrinde olduğu gibi özelleştirme adımlarını atarken çalışanların iş koşullarının düzeltilmesini gündemine getirmiyor" dedi.
Hükümetten kadına yönelik şiddete ve tecavüze karşı politikalarını açıklamasını isteyen Göyçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Kadına yönelik şiddet ve tecavüzle mücadele, bir devlet politikası olmalıdır.
* Kadına yönelik şiddeti önleyici ve şiddete uğrayan kadını koruyucu politikalar derhal açıklanmalıdır.
* Kadına yönelik şiddetle ilgili uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükler yerine getirilmelidir.
* Devlet, kadına yönelik her türlü şiddet eylemini açıkça kınamalıdır.
* Çalışma koşulları düzeltilmeli, uzun mesailere ve nöbete son verilmeli, servisler yaygınlaştırılmalıdır.
* Kadınlara yönelik şiddete karşı her türlü yasal koruma sağlanmalıdır.
* Yerellerde bağımsız sığınma evleri, psikolojik-hukuki danışmanlık merkezleri, ücretsiz tıbbı yardım-hukuki destek, bir kamusal hizmet olarak görülmelidir.
* Kent planlamasında kadına karşı şiddet konusunda duyarlı bir bakış yerleşmelidir.
* Sağlık görevlileri, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, çocuk gelişimi uzmanları, polisler gibi meslek gruplarının eğitim programlarında, kadın ve çocuklara karşı şiddet konusu yer almalıdır.
* Şiddete uğrayan kadınların, hak arama sürecinde daha fazla ihlale maruz kalmamaları sağlanmalıdır.
* Kaynaklar, borç faizleri ve silahlanma yerine kamu hizmetleri ve kadınlara yönelik programlar için kullanılmalıdır.
* Buradan bir kez daha kadına yönelik şiddeti ve tecavüzü kınıyor, hükümeti üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çağırıyoruz. (BB)