ABD Başkanı Joe Biden görevden ayrılırken yaptığı veda konuşmasında halkı, Amerikalıların haklarını çiğneyen ve ülkenin demokratik geleceğini gölgeleyen "ultra zenginler oligarşisi" ve "teknolojik-sınai kompleks"in ima ettiği tehditler konusunda uyardı.
Biden, pazartesi günü boşaltacağı Beyaz Saray'daki Başkanlık dairesi "Oval Ofis"ten yaptığı konuşmada, Amerika'da servetin ve kudretin küçük bir azınlığın ellerinde toplanmakta olmasına yönelik uyarılarda bulundu.
Biden: "Bir teknolojik-sınai kompleksin yükselme potansiyelinden kaygılıyım"
"Bugün Amerika'da, tüm demokrasimizi, temel hak ve özgürlüklerimizi ve herkesin ilerlemekte fırsat eşitliğine sahip olmasını tam anlamıyla tehdit eden aşırı zenginlik, kudret ve nüfuzdan oluşan bir oligarşi şekilleniyor" diyen Biden, "gücün birkaç ultra zengin kişinin ellerinde tehlikeli bir şekilde yoğunlaştığına" dikkat çekti. "Bu kişilerin bu kudreti kötüye kullanmaları denetlenemezse tehlikeli sonuçlar doğurabilir." dedi.
ABD Başkanı, "Ülkemiz için gerçek tehlikeler oluşturabilecek bir teknolojik-sınai kompleksin yükselme potansiyeli konusunda da aynı derecede kaygılıyım," diye ekledi.
Biden'ın açıklamaları, dünyanın en zengin kişileri olan ve yeni teknolojiler üzerinde yükselen sanayi devlerinin son aylarda, özellikle de 5 Kasım başkanlık seçimlerindeki zaferi sonrasında Trump'ın çevresinde toplanmaya başlamalarının ardından geldi.
Bunlar arasında Tesla elektirikli otoları, uzaydan yayın yapan Starlink mobil internet filoları ve Mars'a yolculuk hedefiyle yeni teknolojileri uzaya taşımaya yönelik Space X gibi yatırımların sahibi Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına 100 milyon dolardan fazla yatırım yapmış ve bir bakanlık kapmıştı. Facebook, Instagram ve WhatsApp'ı işleten Meta'nın sahibi Mark Zuckerberg ve e-ticaret devi Amazon ile Washington Post gazetesinin sahibi Jeff Bezos gibi yeni para babaları da Trump'ın Başkanlığında ABD yönetimiyle özel servet sahipliği arasında oluşa gelen dolaysız bütünleşmeyle eklemlendikçe ABD yönetiminin merkezi her geçen gün Trump'ın malikanesinin yer aldığı zenginler kulübüne doğru kayıyor.
ABD federal rezerv yönetiminin verileri ülkenin en zengin binde birlik kesiminin, en alttaki yüzde 50'lik kesimin toplam servetinin beş katından fazlasına sahip olduğunu gösteriyor.
Bu koşullar altında görevi Trump'a devretmeye hazırlanan Biden'ın "veda nutku", özellikle güç ve servet sahiplerinden oluşan bir kompleksin kamu yönetimine el koyma riskine yönelik uyarıları bakımından yorumcularca ABD tarihinin derinliklerinden gelen bir yankı gibi algılandı. Biden'ın vedası, özel mülk sahiplerinin ellerindeki aşırı güç birikimini tanımlamakta kullandığı "tekonolojik-sınai kompleks" terimi dolayısıyla da 34. ABD Başkanı Eisenhower'in vedasında işaret ettiği "askeri-sınai kompleks" tehdidini hatırlattı.
Eisenhower'in vedası: "Yanlış ellerde toplanmış gücün tahripkar yükseliş potansiyeli var ve var olmaya devam edecek"
Dwight D. Eisenhower'ın "askeri-sınai kompleks"e ilişkin uyarısı ABD Başkanlığını devretmeden kısa süre önce, 17 Ocak 1961'de yaptığı Veda Konuşması'nın önemli bir bölümüydü. II. Dünya Savaşı'nın Batı cephesi lideri, 5 yıldızlı generallikten ABD Başkanlığına yükselen savaş kahramanı Eisenhower, savunma sanayisinin artan gücü ve etkisiyle ABD hükümetine nüfuzunun barış ve demokrasi için doğurması muhtemel tehlikelere dair kaygılarını şöyle dile getirmişti:
Barışı korumada yaşamsal ögelerden biri askeri düzenimizdir. Silahlarımızın güçlü olması, anında harekete geçmeye hazır olması gerekir ki, hiçbir potansiyel saldırgan sonunda kendi yıkım riskini de göze almanın cazibesine kapılmasın... Eskiden Amerikalı saban demiri üreticileri icabında kılıç da üretebiliyorlardı. Ne var ki artık ulusal savunmanın acil gereksinimlerini doğaçlamayla karşılama riskini göze alamazdık; [böylece] muazzam boyutlarda kalıcı bir silah sanayisi yaratmak zorunda kaldık. . . . Bu muazzam askeri düzenle koca bir silah sanayisinin iç içe geçmesi Amerikan tecrübesinde yepyeni bir şey . . . .Ancak bunun vahim sonuçlarını idrakten uzak kalmamamız gerekir. . . . Hükümet kurullarında, bu kast edilmiş olsun olmasın, askeri-sınai kompleksin mazur görülmesi olanaksız bir nüfuz edinmesine karşı tetikte olmalıyız. Yanlış ellerde toplanmış gücün tahripkar yükseliş potansiyeli var ve var olmaya devam edecek.
Joe Biden'ın veda konuşması, merkezi ögesi açısından eski Başkan Dwight Eisenhower'ın 1961'de "askeri-endüstriyel kompleksin" yükselişi konusunda ulusu uyardığı veda konuşmasıyla çarpıcı bir benzerlik taşısa da, iki Başkan'ın arkalarında bıraktıkları siyasal miras hayli farklı.
Eisenhower'ın başkanlık yılları bir başarı öyküsü olarak anımsanırken, Biden siyasi itibarının dibe vurduğu bir dönemde görevden ayrılıyor. Bu miras, Biden'ın bütün başkanlık dönemi boyunca ortaya koyabildiği en isabetli sözlerin, duyması gerekenlerce işitilmesinin önündeki en büyük engel aynı zamanda...
(AEK)