*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde 36 kişinin öldüğü, 17 kişi de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın ilk duruşması bugün (3 Eylül) yapıldı.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları ile müştekiler de salonda hazır bulundu. Duruşmayı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır da izledi.
Tutuklu sanıklardan binanın mimari proje müellifi ve fenni mesulü yüksek mimar A.S.B, binanın yıkılmasından dolayı çok üzgün olduğunu ve niye yargılandığını sorguladığını söyleyip "Fenni mesul olarak görülüyorum ama fiilen fenni mesul olmadım. Apartmanın inşaatının devam ettiği yıllarda İzmir'de bile değildim" dedi.
Duruşmanın görüldüğü salondaki SEGBİS'te meydana gelen arıza nedeniyle diğer tutuklu sanıkların ifadeleri alınamadı. Mahkeme salonunda hazır bulunan tutuksuz sanıkların ifadelerine geçildi.
Yakınını kaybeden bir müşteki, mahkeme başkanına "Bu canavarların hiçbir yalanına inanmayın" diye seslendi.
Sanık: Bina 2005'te hasar gördü
İddianamede, yapının kentsel dönüşüme sokularak yeniden inşa edilmesine veya esaslı bir tadilata sokulmasına karşı çıktığı, binadaki hasarı apartman sakinlerinden gizlediği iddia edilen tutuksuz sanık T.Ö. ise kendisinin enkazdan çıkarıldığını ancak eşi ile eşinin yeğenlerini kaybettiğini söyledi.
Sanık T.Ö, 2005'teki depremde binanın hasar gördüğünü, çatlaklara epoksi yapıldığını belirtip "Apartman toplantılarının çoğuna çalıştığım için katılamadım. Bu toplantılarda ne konuşulduğundan haberim yok. Depreme dayanıklılık konusunda rapor olup olmadığını bilmiyorum. Hasarlı olduğunu bilsem oturur muydum? Şubat 2012'de apartman toplantısındaki deprem raporuna ilişkin bilgim yok" dedi.
Müşteki yakınlarından biri depremde kaybettiği yakınlarının fotoğrafını kaldırarak sanığa tepki gösterdi.
Rıza Bey Apartmanı'nda geçmiş dönemlerde yöneticilik yapan tutuksuz sanıklardan A.C.A. da eşinden boşanmasının ardından binadan taşındığını, eşi ve çocuklarının binada oturmaya devam ettiğini anlattı.
Avukat: Binanın risk raporu vardı
Depremde iki çocuğunu kaybettiğini söyleyen A.C.A, "Davacı olmam gerekirken davalı oldum. 2012'de Bayraklı Belediyesi'nden binanın riskli olduğuna dair rapor aldım ve panoya astım. Raporda 'Dokuz Eylül Üniversitesi'nden zemin etüdü ile ilgili acele görüş alınsın' denildi. Toplantıda gündeme getirdim. Çoğunluğu sağlayamadığımız için rapor başvurusu yapmadık. Sonraki toplantıya kaldı. Söylendiği gibi binanın çürük raporu yoktu. 2013'te apartmandan ayrıldım. Belgeleri yeni yöneticiye teslim ettim. Benden sonraki yönetici kentsel dönüşüm için başvurmuş. Benden sonra ne yapıldığını bilmiyorum" dedi.
Sanık, binayla ilgili bir soruya "Ağır tonajlı araçlar geçtiği zaman binada sallantılar oluyordu" yanıtını verdi.
Müşteki avukatlarından biri sanığın savunması sırasında raporu eksik anlattığını iddia ederek, "Binanın üçüncü derece riskli olduğuna dair rapor alınmıştır" dedi. Duruşmaya ara verildi.
Bir diğer davada tahliye
İzmir depremine ilişkin davalar kapsamında, 1 Eylül'de ilk duruşması yapılan Yılmaz Erbek Apartmanı B Bloğa ilişkin 2'si tutuklu 10 sanığın yargılandığı davanın görülmesine de devam edildi.
Tutuklu sanıklar, 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Müştekilerin ifadelerinin dinlendiği duruşmada verilen aranın ardından mahkeme heyet, tutuklu sanık binanın fenni mesulü mimar N.B'nin tahliyesine, diğer tutuklu sanık yapı sahibi M.Y'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Heyet, tutuksuz yargılanan seniz sanık hakkındaki ev hapsi ve imza şartlarının kaldırılması, yurtdışı çıkış yasaklarının devamını da kararlaştırdı.
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
(DŞ)