Şişli Etfal Hastanesi Konferans Salonunda sergilenecek oyunu Beliz Güçbilmez yazmış. Dramaturg Zerrin Yanıkkaya'ya, sahne tasarımı Ülker Paro'ya, kostüm tasarımı Aslı Misoğlu'na, ışık tasarımı Murat İpek'e efekt tasarım-müzik ise Zeynep Bulut'a ait. Dansçı, Ece Özgenel. Sinevizyon yönetmeni de Hüseyin Karabey.
Yakıcı, tehlikeli ve yok olan
Kural, bizi iki "yeni"yle tanıştırıyor. Birincisi, yeni kurduğu tiyatro, adı Ateş Tiyatrosu.
Peki neden ateş? Kural şöyle yanıtlıyor: "Ateş, yakıcı, tehlikeli ve aynı zamanda güç içeriyor, iktidar içeriyor. Ama bir yandan da yandığı andan itibaren sönmeye, küllenmeye aday. Bu yanıyla iktidarın sönümlenişini simgeliyor.
Kural, yirmi yıllık tiyatro yaşamının en gerilimsiz ilişkilerini Tiyatro Ateşte yaşadığını söylüyor:
Olağanüstü zor şartlar altında çalışıyoruz. On dokuz kişilik ekip, iki aydır tek kuruş para almadık. Ama son derece mutluyuz. Bunun en önemli nedeni hiyerarşi içermeyen bir ilişki kurabilmemiz.
5 yıllık çalışma
İkinci yeni ise, yeni bir oyun: Frida "Yaşasın Hayat" Peki neden bu oyun? Jülide Kural, Meksikalı ressam Frida kahlo ile arasında kız kardeşçe, dostça, kadınca bir ilişki olduğunu belirtiyor:
Tam beş yıldır bu oyun için uğraşıyorum. Pek çok metin yazıldı, olmadı. Sonunda Beliz Güçbilmezle beraber çalıştık, beraber yarattık.Kendi Fridamı yarattım. Kahlo, yaşadıklarıyla, pervasızlığıyla, mağdurluğuyla ve kadın kimliğine sahip çıkışıyla çok önemsediğim bir kadın.
Oyun, Şişli Etfal Habtanesi Konferans Salonunda sahneleniyor. Peki neden orası? Yine Kural yanıtlıyor: Tiyatro salonları çok pahalı. Bu projenin sponsoru yok, her şeyi kendi çabamla gerçekleştiriyorum. Sonunda burasını bulduk. Zaten Fridanın da yaşamının üçte ikisi hastanede geçmişti.
Bir oyuncu, bir dansçı
Frida, Yaşasın Hayat, resim, tiyatro, dans, müzik, sinema gibi farklı disiplinlerin birbiriyle ilişkilenmesiyle oluşturulan proje bir oyuncu ile bir dansçının performansları olarak tasarlandı.
Frida Kohlo kimdir?
Frida Kahlo, Ateş Tiyatrosunun kaleminden şöyle tanıtılıyor:
1907-1954 yılları arasında yaşayan uluslararası üne sahip Meksikalı ressam Frida Kahlo, mücadeleci kişiliği, kırık bedeni, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip gelen hayatıyla 20.yüzyılın büyülü kadın kimliklerinden biri oldu.
Kalabalıklar içindeki yalnızlığı, yalnızlığın içindeki kalabalığıyla hep bir ikilemin adıydı o. Meraklı, şaşırtıcı, tutkulu çocukluk sürecinde, henüz yedi yaşındayken geçirdiği çocuk felci, bedeninin acıyla ilk tanışmasıydı.
18 yaşındayken geçirdiği korkunç trafik kazası yaşamı boyunca bedenini ne kadar tutsaklaştırdıysa, ruhunu o kadar özgürleştirdi aslında. Yaşamı boyunca taşımak zorunda kalacağı çelik korseler, onlarca ameliyat, kesilen sağ bacağına rağmen "yürüyemiyorsam dans ederim ben" diyebilecek kadar umut dolu oldu hep. Bedensel acısını renklerin tüm canlılığında kalıcı bir yaratıcılığa dönüştürdü. 47 yıllık kısa yaşamına sığdırdığı teatrel kişiliği, politik tavrı, çekincesiz kadın kimliğiyle tiyatro sahnesinde. (FK/BB)