Bugün Ankara Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Komisyon Eşbaşkanı Edite Bauer, hükümetin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM), kadınların sorunları için gösterdiği yoğun çabayı takdir ettiklerini, ancak bu çabaların pratiğe geçirilemediğini söyledi.
Bauer, "Demokrasiler sadece erkekler için olmaz. O yüzden Avrupa Birliği (AB) sürecinde, Türkiye'nin kadın-erkek eşitliği konusunda da Avrupa'ya yaklaşması gerekiyor. Hükümetin ve TBMM'nin çabalarını takdir ediyoruz. Mevzuatta muazzam değişiklikler olmuştur. Ancak hukuki ve fiili alan arasında oldukça büyük bir mesafe var" dedi.
Türkiyeli kadınların aile içi şiddete maruz kaldığını, eğitim olanaklarından yeterli düzeyde yararlanamadığını, çokeşliliğin bir sorun olarak varolmaya devam ettiğini ve bu sorunların çözüm beklediğini ifade eden Bauer, Avrupa'nın bu konuyla yakından ilgilendiğini belirtti.
'Başbakan kamuoyuna açıklama yapsın'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la dün (Salı) bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Bouer, "Başbakan'a ve diğer kuruluşlara, 'AB'ye entegrasyon sürecinde elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Siz de aile içi şiddete karşı olduğunuzu, kamuoyuna bir açıklama yaparak belirtiniz', dedik. Çünkü Türkiye'nin kadın erkek eşitliğini tam olarak sağlaması gerekir" dedi.
Raportör ve Avrupa Sosyalistleri Grubu'ndan Emine Bozkurt da hükümeti, gösterdiği çabadan dolayı takdir ettiklerini, ancak bu çabanın fiili duruma da yansımasını istediklerini söyledi.
Emine Bozkurt şöyle konuştu; "Başbakan'la, Güldal Akşit'le, milletvekilleriyle, sendikalarla ve işverenlerle görüşmeler yaptık. Kadının eşitlik hakları ve pratikteki durumu, istihdamı, siyasete katılımı ve eğitimleri hakkında çok soru sorduk. Biz, bu sorunun fiilen de çözülmesini istiyoruz. Önemli adımlar atılıyor. Mesela kadın haklarıyla ilgili bir komisyon oluşturulacak. Ayrıca Başbakan, gelecek seçimlerde kadın adayların daha fazla olmasını istediğini ve bu konuya önem verdiğini söyledi. Güldal Akşit'in kadınlara yönelik şiddete karşı bir çalışması var. Bir futbol müsabakası yapılacak bunun için. Ben de Erdoğan'a, siz de eski bir futbolcusunuz. Siz de bu müsabakada yer alırsanız, bu büyük bir mesaj olabilir, dedim."
Hazırlayacağı rapor, Temmuz'da Avrupa Parlamentosu'nun genel kuruluna sunulacak olan Bozkurt, 3 Ekim'de başlayacak müzakere sürecine de dikkat çekerek, bu süreçte heyetlerinin izlenimleri ve sundukları raporun da dikkate alınacağını belirtti.
"İki yılda çok şey değişti"
Toplantıda söz alan Alman Parlamenter Lissy Gröner ise, Türkiye'ye yaptıkları ziyaretin önemli bir süreçte gerçekleştirildiğine dikkati çekti. Türkiye'ye iki yıl önce de geldiğini söyleyen Gröner şöyle konuştu:
"İki yıl önceyle bugün arasında çok ciddi değişimler gözlemledim. Ancak biz, yine de bazı hassasiyetlerimizi gözardı edemeyiz. Örneğin Lizbon gündeminin ele alınması lazım. Kızların okuması için mutlaka gereken adımlar atılmalıdır. Kadınların çalışma ve siyaset hayatına katılımı oldukça düşük. Kadına yönelik şiddet konusu üzerinde özellikle durduğumuzu Başbakan'a da söyledik. Kendisinin kamuoyona, kadına yönelik şiddete karşı bir açıklama yapması çok önemlidir. Ve neticede 2006'nın, kadına yönelik şiddetin kaldırılması yılı olmasını öneriyoruz."
İsveç Liberal Grup adına söz alan Maria Carlshamre de, "Biz, parmağımızı sallayarak size birşeyler öğretmeye gelmedik. Sizden bazı şeyleri öğrenmeye ve size yardım etmeye hazır olduğumuzu söylemeye geldik" dedi.
Ortak mücadeleyle, sorunların üstesinden gelinebileceğini söyleyen Carlshamre, Türkiyeli kadınların parlamentodaki temsil oranının yüzde dört olduğunu hatırlatarak, bu oranın yetersizliğine dikkat çekti. Kadın haklarının temel bir insan hakkı olduğunu söyleyen Carlshamre, "Türkiye, kadına yönelik şiddetin rakamsal verilerini de elde etmeli ve bu sorunun üstesinden gelmelidir. Avrupa'daki birtakım ülkelerde, kadına yönelik şiddetin rakamsal verileri yok. Eğer Türkiye böyle bir çalışma yürütürse, onlara da örnek olur" dedi.
Gündemde türban yok
Almanyalı parlamenter Angelika Niebler ise, kırsal kesimde ve özellikle Güneydoğu'da kadınların sorunlarının daha fazla olduğunu söyledi. Hukuki düzenlemelerin fiilen de yerine getirilmesini isteyen Niebler, kadın konusunun sosyal ve siyasal alanda birinci gündem maddesi olması gerektiğini ifade etti.
Toplantıda söz alan Yunan parlamenter Marie Panayotopoulos ve İspanyol parlamenter Teresa Riera Madurell de Türkiye'nin AB'ye girmesi için öncelikli olarak kadın-erkek eşitliğini sağlaması gerektiğini söyledi.
Gazetecilerin sorularının yanıtlayan Emine Bozkurt, heyetin yaptığı görüşmelerde, türban meselesinin gündeme gelmediğini de belirtti. Kadın haklarının genel olarak görüşüldüğünü söyleyen Bozkurt, kadın sorununun türbana indirgenmesinin yanlış olduğunu ifade etti. (İA/BB)