"İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler" projesini Helsinki Yurttaşlar Derneği, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) ve Amerika Minneapolis'ten İşkence Mağdurları Merkezi (CVT-Center for Victims of Torture) birlikte yürütüyor.
Proje, insan hakları profilini yükseltmeyi amaçlayan yaratıcı taktikleri toplamayı ve bu taktikleri insan hakları mücadelesi yürüten gruplar arasında yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Projenin nihai hedeflerinden biri de 2004 yılında Ankara'da yaklaşık 700 delegenin katılacağı büyük bir sempozyum düzenlemek. Bu yolda dünyanın beş ayrı bölgesinde (Balkanlar [gerçekleştirildi], Afrika, Asya, Latin Amerika ve Avrupa) insan haklarına yönelik "yaratıcı" bir çalışma yürüten grupların bir araya geldiği atölye çalışmaları düzenleniyor.
Macaristan'da Romanlar
Macaristan'da yaşayan Roman halkının eskiden beri var olan önyargılar nedeniyle maruz kaldığı ayrımcılığın yol açtığı sorunlarla mücadele etmek için, "Ulusal ve Etnik Azınlıklar için Yasal Savunma Bürosu" (NEKI) 1994'te ayrımcılıkla ilgili deneyimleri aktarmak ve Romanların herhangi bir yasal koruma altında bulunmadığını ortaya çıkarmak üzere kuruldu.
NEKI'nin öncelikli amacı, etnik ya da ulusal kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğrayan kişilerin yasal yollarla haklarını savunmalarını sağlamak. NEKI'nin yaptığı çalışmanın gerekliliği ayrımcılığa dair kanıtların giderek artması ve bu durum karşısında hukuksal mekanizmalara duyulan ihtiyaçla pekişmişti.
Romanlar Avrupa'ya 600 yıl önce göç etti. Bugün birçok ülkenin, özellikle de Doğu Avrupa'nın azınlık gruplarını oluşturuyorlar. Macaristan'da sık sık işlenen suçların hedefi oluyorlar ve genellikle suçun kaynağı ve işsizliğin artış sebebi olarak gösteriliyorlar.
Ayrımcılık iddiası için önce kanıt toplanıyor
Bugün Romanların karşılaştığı ayrımcılık türleri ve NEKI'ye gelen davalar, işe alınmama, yerleşme hakkı ve benzeri sosyal hizmetlerden yararlanamama gibi konuları da içeriyor. Ayrımcılık "kurnazca" uygulandığı için, doğrudan kanıt elde etmek zor.
Örgüt, ayrımcılığa dair şüphe olduğunda mahkeme yolunu kullanabilmek için, yerleşime dair ayrımcılık konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) kullanılan bazı yöntemlere başvuruyor. Kanıt toplamak için sınama metodunu kullanılıyor.
Macaristan mahkemesi sınamayla elde edilen kanıtı ilk kez, halka açık yerde etnik kökeni nedeniyle hizmet alamayan bir müşterinin açtığı dava için 2000 yılında, ayrımcılığın ortaya çıkarılması açısından başvurulabilecek bir teknik olarak kabul etti.
Gönüllüler üniversite öğrencisi
Bu tekniği kullanmaya dair ilk adım, sınama için gönderilecek kişilerin belirlenmesi ve eğitimden geçmesini içeriyor. Sınayıcının rolü burada çok önemli ve programa katılan kişilerin birtakım özelliklere sahip olması gerekiyor.
Sınayıcının geçmişinde, şahit olarak güvenilirliğini azaltacak herhangi bir olay bulunmamalı ve davanın birkaç yıl sürebileceği düşünülürse programa katılanlar geniş bir zaman dilimi için sınama programıyla ilgilenmeye gönüllü olmalı.
Sınayıcılık yapabilecek ve kendini bu işe adayabilecek kişileri bulmak zor olduğundan, örgüt özellikle yerel üniversitelerdeki öğrencilerle çalışarak başarılı oldu. Öğrenciler yeni fikirlere açık oluyorlar ve az miktarda bir ücret karşılığı programa yardım ediyorlar.
Bir Roman, bir Roman olmayan
Sınama tekniği şöyle yürütülüyor: Programa katılanlar için bir günlük eğitim çalışması yapılıyor. Bu eğitim, sınama tekniğinin temsili denemesini, tekniğinin sivil hakları güçlendirme konusunda nasıl bir faydası olabileceğiyle sınayıcıların içinde bulunduğu yasal süreçlerin nasıl işe yarayacağına dair bilgi verilmesini içeriyor.
Büro bir şikayet aldığında, ayrımcılık uygulandığı iddia edilen yere sınayıcıları gönderiyor. Eğer iddia işe almayla ilgiliyse, aralarındaki en büyük fark kökenleri olan, benzer karakteristik özelliklere ve becerilere sahip, biri Roman, diğeri Roman olmayan kişiler iş başvurusu için gönderiliyor.
Görüşmeye aynı gün içinde birbirine yakın zamanlarda gidiyorlar. Sınayıcılar işverene birbirine denk bilgiler veriyor, böylece işe alacak kişilerin yapacağı karşılaştırmaların net, anlaşılabilir olması sağlanıyor.
Sınamanın hemen ardından sınayıcılar, kendileriyle yapılan röportajda sorulan soruların ayrıntılarını, kendilerine nasıl davranıldığını, iş teklifinin nasıl olduğunu (ücret, yararlanılabilecek haklar vb.) NEKI'nin hazırladığı formlara aktarıyorlar. Sınamanın koordinasyonunu yürüten kişi (örgüt ya da vekil) bu verilerle Roman ve Roman olmayana karşı farklı davranılıp davranılmadığını değerlendiriyor.
Medya da izlemeye katıldı
Geçtiğimiz 5 yıl içinde NEKI'ye, 500'den fazla şikayet başvurusu oldu. Bu başvurular NEKI'ye göre Macar toplumunda yaşanan ayrımcılık sorununun boyutunu ve bu alanda herhangi bir kamusal kontrol mekanizması kullanılmadığını ortaya koyuyordu. "Beyaz Kitapçık" adlı bir yıllık rapor, bilginin yaygınlaştırılması için, yürütülmüş bazı davalar hakkında bilgi veriyor.
Macaristan'da ayrımcılıkla ilgili artan dava sayısının yanında, Romanların karşı karşıya olduğu sorunlarla birlikte diğer toplumsal sorunlara dair medya takibi de arttı.
Büronun bu çalışmayı ABD'deki örgütlerin yaptığı çalışmalardan uyarlamış olması metodun uyarlanabilirliğini gösteriyor. Örgüt şu anda Macaristan'da bu metodu kullanarak engelliler, kadınlar ve eşcinseller için yasal savunma mekanizmaları aracılığıyla mücadele vermek isteyen diğer gruplara bir örnek teşkil ediyor. (ÇÖ/BB)