Taksim Hill Otel'de düzenlenen panele CHP Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Avrasya Kültürel ve Toplumsal Gelişim Demeği Millet ve Vekili İletişim Platformu Başkanı Şule Kılıçarslan, AKP Milletvekili Nükhet Hotar Göksel konuşmacı olarak katıldı.
AB ilerleme Raporunun açıklandığı 9 Kasım'da yapılan panelde, ilerleme Raporu'nda kadın hakları alanında ilerleme sağlanmasının istendiğine dikkat çekildi.
Kadın Hakları AB standartlarının gerisinde
"AB sürecinde siyasette kadın" konulu panelde konuşan milletvekilleri de, kadın hakları alanında sağlanan ilerlemenin AB standartlarının çok gerisinde olduğunu ifade ettiler.
AB süreci ile birlikte Türkiye'de kadının çok düşük olan siyasete katılım oranının yükseltilmesi için kadına bakış açısının değişmesi gerektiği belirtildi.
Milletvekili Nükhet Hotar Göksel, Türkiye'de parlamentodaki kadın temsil oranın yüzde 4.4 gibi bir oranla Ruanda, Uganda ve Somali'nin çok gerisinde olduğunu söyledi.
Erkekleri teşvik edici, kadınları engelleyici
Göksel, AKP'nin "Kadına kota onu aşağılamaktır" görüşünün tersine olarak, kotaya karşı olmadığını, siyasi partilerin tüzüklerinde kadın kotasını yerleştirmeleri gerektiğine işaret etti.
Türkiye'de özel alanın kadının siyasete katılımını engelleyici, erkekleri ise teşvik edici şekilde düzenlendiğini belirten Göksel şöyle konuştu:
"Kadınlar ev içi yaşamın da sorunlarını üstlenmiş durumdalar. Salt zaman sorunu bile kadınların katılımını engellemektedir. Kadının evde annelik ve ev kadınlığı ile özdeşleşen kimliği siyasete katılımını engellemektedir."
Siyasette kadının zaman sorunu: Kocam gelecek
Göksel, Artvin'de katıldığı bir toplantıdan da örnek verdi:
"Toplantı herkese açıktı ama kadınlar azınlıktaydı. 'Neden' diye sorduğumda, kadınların saat 20'den sonraya kalan toplantılarda 'kocam gelecek. Çocuk var diyerek, katılamıyorlar' şeklinde bir yanıt aldım.
"Bu da kadınların siyasete katılımını engelleyen bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Zaman sorunu çok önemlidir."
Göksel, kadınların siyasete katılımı için eğitimin öncelikli olduğuna değindi. Mecliste 24 kadın milletvekilinin olduğunu ve hepsinin de yüksek okul mezunu olduğuna işaret ederek, "Ama erkek vekillere baktığımızda ilkokul mezunundan yüksekokula kadar geniş bir yelpaze görülür" dedi.
Siyaset yapan kadın eğitimli
Göksel, Türkiye'de kadınların erkeklerden daha az eğitim olanaklarından yararlandığını söyleyerek, "Bu nedenle kız çocuklarının okula gönderilme kampanyaları çok önemlidir" diye konuştu.
Göksel, kadınların siyasette aktif katılımına yerelden başlanması gerektiğini söyledi:
"Apartman yöneticiliğinden muhtarlık seçimlerine kadar en alt basamaktan siyasete katılmaları önemlidir. Kadınlar muhtarlık, apartman yöneticiliği, belediye meclis üyeliği gibi alanlarda katılım gösterirse, siyasete katılım için basamak olur."
Geleneksel bakış açısı yıkılmalı
CHP Milletvekili Bihlun Tamaylıgil'de yaptığı konuşmada, kadınlara dair oluşan geleneksel bakış açısı yıkılmadıkça bir ilerleme sağlanamayacağını belirtti.
Kota konusunda AB ülkelerinden örnekler veren Tamaylıgil, bu ülkelerin uzun mücadeleler süreci sonucunda siyasete kadınların katılımları sağladığına dikkat çekti.
Göksel'in verdiği olumsuz örneklerin ardından Lüksembourg örneğini verdi. Lüksembourg'da kotanın artık uygulanmadığını, çünkü yüzde 50'ye varan doğal bir temsil düzeyine ulaşıldığını söyledi.
Tamaylıgil: Kota gerekli
Kuzey ülkelerinde ise bu oranın çok yüksek olduğunu kaydeden Tamaylıgil, parlamentolarda kadın temsil oranı yükseldikçe bunun yasamaya da yansıdığı söyledi.
Kadın erkek eşitliğini sağlayan yasaların bu nedenle daha kolay çıktığına değinen Tamaygil, kotanın bu yönüyle gerekli olduğunu vurguladı.
Tamaylıgil, kadının istihdama katılımındaki azlığı ise Göksel'in tersine göçe bağlamadı. Göksel, kente göçün kadınların işsizliğini arttırdığına dikkat çekerken,Tamaylıgil,şunları söyledi:
Ekonomik kriz önce kadını vuruyor
"Türkiye'deki ekonomik krizlerin öncelikle kadınları vuruyor. İşten ilk çıkarılanlar kadınlar olmaktadır. Ekonomik kriz tarımı da vurduğundan aile işçisi sayılan kadın göç etmese de işgücüne katılımdan düşmektedir, işsiz sayılmaktadır."
Tamaylıgil, kadın hakları alanında sağlanacak ilerlemelerin sadece AB'nin istemleri doğrultusunda değil, doğal bir ilerlemenin sonunda gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.(AD)