İstanbul polisinin son aylarda toplantı ve gösterilere müdahalesinde aşırı güç kullanma, pek fena muamele, şiddet, küçük düşürme gibi uluslar arası normlara ve hukuk kurallarına aykırı tutumlar benimsediğini belirten Özkan, İstanbul Emniyet Müdürü, ilgili müdür yardımcıları ve ilgili şube müdürleri hakkında soruşturma başlatılmasını ve bu suçları işleyen personelin cezalandırılmasını istedi.
Özkanın İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksuya gönderdiği dilekçe şöyle:
Sayın Abdülkadir Aksu
İçişleri Bakanı
Ankara
Özü: İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hakkında Soruşturma Açılması ve Sorumlu Müdür ve Personelin Tecziyesi İstemidir.
Ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin uygarca ve yaygın bir biçimde kısıtlanmadan kullanılmasını dileyen bir hukukçu bir yurttaş sıfatıyla sayın makamınıza başvurmayı uygun buldum.
Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin ulusal ve uluslar arası yasalara uygun hareket etmesi ve yurttaşlarla barışması zorunludur.
Akşamları TV'de, özellikle savaş karşıtı toplantı, gösteri ve basın açıklamalarına İstanbul Polisi tarafından yapılan müdahaleleri büyük bir üzüntüyle izliyoruz. Örneğin; Haziran ayının sonlarına doğru, Gülbahar / Demokratik Halk Partisi protestosu, Özgürlük ve Dayanışma Partisi / Sultanahmet Adliyesi / Basın Açıklaması ve son olarak Başbakan Sayın Erdoğan'ın düğün mahallinde Emek / Gençler tarafından yapılan toplantılar. Hayret, dehşet ve çaresizlik içinde polis şiddetini izliyoruz.
Hükümet ve Parlamento, Avrupa Birliği (AB) uyum sürecinde 6. ve 7.paketlerle çok önemli hukuk reformları gerçekleştirmiştir. Ancak, uygulama ise tam tersi yönde ve tehlikeli biçimde sürüp gitmektedir.
Son gösteriyi ele alalım. Yüzlerce idmanlı ve coplu çevik kuvvet personeli çok rahat biçimde çembere alacakları ve cop kullanmadan etkisiz hale getirebilecekleri, 20-30 civarında ufacık tefecik gençlere büyük bir öfke ve kinle saldırdılar, dövdüler ve akıllarınca cezalandırdılar. Son derece çirkin görüntüler, akşam ülke ve dünya televizyonlarında gösterildi. Böylece, Türk Polisi büyük bir prestij kaybına uğradı. Türkiye çok şey yitirdi.
İstanbul Polisinin son aylarda toplantı ve gösterilere müdahalesinde aşırı güç kullanma (use of excessive force), pek fena muamele, şiddet, küçük düşürme sıklıkla kullanılmaktadır. Ulusal mevzuatımızda ve özellikle Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve AB mevzuatında, anılan eylemler derecesine göre cezai suç, disipliner suç olarak nitelenmekte ve bunları denetlemeyen idare ve devletler tazminata mahkum edilmektedir.
Yukarıda sunulan olay ve nedenlerle İstanbul Emniyet Müdürü, ilgili müdür yardımcıları ve ilgili şube müdürleri hakkında soruşturma açılmasını, soruşturmada Mülkiye Müfettişlerinin görevlendirilmesini ve anılan suçları işleyen yetkili personelin tecziyesini, dilekçemin akibeti hakkında yasal süresi içinde cevap verilmesini, saygılarımla arz ve talep ederim. (NÖ/BB)