Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Atilla Senih Mayda, çoğu 19-35 yaş grubunda 53'ü Ağrı, 41'i Düzce doğumlu 116 evli kadınla yüz yüze görüşerek bir çalışma yaptı.
Yarıya yakını hiç okula gitmeyenlerden oluşan kadınların yüzde 41.4'ünün aile içi fiziksel, yüzde 25.9'unun duygusal, yüzde 8.6'sının cinsel şiddete maruz kaldığı belirlendi.
Kayınvalide de eli maşalı
Evde şiddet uygulayanlar arasında eşler ilk sırayı alırken, altı kadın "kayınvalide" cevabını verdi. Şiddete maruz kalan 44 kadından üçü, kol, bacak ya da kaburgasının kırıldığını belirtti.
Eğitim şart
Yüzde 17.2'si baba evinde de şiddete maruz kalan kadınların yarıya yakını, "kocanın gerekirse eşini dövebileceği" görüşünü savundu. Bu görüşü savunanların yüzde 60.9'unun fiziksel şiddete maruz kaldığı belirlendi.
Eğitim seviyesi yükseldikçe, kocanın hiç vurmaması gerektiğini belirten kadın sayısı da arttı. Yine kadınların yüzde 64.7'si, çocukların terbiye için gerektiğinde dövülmesini doğru bulurken, 22 kadın da insanların aralarındaki sorunları çözmek için bazen kaba kuvvetin zorunlu olduğunu savundu.
Ataerkil yapı ve ekonomik özgürlük
Yrd. Doç. Dr. Atilla Senih Mayda, bu görüşün ataerkil aile yapısı veya kadınların ekonomik özgürlüğü olmamasından kaynaklanabileceğini söyledi.
Mayda, aile içi şiddetin en sık rastlanılan kadına yönelik şiddet türü olduğunu, WHO verilerine göre her beş kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığını belirtti. (BB)