Tılıç, Star Grubu'nda yaşanlarla ilgili ÇGD açıklamasında verilen mesajı Özkök'e bir kez daha hatırlattı :
"Hangi grupta çalışıyor olurlarsa olsunlar, gazeteciler kendi kaderlerini patronlarının kaderiyle böyle bağlamamaları ve haklarını bağımsız örgütlenmeleri, sendikaları, aracılığıyla aramaları".
"Medya en savunmasız alan oldu"
Meslek örgütlerinin seslerini duyurmada yaşadıkları zorluğu anımsatan ÇGD, köşesinde ÇGD açıklamasından söz eden Özkök'e, Doğan grubu dahil medyada bağımsız örgütlenmelerin önemini hatırlattı.
Gazetecilerin "her geçen gün biraz daha örgütsüzleştirilerek toplumun en savunmasız kesimlerinden biri haline getirildiğini" belirten ÇGD Başkanı Tılıç, 212 Sayılı Yasaya dikkat çektiği mektubunda şu noktalara işaret etti:
* Gazeteniz, Star'da yaşananlarda pek haber değeri görmese de, bizim açıklamamızda "haber değeri" görüp ona kısaca yer verdi.
* ÇGD açıklamasında söylenenlerin özü; hangi grupta çalışıyor olurlarsa olsunlar, gazetecilerin kendi kaderlerini patronlarının kaderiyle böyle bağlamamaları ve haklarını bağımsız örgütlenmeleri, sendikaları, aracılığıyla aramalarıydı.
"Bağımsız gazetecilik olmazsa olmaz"
* Radyo ve televizyonların sahiplik hanelerine gerçek isimlerin yazılması kuşkusuz iyidir, ancak bir zamanlar akademik kimliğinizle belki sizin de yazmış olabileceğiniz gibi, medya-ticaret ve siyasetin içiçe geçtiği mevcut sahiplik yapısı karşısında, editoryal bağımsızlık konusunda titizlenen, güçlü ve bağımsız gazetecilik örgütlenmeleri olmadıkça yaşanan sorunlar aşılamayacaktır.
* Açıklamanın özü, bu güçlü ve bağımsız örgütlenmenin yaratılması çağrısıdır.
* Yalnızca Star grubunda değil, Sabah, Karamehmet ve Doğan grupları dahil bütün medya kuruluşlarında...
* Kendilerini medya-siyaset-ticaret ilişkilerinden bağımsız olarak konumlandırmaları gerekenler, yine o açıklamamızdan da anlaşılacağı gibi, yalnızca Star grubu çalışanları değil, bütün gruplarda çalışan gazetecilerdir.
* İşte bu ilişkinin gazeteciliği gerçek rotasından sarptırması yüzündendir ki, gazeteler bizim açıklamalarımıza ancak içinde rakip gruba karşı kullanılacak bir malzeme bulduklarında yer veriyorlar.
* Sizin de belirttiğiniz gibi, "arkadaşlarımızın işsiz kalmasına üzülelim", "gazete ve televizyonun yaşamasını önemseyip" bunlar için mücadele edelim.
"212'den nefret ediyordunuz ama..."
* "Star çalışanlarının önünde şimdi büyük bir fırsat bulunuyor" derken de haklısınız.
* Ancak, bu fırsat şimdi hepimizin önünde bulunuyor. Gerçi siz "212'den nefret ediyorum ve sendikadan hoşlanmıyorum" demiştiniz ama belki şimdi Star çalışanlarına öneride bulunurken, "Keşke 212'li, iş güvenceli, sendikalı gazeteciler olsalardı, o zaman belki 'ben olsaydım' diye önerdiğim tavrı alabilirlerdi" diye de düşünmüşsünüzdür.
* Bu yüzden, bu fırsat şimdi sendikalı olma, bağımsız ve güçlü bir gazetecilik örgütlenmesi yaratma fırsatıdır.
* Böyle bir fırsatı değerlendirmeye dönük, başta kendi gazetenizde olmak üzere, katkılarınız olursa, inanın bütün meslek örgütleri bunu büyük bir sevinçle not edecek. (EÖ)