Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın dünyanın farklı bölgelerindeki etkinlikleri konusunda düzenlediği basın brifinginde habercilerin sorularını yanıtlarken "Kuzey ve Doğu Suriye'de ABD ve Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) ilişkilerinin çok güçlü olduğunu ve devam etmesini istediklerini" söyledi.
Kirby'ye sorular
Rûdaw Medya Ağı'ndan Diyar Kurda Kirby'ye "IŞİD'e karşı mücadelede ortağınız olan Suriye Demokratik Güçleri ile Türkiye destekli gruplar arasındaki çatışma hakkında herhangi bir yorumunuz var mı?
"Ve buna ek olarak, SDG yeni Suriye ordusuna katılmaya istekli olduklarını duyurdu. Peki, ABD destekli güçlerin yeni Suriye ordusuyla birleşerek nasıl ortaya çıkacağına dair herhangi bir fikriniz var mı? Bu Türkiye'nin endişelerini sonlandıracak mı?'" sorularını yöneltti.
Kirby: "Suriye'de sadece küçük bir askeri ayak izimiz var"
Kirby bu sorulara, "birçok atın önüne birçok araba koşuyorsunuz [ama] size Suriye'de sadece küçük bir askeri ayak izimiz olduğunu söyleyeceğim" diyerek yaklaştı. "Bildiğiniz gibi ve orada gerçekten tek bir amaç için ve tek bir amaç için var[ız] ve bu da IŞİD'i peşini bırakmamak."
Kirby "IŞİD'in şu anda Suriye'deki belirsizlikten faydalanmaya çalış[tığını] ve boşluktan daha çok sevdiği hiçbir şey [olmadığını]" vurguladı.
"[IŞİD'in] özgürce dolaşıp kendilerini yeniden inşaya çalışabilecekleri yönetilmeyen bir alandan daha çok sevdi[ği] hiçbir şey yok. Bu yüzden Başkan Biden, Esad'ın gidişinin ardından [...] orada kuvvet [bulundurmamızın] hala gerçekten önemli olduğuna inanıyor. Odaklandığımız şey bu." dedi.
"SDG ile ortaklığımız çok güçlü"
Kirby SDG ile ABD ilişkilerini şöyle özetledi: "Şimdi, haklı olarak belirttiğiniz gibi, bu görevi, bu operasyonları Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortaklık halinde yürütüyoruz ve bu ortaklık gerçekten çok güçlü olmaya devam ediyor ve biz devamını istiyoruz.
"Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları var ama SDG'yi IŞİD karşıtı misyondan başka şeylere zorlayan operasyonları görmek istemiyoruz"
"Şimdi, Türkiye'nin o sınır boyunca meşru güvenlik kaygıları olduğunu anlıyoruz. Türkiye vatandaşları, Türkiye kasabaları, Türkiye şehirleri o sınırın ötesinden teröristler tarafından saldırıya uğradı. Kesinlikle kendilerini terörist saldırılara karşı savunabilmeleri için meşru bir hakları var. Bunu anlıyoruz ve bunu nasıl yaptığımız, bunu nasıl yaptıkları konusunda Türklerle aktif görüşmeler yapıyoruz.
"Görmek istemediğimiz şey -ve bu konuda onlara karşı her zaman açık ve şeffaf olduk- SDG ortaklarımızı hala gerçekten çok hayati olan IŞİD karşıtı misyondan başka şeylere odaklanmaya zorlayan nitelikteki operasyonlardır."
(AEK)