* Fotoğraf: Canva
İsviçre'nin başkenti Bern'de bulunan Federal Sığınmacı Merkezi'nde (BAZ) sekiz kişide bulaşıcı bir bakteri hastalığı olan difteriye rastlandı.
Blick gazetesinin aktardığına göre, dün akşam (3 Ağustos) saatlerinde sığınmacı merkezinde iki difteri vakasının olduğu teyit edilmişti.
Ardından boğaz sürüntüsü alınan altı kişide daha hastalık tespit edildi. Böylelikle toplam vaka sayısı sekize yükselmiş oldu.
Hastalığın tespit edildiği kişiler karantinaya alınırken sığınmacı merkezindeki diğer kişiler hastalığa karşı aşılandı.
Göç Bakanlığı, hastaların sağlık durumlarının iyi olduğunu, hastalardan hiçbirinde nefes alma zorluğu bulunmadığını açıkladı. Bakanlık ayrıca söz konusu kişilerin sağlık personelince takip edildiğini kaydetti.
Hastaların sığınmacı merkezinde karantinaya alındığı ikinci katta da bulaş riskini azaltmak için önleyici antibiyotik tedavisine başlandı.
Son vaka 1983'te görülmüştü
Göç Bakanlığı, diğer sığınmacı merkezi sakinleri ve çalışanlarının merkezden ayrılabileceğini kaydetti. Fakat bu kişilerden sığınmacı merkezi dışına çıktıklarında maske kullanmaları istendi. Hastalığın görüldüğü sığınmacı merkezinde de maske zorunluluğu bulunuyor.
Öte yandan, İsviçre Federal Sağlık Bakanlığı da konuyla ilgili dün bir açıklama yaparak ülkedeki "yüksek aşılama oranları sayesinde toplumun geneli için yüksek bir hastalık riski bulunmadığını" açıkladı.
İsviçre Federal Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, ülkede en son boğaz difterisi vakası görüldüğünde yıl 1983'tü.
Difteri hakkındaTürkiye Sağlık Bakanlığı'nın bilgilendirme sayfasında paylaşılan bilgilere göre, difteri, Corynebacterium diphtheriae adlı mikroorganizmanın boğaz, burun, göz ve deriye yerleşmesiyle ortaya çıkan ciddi sonuçlara, ölümlere yol açabilen bir hastalıktır. Difterinin en sık tuttuğu bölge yutak ve bademciklerdir. Başlangıç belirtileri halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı ve hafif ateştir. 2-3 gün içinde bademciklerde küçük bir yama tarzından yumuşak damağın çoğunu kaplayabilen boyuta kadar ilerleyebilen gri-beyaz renkli bir membran (katman/zar) oluşur. Bu zar yeşil renge, eğer kanama olduysa da siyah renge dönebilir. Hatta bu oluşumlar solunum yolu tıkanmasına sebep olabilir. Halk arasında kuşpalazı olarak bilinen enfeksiyonun bulaşmasında hastalar ve taşıyıcılar rol oynar. Hasta kişiler bakteriyi, öksürürken, hapşırırken ya da konuşurken oluşturdukları damlacıklar aracılığı ile doğrudan ya da sekresyonları (dokuların ve organların ürettiği sıvılar) ile kirlenmiş eşyaları ile dolaylı olarak çevreye yayabilir. Bazı kişiler solunum yollarında bu hastalık etkenini herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilir. Bu kişiler de hastalar gibi bakterinin bulaşmasında risk yaratır. Difteri etkeni ile karşılaşmamış veya aşılanmamış kişiler her yaşta hastalığa yakalanabilir. Kişiler hastalığı geçirseler bile vücut tam koruyucu cevap oluşturmadığı için tekrar hastalanma riskleri vardır. Bu nedenle sadece sağlıklı kişilerin değil hastaların da hastalık sonrasında aşılanmaları mutlaka gerekir. Tedavi edilmemiş hastalar genellikle 2-3 hafta boyunca bulaştırıcı (infeksiyöz) olurlar ve bulaştırıcılık genellikle antibiyotik tedavisi başladıktan sonraki 24 saat içinde sona erer. Antibiyotik verilmezse nadiren 4 haftayı da geçebilir. Ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte ölüm oranı yüzde 20'lere kadar çıkabilir. Salgınlarda ise ölüm daha yüksektir; her üç kişiden biri kaybedilebilir. Difteri tedavisinde kişiler, diğer hasta ve sağlıklı kişilerden ayrılarak önce boğaz kültürleri ve tetkik için kanları alınır sonra antitoksin ve antibiyotik tedavisi başlanır. Hastalar hastalığı geçirse bile hastaneden çıkmadan önce muhakkak aşı uygulanır ve aşı her 10 yılda bir tekrarlanmalıdır. |
(SD)