Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan yetkililerine, kadın haklarını savunduğu için 11 yıl hapis cezasına mahkum edilerek hapsedilen ve yaklaşık iki aydır zorla kaybedilmiş durumda olan 30 yaşındaki insan hakları savunucusu Manahel El Utaybi’nin akıbetini sordu.
Gerekçe kadın hakları savunuculuğu
Utaybi, Suudi Arabistan’ın Özel Ceza Mahkemesi’nde 9 Ocak 2024’te görülen kapalı bir duruşma sonucunda 11 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.
Gerekçe ise Utaybi’nin sosyal medyada Suudi Arabistan’ın erkek vasi sistemine son verilmesi için çağrıda bulunması, “ahlaka aykırı” giysilerle çekilmiş videolarını paylaşması ve “abaya giymeden mağazalara gitmesi” ile ilgiliydi.
Cezaevi yetkililerinin daha önce Manahel’i kötü muameleye maruz bıraktığına dikkat çeken Af Örgütü, Manahel'in esenliği ve fiziksel bütünlüğünden ciddi endişe edildiğini kaydetti.
Kendisinden en son yaklaşık iki ay önce haber alınan Manahel, daha önce 5 Kasım 2023 ile 14 Nisan 2024 arasında, beş ay boyunca zorla kaybedilmişti.
Manahel, daha sonra Ağustos 2024’te bir ay boyunca hiç kimseyle görüştürülmeden tecritte tutulmuştu. Bu süre içinde de işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakılmıştı.
Ailesiyle tekrar iletişim kurabildiğinde Manahel, diğer mahpuslar ve gardiyanlar tarafından fiziksel şiddete uğradığını ve hücre hapsinde tutulduğunu belirtmişti.
Yetkililer açıklamayı reddediyor
Manahel El Utaybi’nin ailesiyle yaptığı son telefon konuşması 15 Aralık 2024’teydi.
O tarihten bu yana ailesi, Utaybi’nin hakkında bilgi almak için cezaevi yetkilileri ve Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu ile defalarca iletişime geçti. Ancak ailenin talepleri yanıtsız kaldı.
Af Örgütü, Suudi Arabistan yetkililerinin Manahel’in nerede tutulduğunu açıklamayı reddetmesinin zorla kaybetme suçu kapsamına girdiğini vurguladı.
"Bu ikiyüzlülük hayret verici"
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Kampanyacısı Bissan Fakih, Suudi yetkililerine yaptığı çağrıda şunları söyledi:
Manahel’in güvenliğine ilişkin kaygılar son iki ayda hızla arttı. Suudi yetkililer acilen nerede tutulduğunu açıklamalı, ailesine kısıtlama olmadan erişebilmesini sağlamalı ve haksız mahkumiyetini bozmalı.
Suudi yetkililer, kadın hakları konusunda ilerleme kaydettiklerini öne sürseler de Manahel El Utaybi gibi kadınları, yalnızca kadın haklarıyla ilgili paylaşım yaptıkları ve istedikleri gibi giyindikleri için gözaltına almaya devam ediyorlar.
Yalnızca Suudi hükümetinin değil, aynı zamanda haklarını savunma cesareti gösterdikleri için hapsedilen kadınları görmezden gelirken krallığın reform anlatısını desteklemekten geri durmayan kamusal figürlere ve uluslararası toplumun sergilediği bu ikiyüzlülük hayret verici.
"Ailem gerçek bir kâbus yaşıyor"
Kız kardeşi Fevziye El Utaybi, Manahel’in tecritte yaşadıklarını şöyle aktardı:
Ailem gerçek bir kâbus yaşıyor, Manahel’in başına gelenlerden ötürü dehşete düşmüş durumdayız.
Manahel, bize işkence, cinsel taciz, aylarca süren hücre hapsi, kötü muamele ve tıbbi ihmalle karşılaştığını ve tüm bu ihlallerin dış dünyadan tamamen koparıldığı zamanlarda gerçekleştiğini söyledi.
Manahel’le iletişimi ne zaman kaybetsek ailece paniğe kapılıp güvenliğinden endişe ediyoruz. Çılgınca ulaşabildiğimiz herkese ulaşıyor, müdahale ve yardım etmeleri için yalvarıyoruz ama ne yazık ki ülkedeki hiçbir resmi kuruluş bizimle ilgilenmiyor.
Erkek vasi sistemine karşı mücadele
Manahel’e kronik bir nörolojik rahatsızlık olan multipl skleroz (çoklu doku sertleşmesi) tanısı konuldu. Ailesine göre Manahel'in bu rahatsızlığı, ablası Meryem El Utaybi’nin tutuklanmasına tanık olduktan sonra gelişti.
Suudi Arabistan'da önde gelen bir insan hakları savunucusu olan ve erkek vasi sistemine karşı mücadele eden Meryem, "babasının izni olmadan" bağımsız yaşadığı gerekçesiyle ve kadın hakları aktivizmi nedeniyle 2017’de 104 gün boyunca tutuklu kaldı. An itibarıyla Meryem, seyahat yasağı ve ifade kısıtlamalarıyla karşı karşıya.
Hükümet eliyle siber taciz
Sosyal medyada hükümete bağlı hesapların aileye yönelik siber tacizde bulunduğunu söyleyen Fevziye el Utaybi, Manahel’in cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri nedeniyle sağlığının iyice kötüleştiğini söyledi:
Meryem’in tutuklanması tüm ailemizi terörize etti. Devamlı korku içinde yaşadık. Twitter’da hükümetle bağlantılı hesapların bize karşı karalama kampanyası yürütmesini ve bizi hain ilan etmesini izledik.
Manahel yatağa bağımlıydı ve sağlığı hızla kötüye gidiyor. Cezaevine konulduğundan beri sürekli tıbbi ihmal ve işkence yüzünden hastalığı eskisine göre çok daha kötüye gitti.
Manahel'in mücadelesi
Tutuklanmadan önce Manahel, kaslarını etkileyen nörolojik rahatsızlığına iyi gelmesi için uzun yıllardır fitness sporu yapıyordu.
Sosyal medyada fitness üzerine videolar paylaşan Manahel, ayrıca kadın ve LGBTİ+ hakları, erkek vasi sistemi yasalarının kaldırılması ve kıyafet özgürlüğü hakkı üzerine paylaşımlarda bulunuyordu.
Fitness eğitmeni olan Manahel Utaybi, Kasım 2022’de gözaltına alınarak Suudi Arabistan’ın Siber Suçlarla Mücadele Yasası’nı ihlal etmekle suçlandı. Ancak daha sonra Utaybi’nin dava dosyası Özel Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.
Suudi Arabistan’da “terörle mücadele” mahkemesi olarak da bilinen Özel Ceza Mahkemesi, dünya çapında adil yargılama ihlalleriyle biliniyor. Pek çok insan hakları savunucusunun yargılandığı mahkeme, Suudi Arabistan hükümetinin muhaliflere yönelik uyguladığı siyasi baskı aracı olarak görülüyor.
Öte yandan Af Örgütü'nün tüm şubeleri, Manahel’in serbest bırakılması için imza toplamaya devam ediyor.
İmza metnine ulaşmak için tıklayın.
(EC)