Duruşmaya, Bakan Çubukçu'nun "madde-i mahsusa yoluyla hakaret" gerekçesiyle dava açtığı kadın aktivistlerden; ifadesi eksik olan TCK Platformu ve Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi üyesi Gülden Bağa katılarak ifade verdi.
Gülden Bağa ifade verdi
Bağa ifadesinde Çubukçu'ya hakaret etmediklerini ve suç işlemediklerini söyleyerek beraatını istedi.
Bağa "TCK Kadın Platformunun 56 kadar üyesi, o dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekillerine ve kadın milletvekillerine faks çektik. Anayasanın 10. maddesinin değişikliği sırasında karşı oy kullanmalarını protesto ettik" diye konuştu
Çubukçu'nun avukatı Süleyman Balcı'nın katılmadığı duruşmada, Çubukçu'nun dava açtığı Efsa Kıraner, Müjde Bilgütay, Gülden Bağa, ve Liz Erçelik Amado'nun avukatları Şenal Saruhan söz aldı:
Saruhan: Bakan Çubukçu uzlaşma önerdi
Saruhan duruşma sonrası bianet'e yaptığı açıklama da şöyle dedi:
"Çubukçu'yla olan duruşmamızda ifadesi eksik olan Gülden Bağa gelerek ifade ifade verdi. Duruşmada faksı, hangi nedenlerle çekmiş olduğunu, amaçlarının ne olduğunu, bireysel bir davranış olmadığını, TCK kadın platformunun 56 üyesi adına, faksa imza koyduklarını söyledi. Duruşma 18 Nisan tarihine ertelendi."
Saruhan, duruşma öncesi Çubukçu'nun kendilerine "uzlaşma" önerisi getirdiğini de doğruladı.
"Evet bir uzlaşma teklifi geldi. Ancak ne ben ne de müvekkillerim uzlaşmayı kabul etmedi. Uzlaşmada suçun da kabulü gerekiyordu. Ancak duruşmada Çubukçu'nun avukatı gelmediği için uzlaşma konusu gündeme gelmedi. Bunun mahkeme tarafından önerilmesi gerekiyor.. Ancak müvekkillerim faks çekmenin suç olmadığını; ifade özgürlüğü haklarını kullandıklarını söylüyor ve uzlaşmayı kabul etmiyorlar" dedi.
Nimet Çubukçu, tek faks çekilen milletvekili değil
Saruhan'a, Çubukçu'nun geçtiğimiz hafta içinde Hürriyet Gazetesi'nden Emel Armutçu' ya yaptığı röportajda ve bazı kadın örgütlerinin katıldığı 'tanışma' toplantısında "Kadın örgütleriyle değil bazı kadınlarla davalıyım" ısrarını sürdürdüğünü hatırlattık.
Saruhan, söz konusu faksın tüm AKP'li milletvekillerine ve kadın milletvekillerine çekildiğini mahkemede anlattığını söyleyerek şöyle konuştu:
"O milletvekillerinden bir tanesi dava açmayı düşünmemiş; bir tek Çubukçu dava açmıştır. TCK kadın platformunun 50'yi aşkın üyelerinin çektiği bir fakstır. Kadın ve erkek milletvekillerine çekilmiştir. Herhangi bir suç işlendiği savı başka milletvekillerinden gelmemiştir. Eleştiri ve teşvik amaçlı bir fakstır. Duyarlılık oluşturmak adına çekilmiştir"
Anayasa'nın 10. maddesi
TCK Kadın Platformu üyeleri,Nimet Çubukçu'nun da aralarında olduğu,AKP ve kadın milletvekillerine , 6 Mayıs 2004'te Anayasa'nın 10.Maddesine "kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür" hükmünün eklendiği sırada yapılan oylamada karşı oy kullandıkları için protesto faksı göndermişti.
Çubukçu'da bu faks üzerine savcılığa şikayette bulunmuş ve fakstaki imzacı kadın aktivistlerden , Gülden Bağa, Müjde O. Bilgütay, Efsa Kuraner ve Liz Erçevik Amado hakkında da savcılık "Madde-i mahsusa tayini suretiyle hakaret" gerekçesiyle açmıştı.
Gülbahar: Çubukçu'dan özür ve tazminat alacaklısıyız
TCK Kadın Platformu'ndan avukat Hülya Gülbahar, Saruhan'a katıldığını; uzlaşma teklifinin, suçu kabul etmek olduğunu söyledi.
Gülbahar "Ceza yargılama usulü yasasına göre uzlaşmayı kabul etmek: bir suç işlediğini ve bundan doğacak maddi ve manevi zararın bir kısmını ya da tamamını gidermeyi kabul etmek demek. Kesinlikle kabul edilemez bir öneri olarak değerlendiriyoruz. Ne suç isledik, ne de dilememiz gereken bir özür, ödememiz gereken bir tazminat var. Tam tersine biz, bu kadar meşgul edildiğimiz, taciz edildiğimiz için özür ve hatta tazminat alacaklısıyız" dedi.
Dava 14 Nisan'da
Dokuz aya yakındır görülmekte olan dava Gülden Bağa'nın ifadesinin, adres değişikliğinden alınamaması nedeniyle erteleniyordu. Bağa ifadesi dün (27 Şubat) alındı ve duruşma 18 Nisan'a ertelendi
"Kağıt Üstünde Değil, Fiilen Özgürlük İstiyoruz" başlıklı yazıda, Çubukçu'nun da dahil olduğu "karşı oy" kullanan milletvekilleri protesto edilmişti. O tarihten bu yana Çubukçu ile kadın örgütleri arasında gerilim söz konusuydu. Bu gerilim, Çubukçu'nun Hürriyet'e yaptığı röportajla artmış ve 56 kadın örgütünün imzaladığı, Çubukçu'yu kınayan bir açıklama yapılmıştı (AD)