Dernek, olayla ilgili ırkçı, ayrımcı zemine dikkat çekti; tüm sorumluların ortaya çıkarılması için bağımsız bir komisyon kurulup inceleme sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.
Ailelerin güven içinde evlerine dönmelerinin ve barış içinde yaşama ortamlarının sağlanmasının istendiği raporda, Kürt ailelerin boşaltmak zorunda kaldığı evlerin daha sonra tahrip edildiği bilgisi ve evlerin görüntüleri de yer alıyor.
MAZLUMDER: Türkiye'nin ayrımcılığa karşı kapsayıcı bir yasaya ihtiyacı var
Rapor, Türkiye'nin ayrımcılık suçunu yeni Ceza Yasası'nın (TCK) 122.maddesiyle cezai yaptırıma bağlamış olsa da, "ırkçılık ve ayrımcılığın önlenmesine ilişkin hükümler içeren birçok uluslararası sözleşmeyi ya onaylamamış ya da çekinceli şekilde onayladığına" dikkat çekiyor.
"Bu durum, ırkçı yaklaşımların neden olduğu ayrımcı davranışların cezalandırılmasına ilişkin yapılması gereken yasal düzenlemeler için de olumsuz bir nitelik taşıyor."
MAZLUMDER'in önerileriyse şöyle:
İnceleme komisyonu: Bağyurdu'nda yaşanan olayların (özel konutlara yapılan saldırılar da dahil olmak üzere) tüm sorumlularının ortaya çıkarılması için bağımsız bir komisyon kurulmalı, inceleme sonuçları kamuoyuna açıklanmalı.
Güvenli geri dönüş: Bağyurdu'ndan ayrılmak zorunda kalan ailelerin evlerine güvenli olarak dönüşleri sağlanmalı ve bir arada barış ve güven içinde yaşanabilecek bir ortam ivedilikle sağlanmalı.
Milliyetçi kışkırtıcılığın önlenmesi: Doğu ve Güneydoğu'dan Ege bölgesinin muhtelif yerlerine göç eden insanlarımızın benzer şiddet olayları içine çekilmemsi, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün önlenmesi için aşırı Türk ve Kürt milliyetçisi kurumların kışkırtıcı davranışlarının önüne geçilmeli.
Ayrımcılık yasağını onaylayın: Türkiye zaman yitirmeden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ayrımcılık yasağını düzenleyen Ek-12.protokolünü onaylamalı. Türkiye, Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi'nin seçmeli protokollerini onaylamalı.
Ayrımcılık yasasını çıkarın: Türkiye ayrımcılığın her türünü önleyici kapsamlı bir yasal düzenlemeyi hayata geçirmeli, etnik ayrımcılığı bir ayrımcılık unsuru olarak bu düzenlemeye yansıtmalı.
İstatistik çalışmalarını düzenleyin: Irk ve etnik ayrımcılığın istatistiki verileri bakımından İçişleri Bakanlığı'nın Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) dini ve etnik konularda istatiksel çalışma yapmasını engelleyen genelgesi kaldırılmalı, DİE'nin bu konularda düzenli çalışmalar yapması sağlanmalıdır.
Ders kitaplarından ayrımcılığı ayıklayın: Irkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve yabancı düşmanlığı gibi unsurlar içeren ders kitapları gözden geçirilmeli, bu tür yayınlara izin verilmemeli.
Yargı mensuplarını eğitin: Ayrımcılık ve ırkçılık konularında hakim ve savcılar düzenli olarak uzmanlar tarafından eğitilmeli.
Görgü tanıkları: Jandarma olaya seyirci kaldı
Raporda, görgü tanıklarının genel izlenimi "Burada birileri ortalığı karıştırmak istiyorlardı, bunu da başardılar" cümlesiyle ifade ediliyor.
MAZLUMDER heyetinin görüştüğü Bağyurdu'nda yaşayan görgü tanıklarını ortak saptamaları/izlenimleri şöyle:
* Bölgede yıllardır ilk kez etnik bir çatışma ortamı ile karşılaşıldı.
* Küçük bir tartışmanın bazı kişiler tarafından istismar edilerek etnik bir kavganın malzemesi haline getirilmesinden büyük kaygı duyuluyor.
* Görgü tanıklarının tamamı, jandarma güçlerinin olayların büyümesine seyirci kaldığına, kalabalığı dağıtmak için jandarma görevlilerinin sadece havaya bir-iki el ateş ettiğine ancak bunun da çatışmayı önlemekten çok uzak olduğuna dikkat çekiyor.
* Olaylar sonrası Kürt ailelerin evlerinin kalabalık bir grup tarafından tahrip edilmesinde yine güvenlik önlemlerinin yetersizliğinin etken olduğuna dikkat çekiliyor.
"Irkçılık yükseliyor"
MAZLUMDER raporu, ırkçılığın ve ayrımcılığın, hoşgörüsüzlüğün toplumda yükselişe geçtiğine dikkat çekiyor.
"Resmi devlet politikalarının da etkisiyle, toplumda giderek tırmandırılmak istenen etnik gerginlikler kimi zaman yerini ırkçı kurumlara ve ırkçı söylemlere bırakıyor.
Bağyurdu olayları, her şeyin yolunda gittiğini düşünenler için ne yazık ki yanıltıcı bir özellik taşıyor. Irkçı akımların toplumu bir sarmaya başladığına dair işaretler giderek çoğalıyor."
Raporda, olayların ardından ırkçılık,ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğü yayan,şiddeti öven ve teşvik eden mesajlar yayınlayan İnternet siteleriyle ilgili yasal bir yaptırım uygulanmadığına dikkat çekiliyor.
MAZLUMDER, İzmir'de Türk ırkçılığı yapan Türkçü Toplumcu Budun Derneği (TTBD) üyelerinin "Kürt nüfus artışı durdurulsun" eylemlerini de anımsattı. (TK/AD)