Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Türkiye'de Sinop ve Mersin Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santrallerde olası bir kazanın etkilerini araştırdı.
Araştırmaya göre, her iki noktada da kaza olması durumunda radyoaktif serpintilerden 300 kilometre çevresinde olan bölgeler de etkilenecek.
Sinop'ta kaza olması durumunda Ankara, Samsun etki alanı içerisinde, ayrıca İstanbul da etkilenme riski taşıyor.
Yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı ve nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgede bulunması nedeniyle Kırklareli'ndeki Kıyıköy'ün en riskli alanlardan birisi olacağı belirtiliyor.
Akkuyu'da kaza olması durumunda ise bütün Akdeniz Bölgesinin yanı sıra Konya'nın da bundan etkileneceği tahmin ediliyor.
ÇMO, Enerji Bakanlığı'nın 5-10 yıllık periyodu kapsayan ve doz hesaplamalarını da içeren daha kapsamlı bir çalışma yaparak kamuoyuyla paylaşmasını istedi.
Ermenistan ve Bulgaristan'da sınıra yakın bulunan nükleer santrallerin de büyük tehlike arz ettiğini belirten ÇMO, aynı araştırmaların bu santraller için de yapılmasını ve Türkiye'ye santral inşa etmek yerine, bu santrallerin kapatılması için uluslararası girişimde bulunulması gerektiğini söyledi.
ÇMO, üç başlıkta neden nükleer santralin tehlikeli ve gereksiz olduğunu açıkladı:
Nükleer atıklar hala en büyük sorun
Nükleer Santraller son 40-50 yıldır faaliyette iken, henüz dünyanın hiçbir bölgesinde, nükleer atıkların saklanması ve imhası için, lisanslı nihai bir çözüm ve depolama alanı bulunmadığı unutulmamalı.
Sanayi atıkları ile evsel atıksu (kanalizasyon) ve evsel katı atıklarının (çöp) çağdaş mühendislik normlarına göre yönetilemediği Türkiye'de, nükleer atıkların nasıl yönetileceği ayrı bir sorunç
Gelişmiş ülkeler nükleeri terk ediyor
ABD Enerji Ofisinin öngörülerine göre, 2020'da Dünya üzerinde Nükleer Santral Kurulu gücünde önemli bir değişiklik olmayacak ancak gelişmiş ülkelerde santral sayısı azalırken, yeni santrallerin sadece gelişmekte olan ülkelerde kurulacak.
Son 30 yıllık dönemde ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya'da nükleer santraller kapatılarak rüzgar enerjisi santralleri kuruluyor.
Nükleer enerji pahalı
Türkiye, Nükleer Santraldan ortalama 12.35 sent gibi çok yüksek bir tarifeden, 15 yıl boyunca 51 milyar dolara elektrik satın almayı garanti etti.
Ancak bu fiyat yenilenebilir enerji kaynakları için verilmiyor. Hidroelektrik ve rüzgardan üretilecek elektriğe 7.3 sent, jeotermal kaynaklıya 10.5 sent, biyokütle (çöp gazı dahil) ve güneş enerjisinden üretilecek elektriğe ise 13.3 sent fiyat verdi.
Türkiye'de üretilen elektriğin yüzde 50'ye yakını doğalgaz çevrim santrallerinden karşılıyor; zaten doğalgaz alınan Rusya'dan nükleer enerjide alınarak bağımlılık artacak.
Zaten halkta çok büyük ödeme zorluğu yaratan elektrik faturaları, böylece daha da kabaracak. (NV)
* Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.