*Fotoğraf: AA. Wikileaks görseli: Wikileaks.
Karar, WikiLeaks kurucu ortağının Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) iadesini ve casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasını engelleme çabalarına büyük bir darbe vurdu, ancak Julian Assange'in nişanlısı derhal bir temyiz başlatılacağını belirtti.
İngiltere Yüksek Mahkemesi daha önceki ret kararlarına rağmen bugün Assange'ın gelecekte gerekli olan bir eylemde bulunmadıkça, mahkeme öncesi veya mahkûmiyet sonrası bu en katı önlemlerle karşı karşıya kalmayacağına dair eşi benzeri görülmemiş bir güvence paketinin öne sürülmesinin ardından ABD makamlarının yanında yer aldı.
Geçen yıl 4 Ocak'ta verilen bir kararda mahkeme Assange'in ABD hapishanelerinde intihar edebileceği gerekçesiyle, Assange'ın iade edilemeyeceğine hükmetmişti.
Mahkeme heyetinden Lord Burnett yeni kararla şunları söyledi: "Bu risk, bizim kararımıza göre, sunulan güvenceler ile ortadan kalkmıştır. Sonuç, ABD'nin lehine olan bu itirazı belirlemek için yeterli" dedi.
Dışişleri bakanına gönderilecek
Guardian'ın haberine göre temyizi kabul eden yargıçlar, sonucun Assange'ın ABD'ye iade edilip edilmeyeceğine karar verecek olan dışişleri bakanına gönderilmesi talimatıyla davanın Westminster sulh mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Julian Assange'ın nişanlısı Stella Moris, karara yanıt olarak, "Bu karara mümkün olan en kısa zamanda itiraz edeceğiz" dedi.
Yüksek mahkemenin kararını "tehlikeli ve yanlış yönlendirilmiş" ve "ağır bir adalet hatası" olarak nitelendirdi.
"Julian'ı onu öldürmeyi planlayan ülkeye iade etmek nasıl adil olabilir, nasıl doğru olabilir, nasıl mümkün olabilir?" dedi.
Assange nelerle suçlanıyor?
49 yaşındaki Assange'a karşı açılan dava, WikiLeaks'in 2010 ve 2011 yıllarında Afganistan ve Irak savaşlarıyla ilgili yüz binlerce sızdırılmış belgenin yanı sıra diplomatik yazışmaları yayınlamasıyla ilgili.
Yüksek mahkeme kararı basın özgürlüğü savunucularını alarma geçirirken, Uluslararası Af Örgütü kararı "yargı komedisi" olarak nitelendirdi.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muižnieks, "Yüksek mahkeme, bu temyiz başvurusuna izin vererek, ABD'nin Assange'ın maksimum güvenlikli bir hapishanede hücre hapsinde tutulmayacağına dair verdiği derin kusurlu diplomatik güvenceyi kabul etmeyi seçti" dedi ve ekledi:
"Julian Assange ABD'ye iade edilirse yalnızca Casusluk Yasası kapsamındaki suçlamalarla yargılanmakla kalmayacak, aynı zamanda işkence veya diğer kötü muameleye varabilecek gözaltı koşulları nedeniyle ciddi insan hakları ihlalleri riskiyle karşı karşıya kalabilecek.
"ABD hükümetinin iddianamesi, hem ABD'de hem de yurtdışında basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit oluşturuyor."
"Dünya için utanç verici"
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in uluslararası kampanyalar direktörü ve örgütün Birleşik Krallık büro direktörü Rebecca Vincent, "Bu, yalnızca Assange'ın akıl sağlığı için değil, aynı zamanda dünya çapında gazetecilik ve basın özgürlüğü için de endişe verici etkileri olan son derece utanç verici bir gelişmedir."
Yüksek mahkemeye bu yılın başlarında, Assange'ın akıl sağlığı nedeniyle İngiltere'den çıkarılmasının engellenmesinin "kaçakları kaçmaları için ödüllendirme" riski taşıdığı söylenmişti.
"Entelektüel" savunması
ABD'den James Lewis QC, bölge yargıcının kararını Assange'ın "intiharı önleme tedbirlerini atlatmak için entelektüel yeteneği"ne dayandırdığını söyledi.
ABD tarafından Şubat ayında bir diplomatik notada sunulan güvenceler, Assange'ın mahkeme öncesi dönemde veya herhangi bir mahkumiyet kararından sonra "özel idari tedbirlere" tabi olmayacağı veya Floransa, Colorado'daki gibi maksimum güvenlikli bir "ADX" tesisinde tutulmayacağına dair bir güvence içeriyordu.
ABD ayrıca, mahkum olması halinde Assange'ın cezasını çekmek üzere memleketi Avustralya'ya nakledilmesi başvurusuna rıza göstereceğini ve ABD nezaretindeyken uygun klinik ve psikolojik tedavi göreceğini söyledi.
ABD güvenceleri, yüksek mahkeme yargıçları tarafından Cuma günü verilen kararda "bir hükümet tarafından diğerine sunulan ciddi taahhütler" olarak tanımlandı.
Maldon Lord Burnett, Lord Başyargıç ve Lord Yargıç Holroyde kararlarına şunları eklediler:
"Mahkemenin kabul etmemesi için hiçbir neden yok. ABD'nin bu güvenceleri iyi niyetle vermediğini varsaymak için hiçbir dayanak yok."
(PT)