Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış-Beştaş, 1993 yılında katledilen DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar davasındaki gelişmelere ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Halen adaletin yerini bulmadığını söyleyen Meral Danış-Beştaş, davanın gelecek duruşmasının 12 Aralık’ta görüleceğini söyledi.
“Arşiv unutmuyor”
Mehmet Sincar’ın öldürüldüğü 4 Eylül 1993 tarihinde Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak, faili meçhul cinayetleri araştırmak için Batman’da olduğunu belirtti:
“O dönem Tansu Çiller Başbakan, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar idi. Arşivden çıkardık bunu (elindeki fotoğrafı göstererek) Mehmet Sincar’ın katledildiği dönemde yapılan açıklamaları içeriyor. Adalet Bakanı Seyfi Oktay şunu demiş: ‘Devlet olayın üzerine duyarlılık ile gidip karanlık nokta bırakmamalıdır.’ Katilin iki gün içinde yakalandığını açıkladılar. Ardından Mehmet Gazioğlu 24 Ekim 1993’te İçişleri Bakanı oldu, ‘tetikçiler firarda, yakalanmadılar’ açıklamasını yaptı. Arşiv unutmuyor.
“Ne katil yakalandı ne arandı ne de bu olayın peşine düşüldü. Nereden anlıyoruz, 93 yılında bir suikast var, 2001 yılına kadar tek bir kişi yargı önüne çıkarılmadı. Devlet, TBMM üyesini katledenleri bulmadı. Bulamadı demiyorum, devlet bir cinayeti aydınlatmıyorsa, aydınlanmasını istemiyordur. Cinayet aydınlatılabilir, her cinayet her katliam aydınlatılabilir. Yeter ki bunu iktidardakiler, devlet erki istesin. Bu nedenle sık kullandığımız bir cümle var, aydınlatılamayan cinayet ve katliam yoktur, aydınlatılmayan cinayetler var.”
“Müebbet hapis cezası aldı ama serbest”
Meral Danış-Beştaş, şu an devam eden davada, 2001 yılında Hizbullah’a yönelik operasyon sonrası suçlanan Cihan Yıldız’ın yargılandığını söyledi:
“Cihan Yıldız, Mehmet Sincar’ın da katledilmesinden müebbet hapis cezası aldı ve sonra Hizbullahçıların tamamının tahliye edildiği bir anlaşma sonucunda, Cihan Yıldız da tahliye edildi. Müebbet hapis cezası olduğu halde Cihan Yıldız şu anda serbest.”
“Asıl katiller neden korunuyor?”
Davayı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte takip edeceklerini ifade eden Danış-Beştaş, “Daha da önemsediğimiz konu, asıl katiller neden korunuyor? Kim bunlar?” diye sordu.
“Susurluk Raporu’nu ve o dönem ortaya çıkan belgeler, bilgiler ve ifşaatları sadece bir referansla hatırlatmak istiyorum. Mehmet Ağar, JİTEM elemanı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Alaattin Kanat, İsmet Yeşilmen, Adem Yakın, Mesut Mehmetoğlu hakkında hala dava açılmadı. Susurluk Raporu’nda bilgiler belgeler ortaya çıktığı halde, Mehmet Sincar’ın katledilmesinin arkasındaki bu isimler soruşturulmadı, yargılanmadı ve korunuyor.
“Mehmet Sincar’ın ailesi ve avukatları defalarca devam eden davada bağımsız olarak JİTEM elemanlarının dosyaya dahil edilmesi için taleplerde bulundular. Bütün bu talepler mahkeme heyetleri tarafından reddedildi. Bu kişilerin dosyaya dahil edilmemesi üzerine yeniden yeniden suç duyuruları yapıldı ama dahil edilmediler.
“Zamanaşımı 4 Eylül 2023’te dolacak”
“Susurluk Raporu'nda da netleşen Mehmet Ağar, Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen, Mahmut Yıldırım, Adem Yakın Mesut Mehmetoğlu ve isimlerini sayamadığım bu cinayette, bu organizasyonda dahili olan herkesin yargı önüne çıkarılması lazım. Neden bunu önemsiyoruz, çünkü bir zaman aşımı süresi var. 30 yıl dolarsa, bunlar yargı önüne çıkarılamayacak. Zamanaşımı 4 Eylül 2023’te dolacak.
“Bunların, Mehmet Ağar ve ekibinin bu suçların hesabını vermesi için mücadelemize devam edeceğiz. O dönem halkın Hizbulkontra diye nitelendirdiği bir çetenin JİTEM’le birlikte işlediği cinayetlerin açığa çıkması için var gücümüzle çalışacağız.
“Gelecek, adaletsizlik ve hukuksuzluk üzerine kurulamaz. Katliamlar üzerine kurulamaz. 12 Aralık’ta duruşma görülecek. Demirel yaşamıyor ama Tansu Çiller hala yaşıyor, Ünal Erkan yaşıyor ve daha niceleri. Konuşsunlar. İktidara da sesleniyoruz. Çiller'i mitinglerinize çıkarıp boy gösterteceğinize o dönem işlenen cinayetlerin hesabını sorun.” (AS)